Memduh GÜNEY-EGE TELGRAF/ Cumhuriyet Halk Partisi 27.dönem Milletvekili Atila Sertel dün İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday adaylığını açıklamıştı. Sertel, bugün düzenlediği basın toplantısında planlarını ve projelerini anlattı. CHP Genel Başkanı’nın daha önce söylemiş olduğu ön seçim ifadelerine değinen Sertel, İzmir’de yapılması söylenen anketin güvenilirlik anlamında tereddütler barındırdığını ifade etti. Sertel, sürecin zor olduğunu belirterek “İlk günden itibaren bu süreçte İzmir halkının ve CHP üyelerinin söz söylemesi gerektiğini ifade ettim. Bir ön seçimin ya da bir eğilim yoklamasının gerektiğini görüyorum. Anketlerin, anketi yaptırana ve sorulacak olan sorulara göre şekillendiğini ve sonucun istenilen şekilde aktarılmadığını bilen biriyim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde daha önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağına yönelik çıkan anket sonuçları sonucunda hepimiz umutluyduk. Ancak anketlerin 6-7 puanla kazandığını söyleyen genel başkanımız seçimi 2 puanla kaybetti. Bu da anket sonuçlarının toplum sonuçlarıyla tam olarak uyuşmadığının en net örneğidir. Bir diğer değişken ise anketin yapıldığı zamandır. Şu an yağışlardan sonra ve selden sonra Kordon’da bir anket yaparsanız nasıl bir sonucun çıkacağı bellidir. Bu yüzden ön seçim şart. Demokrasiyi yaşatmak istiyorsak İzmir’deki CHP üyelerinin tamamına güvenmemiz gerek. CHP üyelerini kimse küçümseyemez ve göz ardı edemez. CHP üyelerinin seçme konusunda hiçbir zaman yanılmadığını en iyi bilenlerden biriyim. 2015 yılında milletvekili seçimlerine çok az bir bütçeyle giren biri olarak söylüyorum o üyeler beni milletvekili yaptılar. Önlerinde her zaman şükranla eğildim ve eğileceğim” ifadelerini kullandı.

İZMİR TURİZMDE VAZGEÇİLMEZ OLMALI

Deva Sözcüsü Şahin'den yeni Anayasa eleştirisi Deva Sözcüsü Şahin'den yeni Anayasa eleştirisi

Seçimi kazanması durumunda hayata geçireceği projelerle ilgili açıklamalarda bulunan Sertel, önceliğinin tasarruf olacağının altını çizdi. Sertel, “Ekibimle yaptığımız toplantılarda şu sonuca vardık. İzmir’i her alanda Avrupa’da birinci yapabilmek için var gücümüzle çalışacağız. Birçok projemiz var. Tarım ve hayvancılık, atık ve enerji yönetimi bunlar çok önemli. Örnek vermek gerekirse bugün İZSU suyu bize ulaştırırken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne 150 milyon liralık bir yük oluşturuyor. Bunu farklı yollarla çok rahat aşabiliriz güneş enerjisi ve güneş tarlaları sistemleriyle bu bütçeyi rahatlatabiliriz. Sokak ve park aydınlatmalarında güneş enerjisinden faydalanılmasını sağlayacağız. Gençlere, kadınlara, çocuklara ve dezavantajlı gruplara öncelik sağlamak hedeflerimizden biri. İZSU bünyesinde birçok kiralık araç var ve bu araçlar makam aracı olarak kullanılıyor. Bunların sayısını azaltmalıyız. İzmir’de tasarruf dönemini başlatacağız. İzmir’de önemli bir turizm kaynağı var. İzmir’de turizmin vazgeçilmez bir noktada olması gerekiyor” dedi.

SAĞLIK KÖYLERİ OLUŞTURMALIYIZ

İzmir’de bazı potansiyellerin kullanılmadığının altını çizen Sertel, “Yıllar önce EXPO’da yer aldık. Buradaki kaynak sağlıktı. İzmir’in sağlık yatırımlarında ön plana çıkması için birçok organizasyon içerisinde yer aldık ancak sonuçta kaybeden biz olduk. Seferihisar ve Dikili bölgelerinde sağlık açısından önemli jeotermal kaynaklarımız mevcut bu alanların çalışmadığını görüyoruz. Sağlık ve yaşlı bakımı açısından sağlık köyleri oluşturmamız lazım. Yaşlı bakım merkezleri kurarak İzmir’in bir sağlık yaşam merkezi olmasını planlıyoruz. Bu şekilde ülkemize ve kentimize birçok gelir kaynağı oluşturabiliriz. Avrupa’da yaşlı bakımı için 2 bin 500, 3 bin euro para harcanıyor bu paranın geldiği yer İzmir olmalı” dedi.

BÜTÇE VURGUSU 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili olarak eleştirilerde bulunan Sertel, “Dürüst olmak önemli. Herkesin mutlu olduğu bir kent yaratırsak bizde mutlu oluruz. Şu an belediyede memur ve çalışan olarak maaş alan kişilerin rakamı oldukça fazla. Şu anda 100 metrelik bir su borusu için ya da herhangi bir kanalizasyon yapılması için ihale açılıyor. Bu dönemin son bulması gerekiyor. Kendi işçisiyle birlikte yatırım yapabilen bir belediye olmalıyız. Büyük konserler yerine İzmirlinin birlikte eğleneceği etkinliklere para harcayabilmeliyiz. Altyapı sorununun bittiği söylendiği yerlerde tekrar bu sorun ortaya çıktıysa toplumdan özür dilenerek bunlar ifade edilmeli. Eğer yaşanan durumlara sorun yok diye yaklaşırsak sorunları çözemeyiz. Şu an Bayraklı’da başlayan ve Havagazı Fabrikası’nın arkasına kadar gelmiş olan büyük yüksek binaların altyapı sorunun bedellerini ödemekle meşgulüz ve bu şehrin en büyük sorunlarından biri. O bölge için yağmur suyu ve kanalizasyon ayrılmadı. Ancak İller Bankası o bölge için Büyükşehir Belediyesi’ne 110 milyonluk ödeme yaptı. O bütçe bu bölge için kullanılmalı. Yanımda koruma olmadan insanlar arasında dolaşacağım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın birinci görevi halka iç içe birlikte olmaktır. Bağ kurmayan, sorunlara, vatandaşa kulaklarını tıkayan belediye başkanı aynı saraydakinin olduğu gibi körlük ve sağırlıktan dolayı her şeyi güzel sanacak duruma gelir” ifadelerini kullandı.

HALK BANA KÜSERSE…

Kendisinin her zaman sosyal demokrat bir yapıya sahip olduğunu aktaran Sertel, “Zor bir yola çıktık. Belki bir hayal bu. Belki hiç değerlendirmeye bile tabi tutulmayacağım. Böyle olursa kırılmam. Ben ancak halk bana küstüğü zaman kırılırım. Mademki demokrasi var ve demokrasiyi her kurumda isteyen bir CHP var o halde bu demokrasi uygulanmalı ve sandığa gidilmeli” dedi.

KURUM DENETLENMELİ

Çalışan sayısıyla ilgili olarak işten çıkarmaların yaşanmayacağını aktaran Sertel, “Biz işten çıkarmayacağız. Hedefimiz ihalelerin son bulmasını sağlamak. Hedefimiz kendi parkını kendi yapan bir belediye olmak” dedi. “Bankamatik memuru” konusuna değinen Sertel, büyükşehirde bankamatik memuru olduğunu düşünmediğini belirterek, “Gerektiği kadar değerlendirilmeyen insanlar olduğunu düşünüyorum. Büyükşehir şu anda İzmir halkının vergileriyle çalışıyor. Bundan dolayı belediye çalışanlarının da İzmirlilere karşı sorumlulukları olmalı. Yolcuya kötü davranan ya da yolcusunu yaralayan bir ESHOT şoförü olmamalı” ifadelerini kullandı. “Her daire başkanı ve her müdürü bir araca sahip. Ben böyle bir sistemi kabul etmiyorum” diyen Sertel, “Sistem denetlenebilir olmalı. Zamanında PTT araçlarına GPS takılması önerisinde bulundum. Çünkü bu araçlar çok kullanılıyor ve mazot masrafları yüksek. Yine kiralık araç kullanılması yerine belediyenin kendine ait araçlar olması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

“ÖZEL İLE GÖRÜŞMEDİM”

Aday adaylığı sürecinde CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel ile görüşmediğini söyleyen Sertel, “Adaylığımı açıkladıktan sonra genel başkan yardımcılarımız beni aradılar. Başarı dileklerinde bulundular. Ben arama konusuyla değil sandık konusunda verilen sözleri önemsiyorum ve bu sözlerin tutulmasını umuyorum” diye belirtti.

SOYER İLE AYNI FORMAYI GİYİYORUM

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile ilgili olarak aynı formayı giydiklerini söyleyen Sertel, “Eksikleriyle ilgili konuşmak istemiyorum. Bunların ayrıntılarını anlatmak doğru olmaz. Ama başkan olduğumuz zaman yapacaklarımız var” diye belirtti.

Kaynak: Ege Telgraf