İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Kent Konseyi tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle ilk kez düzenlenen İzmir Ekoloji Buluşması çevre sorunlarına ışık tuttu.Kültürpark'taki açık havada gerçekleşen toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, İzmir Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık, İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı ile çevre dernekleri sözcüleri katıldı.

‘EKOLOJİ MÜCADELESİ ATEŞİNİ YAKACAĞIZ”

İklim krizinin etkilerinin ele alındığı toplantıda konuşan İzmir Kent Konseyi Çevre ve Çevre Sağlığı Çalışma Grubu Başkanı Lütfiye Kader,  “ Ekoloji buluşmasına destek ve katkılarınızın, aynı zamanda tüm Türkiye'nin ekoloji mücadelesinin ateşini de yakacağına inanıyorum.Kentte yaşayanlara, kent kültürünü yerleştirmek için çalışıyoruz. Kent konseylerine katılım bu nedenle hem önemli hem de gerekli. Ama bu ihtiyacımızı daha iyi karşılayacak çevre meclisinin de yakın zamanda, bu mücadalenin sonucu olarak kurulmasını kaçınılmaz görüyorum” diye konuştu.

“RANT DEĞİL HAYAT”

İzmir Kent Konseyi Başkanı Nazik Işık , “Rantı aşırı önemseminin hayatı dışarda bırakmak anlamına geliyor. O nedenle bir kere daha bunu yaygınlaştırmak için başlığımızı 'Rant değil hayat' diye seçtik. Biliyoruz aslında İzmir yaşananlarıyla, yaşadıklarımızla ve duygularımızla, İkizdere'den hiç de uzak değil.  Kanal İstanbul, Körfez Geçiş Projesidir, Çeşme demektir. Dünyanın hiç bir yeri bizden kopuk, biz de hiç bir yerden bağımsız değiliz. Dünyanın her yerinde, evreni, dünyayı, ekolojik dengeyi bozan hepimiz, iklim krizinden sorumluyuz ve buna karşı mücadele etmekle yükümlüyüz. Hem kömür kullanıp hem de temiz kalmanın mümkün olmadığını öğrendiğimiz çok oldu. Dileriz ekolojk dengeyi gözetmeyen kişisel veya kurumsal, her tutum ve davranışın itibarsızlaştırıcı, itibarsız olmak anlamına geldiği günler de yakın olsun”dedi.

‘DEĞİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise “Kent yönetimlerinin; kenti planlarken ulaşımdan su tüketimine, gıda üretimi ve tarımdan atık yönetimine yürüttüğü tüm çalışmalarda doğaya saygılı bir yaşamı esas alması gerekiyor. Yaşam alanlarımız ve geleceğimiz ciddi tehditlerle karşı karşıya iken mevcut hataları, yerelden başlayarak değiştirmek zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Çünkü biliyoruz ki içecek suyumuz, soluyacak havamız, karnımızı doyuracak yerel tohum ve topraklarımız kalmadığında, zaten yöneteceğimiz bir şehir de bir ülke de olmayacak” dedi.

“İKLİM EYLEM PLANI...”

Soyer, pandeminin yanı sıra iklim krizi gibi yaşanan büyük felaketlerin, insanın kendisiyle ve doğasıyla yüzleşmesini sağladığını, yeryüzünde sadece insan olmadığını ve insanın, doğaya zarar verdiği müddetçe, kendi yaşamını da tehlikeye attığını tüm çıplaklığıyla bir kez daha hatırlattığını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü; “Yaşadıklarımızdan çok şey öğrendik ve dirençli bir şehir olmanın sırlarını araştırdık. Gördük ki, afetlere ve salgınlara dirençli olmanın tek yolu, doğayla uyumlu bir yaşam sürmek. Şehirlerimizi, doğasıyla uyumlu şekilde imar etmek. İzmir; 4,5 milyona yakın nüfusu, hızla büyüyen sanayisi, ticaret hacmi, turizmi ve tarımı ile Türkiye ekonomisini kalbi bir şehir. İzmir, 8 bin 500 yıllık tarihi boyunca uygarlıklara yön vermiş bir dünya kenti. 2020 sonunda  İzmir Büyükşehir Meclisi’nde onaylanan İzmir Yeşil Şehir Eylem Planı ve Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı başlıklı iki önemli çalışmayı tamamladık. İklim Eylem Planı ile İzmir’de 2030 yılına kadar sera gazını yüzde 40 azaltmayı hedefliyoruz” dedi.

‘SU TASARRUFU’

İzmir Tarımı vizyonuna dair de konuşan Soyer,“İklim kriziyle derinleşen kuraklık ve salgınla artan yoksulluk ile aynı anda mücadele ediyoruz. İzmir’de çok su tüketen ve topraklarımızı zehirleyen ürün desenini değiştiriyor; bölgemizin iklimine uygun, yağışlarla büyüyen ürünlerle, tarımda kullanılan yüzde 77’lik su tüketiminden yüzde 50 tasarruf etmeyi planlıyoruz.” Konuşmasını Türkiye'nin önemli şairlerinden Nazım Hikmet'in ölümünün 58. yıldönümü olduğunu hatırlatarak tamamlayan Soyer, Kültürpark'taki anıtına da karanfil bıraktı.

  -Rana Beyza ÖZTÜRK