İzmir Tabip Odası'

SORUYORUZ. SANIĞIN HANGİ OLUMLU DAVRANIŞI NEDENİYLE İNDİRİM UYGULANMALIDIR?

• Sanık, hekimi öldüremediği için mi bu indirimden yararlanmalıdır? • Sanık, elinde jiletle hekimi öldürmek için yaptığı planda başarısız olduğu için mi indirimden yararlanmalıdır? • Sanık, olay nedeniyle pişmanlık göstermediği ve vicdan azabı yaşamadığı için mi indirimden yararlanmalıdır? • Sanık, yargılama sürecinde mahkemeyi yanıltmaya yönelik davranışlar içinde olduğu için mi indirim yapılmalıdır? • Bu soruları çoğaltabiliriz. Üzüntümüzün, serzenişimizin, tepkimizin tek sebebi, olayın mağdurunun hekim olması değildir. Üzüntümüzün, serzenişimizin, tepkimizin sebebi, kamuoyu vicdanını bu kadar derinden sarsan bir olayda, hukuki bir gerekçe yokken sanık hakkında indirim uygulanması gerekliliğinin tartışılıyor olmasıdır. Olayın mağdurunun hekim olmasından bağımsız olarak tekrar vurgulamak istiyoruz ki; işlediği suç nedeniyle en ufak bir vicdan azabı yaşamayan, pişmanlık belirtisi göstermeyen bu kişi hakkında verilen cezada indirim yapılması ihtimalinin varlığı bile bizleri üzmektedir. Yargılama aşamasında, duruşma salonunda yargılamaya dinleyici olarak tanıklık eden bizler, sanığın, özel bir kinle hareket ettiğini, planlı bir eylem içinde olduğunu, hazırlıklı şekilde hekime zarar vermek için hastaneye gittiğini, hekimin yaşadığı mağduriyet nedeniyle bir üzüntüsünün ve pişmanlığının olmadığını, bir vicdan azabı olmadığını gözlemledik. Bu gözlemi İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi de yaptığı içindir ki, sanık hakkında verilen cezada indirim uygulamamıştır. Doğaldır ki, hakimler, verdikleri kararlarda bağımsızdırlar. Doğaldır ki, mevzuata göre takdir hakkını kullanırlar. Takdir haklarını kullanırken dikkate almaları gereken kriterler bellidir. Bu kriterlerin, bu olayda varlığı tartışmalıyken, bozma gerekçesinde indirime vurgu ilk derece mahkemesine yönelik ve hukuka aykırı bir baskı niteliği taşımaktadır. Beklentimiz, adil ve hakkaniyete uygun bir karar verilmesidir.   İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu