İzmir’in en önemli içme suyu kaynaklarından biri olan Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 15,19’a kadar geriledi. Bu oran, son yılların en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin üçüncü büyük kenti olan İzmir’de azalan yağışlar barajları kuruma noktasına getirirken, uzmanlar sonbahar aylarında daha da kötü bir tabloyla karşılaşılabileceğini belirtiyor.
BULGURCA CAMİİ GÜN YÜZÜNE ÇIKTI
Barajdaki kuraklık o kadar ciddi bir boyuta ulaştı ki, 2010 yılında tamamen su altında olan Bulgurca Camii gün yüzüne çıktı. Yerleşim yerlerinin görünür hale gelmesi, hem vatandaşları hem de uzmanları endişelendirdi.
"SORUN KURAKLIK DEĞİL, YANLIŞ YÖNETİM"
TÜBA Çevre Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Kurulu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, asıl problemin kuraklık değil, bilinçsiz su kullanımı ve yanlış su yönetimi olduğunu söyledi. Yaşar, “Barajlar doluyken bile yüzde 55-60 oranında yer altı suyu kullanılmaya devam edildi. Manisa’da yer altı su seviyesi 500 metreye kadar indi, İzmir hala buradan su çekiyor. Bu plansızlık Gölmarmara gibi doğal su kaynaklarını tamamen kuruttu" dedi.
“İZMİR SU FAKİRİ BİR ŞEHİR”
Prof. Dr. Yaşar, İzmir’de kişi başı su potansiyelinin sadece 600 metreküp olduğunu, bunun da İzmir’i ciddi bir su fakiri haline getirdiğini belirtti. Belediyelerin hâlâ hobi bahçeleri açarak suyu israf ettiğini vurgulayan Yaşar, “Kurakçıl peyzaj sistemine geçilmeli, su tasarrufu ciddiye alınmalı. Tarımda fazla su tüketen ürünler azaltılmalı hatta gerekirse yasaklanmalı" diye konuştu.
BÖLGE HALKI ENDİŞELİ
Baraj çevresinde yaşayan vatandaşlar da durumun ciddiyetine dikkat çekiyor. Zülfikar Ergin, “2018’den beri burada yaşıyorum, bu kadar kuruduğunu ilk kez görüyorum. Su yola kadar gelirdi, şimdi yok” dedi. Lezgi Ergin ise “Barajda su kalmazsa İzmir büyük bir kriz yaşar. İnşallah yağmurlar erken gelir de biraz toparlanırız" diyerek umutlu ama tedirgin olduklarını ifade etti.
