Fosil yakıtların giderek tükenmesine, küresel iklim krizi de eklenince dünya üzerinde yenilenebilir enerjiye olan yönelim de giderek artıyor. Pek çok yöntemin yanında güneşten enerji elde etmek üzerine geliştirilen sistemler her geçen gün yayılmasının yanında ekonomik olarak da daha ulaşılabilir oluyor. Yarının enerjisi olarak gösterilen bu sistemle ilgili Türkiye de her türlü olumsuzluğa rağmen önemli bir gelişim kaydetti. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstri Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tolga Özdemir, dünyadaki güneş enerji sistemlerinin gelişiminin iyimser tahminlerin de ötesinde seyrettiğini belirterek bu sistemle 2022 yılında ortalama beklentinin 1000 gigawattlık bir kurulu güç kapasitesi oluşacağı yönünde olduğunu söyledi.

‘ÇOK GERİDE DEĞİLİZ’

Tolga Özdemir, 2018 itibariyle dünyada fosil kaynaktan yenilenebilir enerji kaynağına kadar tüm sistemlerle birlikte toplam elektrik güç kapasitesinin 7 bin gigawatt olduğunu, bunun 500 gigawattlık kısmının da güneş enerjisinden elde edildiğini belirtti. “Türkiye’nin yerine baktığımızda çok geride olmadığımızı söyleyebiliriz” diyen Özdemir, “Türkiye’de ise yine bu yılın sonunda 90 gigawattlık elektrik kurulu gücümüz bulunuyor. Bunun yüzde altısını, yani 5.2 gigawattını güneş enerjisinden elektrik olarak üretiyoruz. 2019 sonunda bu rakam artarak yüzde 6 civarına ulaştı. Yani dünya ortalamasının çok gerisinde değiliz. Ancak coğrafi konumumuz ve güneşten yararlanma fırsatlarını da dikkate alırsak olmamız gereken yerin biraz gerisinde kalıyoruz. Yine de 2014’te ilk yola çıktığımızda Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın Türkiye için hedefi 3 bin megavattı. Bugün gelinen noktaya baktığımızda görüyoruz ki bundan çok daha ilerdeyiz. Türk insanı güneş enerjisine karşı iştahlı ve bilinçli” dedi.

‘EKONOMİYE BAĞLI’

Türkiye’de yapılması gerekenin doğru mevzuatlarla sürdürülebilir üretimi sağlamak olduğunu aktaran Başkan Yardımcısı Özdemir, “Ayrıca ekonomi büyümezse sizin yenilenebilir enerjiye geçişiniz gecikir. Ekonomi büyüdükçe tüketim artar, ihtiyaç doğar, kurulu güç büyür. Dolayısıyla bizim durumumuz hem hükümet hem de enerji politikaları bazında gayet anlaşılabilir bir noktada. Yine de biz bu geçişin bir an önce yapılması, bunu sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerektiğini de söylemek durumundayız. Ekonominin iyiye gitmesi burada kilit öneme sahip” ifadelerini kullandı.

‘EN KAZANÇLISI GÜNEŞ’

Özdemir, Türkiye’de bütün alanların kullanılması durumunda tüm ihtiyaca yönelik enerjinin güneşten elde edilebileceğini ve 4 yıl gibi bir sürede üretimin 9 bin megawatt daha artacağını hesap ettiklerini vurguladı. Tolga Özdemir şunları söyledi: “Bu 9 bin megawattın ortalama yüzde 65’i çatılara kurulacak sistemlerden elde edilecek gibi gözüküyor. Türkiye’nin 2019 sonundaki istatistiklere göre ortalama 300 terawatt/ saatlik elektrik tüketimi var. Ülkede bugün itibariyle olabilecek her alanı kullandığımız takdirde güneşten 500 terawatt / saatlik enerji elde edebiliriz. Ki son dönemde depolama maliyetleri oldukça düştü. Ki bu rakam rüzgardan, hidroelektrik santrallerinden elde edebilecek enerjiden çok daha yüksek. Güneşimiz her sabah doğuyor. Hammadde sorunumuz yok ve verimlilikler artarken maliyetler çok düştü.”

‘POTANSİYEL YÜKSEK’

İzmir’deki güneş enerjisi potansiyelini de değerlendiren Başkan Yardımcısı Özdemir, “İzmir biraz sıcak bir kent. Buna rağmen güneye cepheli bir kurulum yapıldığında bugün ki elektrik fiyatları ve düşük ekipman maliyetleriyle 4 ile 5 yılda bir güneş enerjisi sisteminin kendini ödediğini görüyoruz. Bu panellerinin 30 yıl ömürleri var. Yani düşünün, ilk 5 yıl yüzde 20 kart ettirecek bu kentte sistem. Kalan 25 yıl sizin kullanımınıza kalacak, yani bedava enerji elde edeceksiniz. Böyle bir kazanç hiçbir sistemde, hiçbir şartta yok. Bugün geldiğimiz noktada bu yeni mevzuatlarla bunun kabul görmesi gerekiyor. Karın yanında küresel ısınma konusuna da dikkat etmeliyiz” şeklinde konuştu. Utkucan Akkaş / Özel Haber