Yağmur Daştan / EGE TELGRAF- İYİ Parti Urla Belediye Meclis üyeleri, ilçede düzenledikleri toplantıda basın mensupları ile buluştu. Toplantıya, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale katıldı. Urla ve İzmir'e dair hazırlanan projelerin kamuoyuna duyurulduğu toplantıda İYİ Partili Başkan Adayı Özlale, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı'nın AK Partili İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ'ın hukukçu, CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay'ın ise estetik cerrahı olduğunu hatırlatan Özlale, "Ben ise iktisatçıyım. Böyle bir düzende Ayşe Teyze'ye soracağım, kimi seçersin?" dedi.

‘BEN ÖDÜLLÜ BİR EKONOMİSTİM…’

Perinçek, “Milli Devlet Bildirgesini” açıkladı Perinçek, “Milli Devlet Bildirgesini” açıkladı

Toplantıda, “‘Ayşe Teyze, Belediyeyi, en iyi hesap kitap bilen biri yönetir mi? Yönetir oğlum…’ ‘Üç kişi arasında seçim yapacaksın; bunlardan bir tanesi avukat, bütçeden, para işinden anlamaz. Bir tanesi plastik cerrah, insanı sadece ameliyat edilmesi gereken obje olarak görür… Bir tane de İzmir’in içinden çıkan, hesap kitabı iyi bilen, senin gibi birisinin oğlu olan bir iktisatçı var. Üç kişi arasında bir seçim yapacaksın, seçim senin” sözleriyle açıklamalarda bulunan Özlale, “Ben iyi bir ekonomistim, ödüllü bir ekonomistim. Harvard dahil dünyanın her yerinde ders anlattım. Bir sürü yerde projeler yaptım. İzmir beni genel seçimlerde bağrına bastı. Birinci bölgede birçok insan aslında başka partilere oy verecekken ben orada olduğum için oy verdiğini gördüm. Biz o alışkanlıkları iyi çalışarak değiştirdik. Şimdi bunu Büyükşehir’de yapmaya çalışıyoruz. Ben, Ayşe Teyze’ye öyle anlatırım, ‘Devir, hesap kitap devri. Bir tane avukat, bir tane plastik cerrah var, estetikçi, bir tane de iktisatçı var. Sen seç’ derim. ‘Ayşe Teyzeciğim… Hayat pahalı mı, pahalı. Çocuğun iş bulabiliyor mu, bulamıyor. Emekli maaşın yetiyor mu, yetmiyor. Bunun sebebi iktidardaki AK Parti. Ayşe Teyze, çöpün toplanıyor mu, toplanmıyor. Yolun çukurlar içerisinde mi, evet. Eskiden beri çocuğun üniversiteye ya da başka bir yere giderken otobüs bekliyor mu, bekliyor. Bunun sebebi de CHP. Bir de biz varız, senin içinden çıkmış, pırıl pırıl çocukların partisi… Bir kez de bize şans tanı, bize oy ver. Eğer sen bize oy verirsen, seninle ve senin çocuklarınla beraber burayı çok güzel yönetiriz. Eğer biz işimizi yapamazsak beş sene sonra sen bizi seçme. Ancak bu sefer bizi seç. Hayat pahalılığına, işsizliğe, yolların çukurlarına sebep olan partilerdense yepyeni heyecanlı bir parti var, onu seç’ derdim” diye konuştu.

SOYER’E TİRE SÜT GÖNDERMESİ: ‘ROMANTİK ŞEKİLDE AİLESİNİ KIRAMAYIP…’

Konuşmasında belediye yönetmenin bir ekip işi olduğunun da altını çizen Özlale, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mevcut başkanı Tunç Soyer hakkında da ‘Tunç Bey vizyon sahibi bir insandı ama ekip oluşturamadı’ dedi. Kooperatifçilik alanında çalışmalar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özlale, Tire Süt örneği üzerinden Başkan Soyer’i üstü kapalı şekilde eleştirdi. Özlale, “Tire Süt, sadece İzmir’e değil, Türkiye’deki birçok yere süt gönderiyor. Tire Süt’ün karşısına belediyenin bir kooperatif çıkarması olmamalı. Romantik bir şekilde ailesini kıramayıp kooperatif kurmak değildir. Zaten halihazırda Türkiye markası olmuş bir kooperatife destek olup yeni kooperatifleri ortaya çıkarmak gerekir. Kooperatifçiliği iyi kötü çalışmış biriyim, zor iştir; romantik bakılmaması gereken bir iştir. İyi kötü bir ölçek yaratıyorsunuz. Belediye, girmemesi gereken işlere girmemeli. Girdiği zaman ve onu profesyonel olmayan yöneticilerle yaptığında zarara uğruyor. O yüzden de bugün baktığınızda İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden çok önemli bir kısmında verimsizlik, zarar var. Onları bizim toparlamamız gerekiyor” dedi.

“ÜLKÜ BAŞKAN İLE ÇALIŞTIĞIM İÇİN ÇOK ŞANSLIYIM”

Partisinde yaşanan il başkanlığı değişimiyle ilgili de dikkatleri çekecek açıklamalarda bulunan Özlale, “İzmir’de ve Türkiye’de bir başarı hikayesi yazacaksak bunu tek başıma yazamayacağımı biliyorum. Şu anda hakikaten çok mutluyum çünkü çok iyi çalıştığım bir il başkanım var. Bu bir ekip işi. Sinan Bey ile geçmişte fikir ayrılıklarına düştüğümüz doğrudur. Ben bu partiye hizmet eden herkese teşekkürden başka bir şey demedim. Siyasette hep zehir zemberek açıklamalar yapılıyor, ben yapmam. Hep geçmişte çalıştığımız dönemin artılarını hatırlarım. O yüzden ben Sinan Bey’e ve arkadaşlarına teşekkür ederim. Güzel işler yapmıştı ama bundan sonraki ilk seçim dört sene sonra. Bu seçim hepimiz için çok önemli. Ben de şu anda Ülkü Başkan’dan dolayı kendimi çok şanslı hissediyorum. Şu ana kadar kadınlarla çalışmanın sadece artı yönlerini gördüm; genel başkanım kadın, il başkanım kadın, üniversitedeyken kadın rektör, kadın dekanla çalıştım. O yüzden de bunun hep faydalarını gördüm, bundan sonra da faydalarını göreceğim” mesajı verdi.

“AKILLI ŞEHİRLER TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ KURACAĞIM”

Daha sonra projelerinden bahseden Özlale, “Akıllı şehir projem var… İzmir’in çok ciddi problemleri var ve çağımız dijitalleşme çağı. Ben TÜBİTAK Girişimcilik Yürütme Kurulu üyelerinden biriyim. Bütün dünyada akıllı şehircilik diye bir kavram var. Bu kavram, dijital çözümler getirerek şehrin sorunlarına çare bulmak… Benim hayalim şu, Basmane Çukuru’nda yapacağımız girişimcilik ve inovasyon merkezinin oraya akıllı şehirler teknoloji enstitüsü kuracağım. Bu enstitüye belediye ve üniversiteler ortak olacak. Sadece Türkiye’deki değil, bütün dünyadaki akıllı şehir çalışanlarını buraya çağıracağım. İlin her yerini sensörler ve çiplerle donatıp veriler toplayacağım. Girişimcilere, ‘Bir kanalizasyon borusunun patlayacağını bana üç gün önceden haber veren bir algoritma çıkarın’ diyeceğim. Bu algoritma çıktı zaten, bir süredir kullanılıyor. Bunların bir kısmı İzmir için kullanılacak. İyi sonuç verenleri ben hemen ticarileştireceğim ve diğer belediyelere, dünyaya satacağım. 10 tane çalışmadan bir tanesi başarılı olsa beş sene içinde toplam 5 milyar dolarlık beş şirketin belediye ortağı olarak İzmir’in birçok problemini çözerim. Dördüncü sanayi devrimi… Bu fırsatlar dijitalleşme ve girişimcilikle hayal ettiğimizi gerçekleştirmeye dayanan şeyler. Bunları belediye bünyesinde yaparsam, buradan hayal edemeyeceğiniz kadar para kazanırız. Ben de buradaki sorunları çözerim” dedi.

“BANA PARTİDE ‘PROJE FABRİKASI’ DERLER”

Özlale, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Ege Telgraf Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı’nın “Çok kısa bir süre içinde rakipleriniz projelerini tanıttı. Sizce aradaki fark nedir? Nasıl buldunuz?” sorusunu da yanıtlayan Özlale, “Çok fark var, ben çok iyiyim” dedi. “Bunu ben söylemiyorum… Dün, adını söyleyemeyeceğim bir AK Partili belediye başkan adayı ile karşılaştım, eskiden beri de tanıştığım birisidir. Bana ‘O sunumu sen ne kadara, kime hazırlattın?’ dedi. Ben de ‘Bir tane prodüksiyon şirketi var ama ben hazırladım. Ekibimle birlikte projeleri ürettik’ dedim. O da ‘Bana o ekibin iletişim bilgilerini verir misin?’ dedi. ‘Bazı şeyler para ile satın alınmaz, bu da onlardan bir tanesi…’ Ben, 20 Eylül 2023’te bu işe başladığımda zaten projelerin hazırlanmasına başladık. Yani çok öncesinde İzmir için hayal ettiklerime başlamıştım. Ben aynı zamanda partimin seçim beyannamesini ve Altılı Masa’nın hükümet programını da yazdığım için benim partideki lakabım da ‘Proje Fabrikası’dır. Onların hepsini hazırlamak ve fizibilite raporlarını çıkarmak benim için problem olmadı. Ben iki adayı da izledim ama benim orada getirmek istediğim vizyon şuydu: Temel belediyecilik hizmetleri yapılır ama esas olarak belediyenin gelirini yaratan, gençlere fırsatlar sunan, hizmetleri sürdürülebilir şekilde yönetecek bir belediyecilik anlayışıydı. Onu anlatabildiğimi düşünüyorum. Tabi bu işin şakası; ne Cemil Bey’e ne de Hamza Bey’e ‘Sunumları kötüydü’ demek istemiyorum ama o sunuma, o projelere emek verdim. Onların kendi ekipleri de emek vermiştir. Onları gördüğüm zaman şakalaşır, sohbet ederiz ama ben sunumumun hiç de kötü olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAFMuhabir: Yağmur Daştan