Pandemide gelinen süreci değerlendiren ve alınan son tedbirleri yorumlayan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "Biz geçtiğimiz günlerde yaptığımız açıklamada salgınla ilgili alınması gereken tedbirleri söylerken önce ülke sonra İzmir tahlili yaptık. Ne durumdayız ve nereye geldik bunu belirttik. İki ay öncesine göre yaklaşık 4 kat artmış bir korona virüs süreci var. Şu anda hastaneler dolu. Yoğun bakımlar, servisler dolu, acillerde hastalar bekliyor. Birinci basamak sağlık hizmetleri ve filyasyon konusunda kontrol tamamen kaybolmuş durumda. Hastaların filyasyon takipleri yetkililer yetişemediğinden ötürü yeterince yapılamıyor. Aile hekimleri isyan etmiş durumda, onlar da takip etmeleri gereken vakalara yetişemiyorlar. Kısacası, salgında kontrol kayboldu. Artık salgını bir bütün olarak değerlendirmek gerek. Ve bütüne yönelik öneriler getirmemiz lazım. Öncelikle şunu söyledik, salgın yönetimi şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Tüm sayılar, veriler, kamuoyu ile tabip odaları ile şeffaf biçimde paylaşılmalıdır. İlgili kurumlarla ve taraflarla işbirliğine gidilmelidir. Mesela İl Hıfssızsaha Kurulu bünyesinde tabip odası görev almalıdır gibi bütüne yönelik öneriler söyledik. Vaka sayılarının böyle dört-beş katına çıktığı ve grafiklerin ivmelerin giderek ürkütücü bir noktaya gittiğini gösteren bir anda çok daha ciddi, radikal tedbirlere ihtiyaç var" dedi.

‘TOPLUMSAL HAREKETLİLİK’

Çamlı yapılan son düzenlemeler ve kısmi sokağa çıkma yasağının salgını kontrol aşamasında yetersiz kalacağını belirterek şöyle devam etti: "Toplumsal hareketlilik derhal yavaşlatılmalıdır. Bu çerçevede hayati önem taşıyan sektörler dışındaki alanlar yavaşlatılmalı ya da durdurulmalıdır. Alınan bu tedbirlere baktığımızda, kıraathaneler, restoranlar, kafeteryalar, halı sahalar kapatıldı. Okullarda yüz yüze eğitim faaliyetleri durduruldu. Bu bir olumluluğa işaret ediyor. Bunlar aslında hiç açılmamalıydı. Fakat tüm bunlar toplumsal hareketliliği yavaşlattı mı, o pek belli olmadı. Bulaşının iki temel kaynağı olduğu konuşuluyor. Bunlardan ilki toplu taşıma faktörü. Toplu taşımadaki yoğunluğu azaltacak bir tedbir göremedik. Bu talebi azaltmadıktan sonra oradan gelecek bulaşı riskini engelleyemeyiz. İkincisi ev içi bulaşı konusu. İzolasyona yani birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi ve yeniden organize edilmesine dair hiçbir tedbir yok. Biz ev içi bulaş için bir öneri getirdik. Pozitif vakalar ya yüksek temas riski bulunan olguların izolasyon ve karantinaları için birtakım merkezler açılmalı. Misafirhaneler, yurtlar, belediyelerin ayarlayacağı bazı barınma merkezleri, yani karantina ve izolasyon merkezleri oluşturulmalı.”

‘4 KATINA ÇIKTI’

Sözlerine ‘Önceki gün izolasyonda olması gereken bir şoför seyir halinde yakalandı. İşlerin çok da düzgün gitmediğini biliyoruz. Buna yönelik de hiçbir tedbir yok. Mevcut tedbirler olumlu bir adımdır ama dört katına çıkmış, Nisan öncesindeki piklere gitmekte olan hatta onu aşacak durumdaki salgını durdurabilecek bir tedbir paketi değildir” diyerek devam eden Başkan Çamlı, “Halen ekonomik kaygılar göz önünde tutuluyor. Saatler ile oynayarak bu pandemiyi kontrol altına almamız mümkün değil. Bu tedbirlerle toplumsal hareketliliğin yavaşlatılacağını söyleyemeyiz. Zaten hiç olmaması gereken durumları yaşadık. Alınan kararların şu haliyle yeterli geleceğini düşünmüyoruz. Bir kısım etkisi olur ama vaka sayılarının 4-5 katına çıktı, acillerde yer bulamadığımız bir salgın durumunda çok da çözüm getirmeyecektir" şeklinde konuştu.

‘AVRUPA BAŞKA’

İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, dünya çapında seferberlik ilanına yol açan ikinci dalga tartışmalarının Türkiye'de konuşulmasının mümkün olmadığını söyledi ve "Bizde daha birinci dalga bitmedi. İkinci dalganın başlaması için birinci dalganın bitmesi lazım. Ancak bizde hiçbir zaman birinci dalga bitmedi. Avrupa'da belki birinci dalga sonlanmıştır ya da sönümlenmiştir. Vaka sayıları düşünce bunu söylemiş olabilirler. Ama bizde durum hiç böyle değildi. Bizdeki birinci dalga yatay seyretti. Şimdi ikinci kez pike gidiyor. Nisan'da bir pik yaşadık. Şimdi aynı dalganın ikinci pikini yaşıyoruz. Bizde vaka sayısı hiçbir zaman kritik sayıların altına inmedi. Yazın bile inmedi. Belli bir düşme olmuştur, ama şimdi yine yükseliyor. Sonuç itibarı ile alınan bu önlemlerle pandemiyi durdurabilmek mümkün gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Erman Şentürk / Öze