Türkiye’de sokakta kağıt, plastik ve metal toplayıcılığı ile geçimini sağlayan vatandaşlar, yaşanan korona virüs salgını sürecinde evde kal uyarılarına rağmen çalışmaya devam ediyor. Pandeminin ve pek çok hastalığın bulaşıcılığının fazla olduğu alanlarda çalışan toplayıcılar, günlük ücret alıyor.   Yasaklar nedeniyle sokağa çıkamadıklarını söyleyen toplayıcılar, “Bizler zaten risk altındayız, üzerine sokağa çıkamıyoruz” dedi.

‘GEÇİM DERDİ’

Alınan tedbirler doğrultusunda sokağa çıkamadığında evine ekmek götüremeyenlerin sayısı ise bir hayli fazla. Sokak Atıkları Toplayıcılar Derneği (SATDER) Genel Başkanı Recep Karaman, “Bizim tek geçim kaynağımız sokaklardan topladığımız katı atıklar oluyor. Bize geçimimizi sağlayacak bir desteğin de sağlanması gerekiyor. Kiralarımızı, faturalarımızı masraflarımızı nasıl karşılayacağız? Çocuklarımızı nasıl okutacağız? Ekmeğimizi neyle alacağız. Hepimiz bu geçim derdini düşünüyoruz” diyerek sitemini dile getirdi.

‘UZAKTA YÜRÜYORLAR’

20 yılı aşkın kağıt toplayıcılığı yapan Ergün Çınar, “Dört günlük karantina oldu. Bizlere polisler evinize gidin diyor. Ben evime gidersem çocuklara kim bakacak? Yanımdan kadınlar dört metre uzaktan geçiyorlar, siz pissiniz diyerek. Neler geçiyor aklın durur. Belediye bakıyordu yasaklarda, yemek verdiler, ne aş var ne para var? Bize eve gidin diyorlar, zaten hastalık riski var... Ne yapalım? Biz ne yiyelim? Pazartesi çocuğun önüne peynir, zeytin koyacağız. Ben dört gün sokağa çıkmazsam nasıl olacak. Akciğer kanseriyim. Bazen ağlayacağım geliyor” dedi.

‘KANSERİM, SOKAKTAYIM...’

Kağıt toplayıcılığının çok zor olduğuna değinen Çınar, “Suriyelilerde artık bu işi yapıyor. O kadar çok arttı ki kağıt toplayanlar. Bizler ekmek bulmak için çok erken veya çok geç saatlerde sokağa çıkıyoruz. Şu an evden çıktım, yağmurlar var, çamurlar var, çıkma deniyor ama mecbursun. Hanım soruyor ‘ne yiyeceğiz?’ . Yasaklar bizleri mahvetti. Eskiden İzmir Büyükşehir Belediyesi bize gıda yardımı yapıyordu, yasaklar başladı hiç bir yardım yapılmadı. Neredeyse bir sene geçti. Ben akciğer kanseriyim. Yüzde 38 engelliyim. Yardım alamıyorum. Mecburen hep sokaktayım. Bu hayatta geçim çok zor. Kimse yardım yapmıyor. Deprem kolilerinin bir kısmı bizler için de ayrılamaz mıydı?” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber