Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Merkezi tarafından düzenlenen bölge toplantılarının 12'ncisi, İzmir Bölge Toplantısı başlığı altında Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde gerçekleşti.  CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın başkanlığında gerçekleşen toplantıya, İzmir ve Manisa illerinin Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, milletvekilleri, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları ve ilçe örgüt başkanlarının katıldı. Bölge Toplantısı’nda örgütlerin yaptığı çalışmalar değerlendirilerek; önümüzdeki süreçte yapılması planlanan çalışmalar masaya yatırıldı.

12’İNCİ TOPLANTI İZMİR’DE

Toplantıda örgüte iktidar mesajı veren Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, “Türkiye’de 19 yıllık AKP iktidarı var ve bu iktidarın özellikle son 10 yılında Türkiye’ye ağır bir fatura kesildi. Bu faturanın ortadan kaldırılması için, Türkiye’nin düze çıkması için sadece felaket dönemlerinde değil, ekonomide değil, haklar ve özgürlükler, demokrasi anlamında hak ettiği yere gelebilmesi için, Atatürk’ün çizdiği çağdaş muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi için Türkiye’de bir iktidar değişikliğine ihtiyacı var.  Burada CHP örgütlerine düşen görevi, bir araya gelerek ortak bir akılla kararlaştırdığımız toplantıların 12’ncisini yapıyoruz. Daha çok toplantı yapacağız ama sonunda CHP’yi iktidara getirecek hazırlıkları tamamlamış olacağız” dedi. “Pandemide 5 maskeyi dağıtamadılar, bizim belediye başkanlarımız kıt kanaat kaynaklarıyla Türkiye’de milyonlarca maske dağıttı” diyerek açıklamalarını sürdüren Salıcı, “Onlar sıkışınca iban veriyorlar, bizim belediye başkanlarımız esnafa nakdi destek verdi, vatandaş kış günü doğalgaz faturasını ödeyemediği için soğukta kalmasın diye askıda faturayı uygulamaya koydu, veresiye defterlerini kapattı. Sonuç olarak bizim belediye başkanlarımız vatandaşa dönüp İBAN numarası vermedi. Biz Türkiye’nin o büyük bütçesini yönetmiyoruz, daha mütevazı bütçeleri yönetiyoruz ve AKP’den aldığımız belediyelerin tamamı borçlu. AKP’den, kasasında parayla teslim aldığımız bir tane belediye yok. Belediye başkanlarımız bir yandan borçları kapatıyor, bir yandan pandemide düşen gelirlerinden dolayı tasarruf halindeler, sosyal yardımların artırdılar, aynı zamanda yatırımlara devam ediyorlar” diye konuştu.

‘BİZ IRKÇI FALAN DEĞİLİZ’

Konuşmalarına Suriye ve Afganistan meselelerine yönelik değerlendirmelerde bulunarak devam eden Salıcı, şu ifadeleri kullandı: “10 yıl önce Suriye’deki iç savaştan kaçan sığınmacılar Türkiye’ye geldi, Türkiye kucak aştı, büyük bir misafirperverlik gösterdi ama o savaşın sonlanması için siyasi iktidar hiçbir çaba göstermedi. Komşumuzda olan savaşın Türkiye’ye çıkan faturasını azaltmak için hiçbir çaba içine girmedi. Bir şey yaptı, Avrupa Birliği ile rüşvet pazarlığına girdi, sonra ‘biz sığınmacı almaya devam edeceğiz’ dedi. Değerli arkadaşlar, biz ırkçı falan değiliz, biz nefret diline sahip olan sahip olan insanlar değil. Biz evrensel barışa, dostluğa, dayanışmaya inanan insanlarız, sosyal demokrat bir partiyiz. Ama Türkiye’nin bir sığınmacı problemi olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Bunu AKP’nin anlayışıyla çözülebileceğini mümkün görmüyoruz.”

‘MAJESTELERİNİN İMZA ATMASI…’

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Dünya Bankası ile anlaştığını ve bunun için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayını beklediğini açıklamasını da hatırlatan Salıcı, “Depremden sonra özellikle orta ve az hasarlı olarak görülen ama kurtarılamayan binalarla ilgili kentsel dönüşüm faaliyeti yürütmek için Belediye Başkanımız Tunç Soyer, Dünya Bankası’ndan 340 milyon dolar kredi temin etti. Bu 340 milyon dolar, aynı zamanda döviz sıkıntısı çeken hükümetin Türkiye’ye gelmesinden memnuniyet duymasını gerektiren bir para. Çünkü hükümet bulamıyor parayı ama Tunç Soyer buldu. Hem de yüzde 0,92 faizle. Onlar 10 katıyla borçlanıyorlar. Beş yıl geri ödemesiz, 25 yıl ödemeli krediyi bulduk. Bu kredinin İzmir’de depremden etkilenmiş yurttaşlarımızın yararına, kentsel dönüşümde kullanılabilmesi için majestelerinin sarayda imza atması gerekiyor. Bütün süreçlerden haberdarlar, sadece İzmirliyi ve CHP’li belediyeyi cezalandırmak için, bizim hizmet vermemizi engellemek için o imzayı atmıyorlar. Şunu açıkça söylüyorum; onlar imza atmadığı sürece, İzmirliyi cezalandırma çabası içinde oldukları sürece, CHP’li belediyelere fatura kesmeye çalıştıkları sürece onların ikiyüzlülüğünü bu yanlışı Türkiye’nin her yerinde dillendireceğiz. O para İzmir’e gelecek” dedi.

‘HEMEN VE DERHAL SANDIK…’

CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke de, ülkenin çok zorlu bir süreçten geçtiğine dikkati çekti. Konuşmasında iktidara yönelik eleştirilerini sıralayan Böke, “İçinde bulunduğumuz ağır koşullar hepimizi derinden etkiliyor. Zor günlerin farkındayız ama bunun bir kader olmadığını, işin fıtratından kaynaklı olmadığını, düzeni değiştirdiğimiz takdirde bu karanlığı yırtıp atabileceğimizi unutmamalıyız. Bugün karanlık olabilir ama karanlığın kendisinin içinde umut yatıyor. Türkiye’nin yaşadığı ağır felaketler, derin ekonomik buhran, günlük şiddet, yok sayılır hale gelmiş olan salgın… Bunlar çok ağır ama bunların hiçbirisi yaşanmak zorunda olduğumuz için ortaya çıkmadı, iktidarın açık ve net siyasi tercihleri sonucunda ortaya çıkan karanlığı yaşıyoruz. Umut da burada yatıyor. Eşitliği, özgürlüğü, demokrasiyi, adaleti, laikliği, cumhuriyet değerlerini getirecek bir siyasi anlayışla iktidar değişirse, yani biz iktidara geldiğimizde bu tablo değişir ve aydınlığa kavuşuruz.  Bu iktidarın en büyük yıkımı, yönetme sorumluluğu olduğu devleti yıkmış olması. Vatandaşın yanında durması gereken bir devlete ihtiyaç varken devleti, kurumlarını, kurallarını, kendi iktidarının devamlılığı uğruna ortadan kaldırdı. Bu noktada bize ve yereldeki iktidarlarımıza çok büyük sorumluluk ve görev düşüyor. Kıymetli Tunç Başkan, ‘faaliyet raporu sundum, kusura bakmayın’ dedi. Bunda kusura bakacak bir şey yok, tam da buna ihtiyacımız var. Buradan bir kez daha iktidara, halkın talebini bu kürsüden dile getiriyorum; Türkiye’nin kaybedecek bir günü kalamamıştır. Hemen, derhal sandığı halkın karşısına koyup, halkın tercihini dile getirmesine imkan verilmesi çağrısını dile getiriyorum” açıklamalarında bulundu.

‘FITRATIMIZDA DİRENMEK VAR’

“Türkiye’nin başındaki en büyük felaket AKP iktidarıdır” diyerek açıklamasına başlayan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, “Ekonomik kriz, işsizlik, kadın cinayetleri, insan hakları, FETÖ, PKK gibi sorunların çözülmemesinin sorumlusu AKP iktidarı. 19 yıldır iktidar olan AKP, sorunların çözümünde muktedir olamayan bir iktidar. Bu kadar basiretsizlik, yolsuzluk, liyakatsizlik içinde sorunları çözmekte muktedir olamadıkları gibi İzmir’de de muhalefet yapmayı beceremiyorlar. Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer olmak üzere tüm belediye başkanlarımıza uygulanan saldırı, baskı ve engellemeler İzmir halkı tarafından bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hak ettiği cevabı alacaktır. Ne belediye başkanlarımız ne biz bu engellemelere, kirli oyunlara boyun eğmeyeceğiz. Bizim fıtratımızda direnmek var, karakterimizde mücadele var, geleneğimizde tarih yazmak var” dedi. Konuşmasında son dönemlerde yaşanan ‘mülteci’ tartışmalarına da değinen Yücel, “Büyük bedeller ödenerek çizilen sınırlarımız AKP döneminde elini kolunu sallayanların girip çıktığı sınırlar haline geldi. Sınırlarımız namustur. Aydınlık Türkiye Cumhuriyeti’nin, insan kesen, kadınları katleden, çağdışı Taliban’la ortak bir fikri olamaz, olmamalıdır. Türkiye laik bir devlettir ve ilelebet öyle kalacaktır. Genel başkanımızın önderliğinde bu güzel ülkeyi yönetmeye ve vatanı bu gidişattan kurtarmaya talibiz” ifadelerini kullandı.

‘DESTEK OLABİLİRSİNİZ’

“2 yıllık çalışmamız sonucunda İzmir’e 16 milyar liralık bir yatırım yaptık” diyerek açıklamalarına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de, kent içinde yaptıkları yatırımları anlattı. Konuşmasına ‘Faaliyet raporu sundum, kusura bakmayın’ diyerek devam eden Soyer, “Bize hep ‘Bu çalışmalardan haberimiz yok’ deniliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi emin olabilirsiniz ki Türkiye’de en çok çalışan ve üreten belediyelerden biridir. Tanıtım yetersiz deniliyor, astığımız billboardları daha ne kadar tutabilir, daha ne kadar çok televizyon programına katılabiliriz ki… Çalışmalarımızı sosyal medyadan da yayımlıyoruz, takip edebilirsiniz. Sosyal medyada beğen tuşu var; destek olabilirsiniz. İktidarın yolu yerelden hepimizin bunun başka bir yolu olmadığını biliyoruz. İlçe başkanlarımızın tamamı kente neler katabileceklerini düşünerek çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmaları yaparken örgütümüzden beklentimiz şudur: Biz 4.5 milyon İzmirliye destek veriyoruz, bu yaptığımız hizmetlerin güvene dönüşmesi için siyasal zemine taşınmasını sizlerden bekliyoruz. Biz canla başla çalışıyoruz, hizmete devam edeceğiz; tek beklentimiz sahip çıkmanızdır. Biz iktidara geleceğiz. İktidarda belediyeciliğin ne demek olduğunu da hep birlikte göreceğiz. Bu zor koşullara, baskılara, linç girişimlerine rağmen dimdik ayaktayız. Bu milletin ne kadar değerli olduğunu biliyoruz. Onu da daha ileriye taşımak için çalışacağız” diye konuştu.     Haber: Yağmur Gülü