Hızlı, çevreci ve konforlu bir yolculuk fikrinden yola çıkan 1990 doğumlu Hazal Yıldırım, Kanguru Bisiklet Taksi’yi geçtiğimiz Mart ayında Karşıyaka’da hayata geçirdi. İstanbul Aydın Üniversitesi Radyo, Televizyon - Sinema mezunu olduktan sonra 9 yıl İstanbul’da reklamcılık sektöründe çalışan Yıldırım, yeni iş fikrinin doğuşunu, İzmir’e dönüşünü, hedeflerini ve gelecek planlarını Ege Telgraf okurları için anlattı.

“İLK İŞİM REKLAMCILIK”

Annem doğuştan girişimci, dominant bir kadındır. 18 yaşıma kadar İzmir’de yaşadım. Ardından üniversitede radyo sinema televizyon okumak için İstanbul’a gittim. 2019 yılına kadar İstanbul’da kaldım. İstanbul’da kaldığım 9 yıl boyunca reklamcılık sektöründe çalıştım. Televizyon kanallarında gördüğünüz reklam filmlerinin çekiminden, ürün giydirme, pazarlama ve stratejilere kadar her alanında görev aldım. Reklamcı olduğunuz zaman her şeyden anlamak zorundasınız. Bir marka nasıl yaratılır, tüketici beklentileri nelerdir gibi konularda da araştırmalar yapıyordum. Tüketici ihtiyacı ile dünyanın ihtiyacı olan, herkese yarar sağlayan markaların yaratılması gerektiğini öngördüm. İnsanların çevreye verdiği zararlar oldukça büyük boyutlara geldi ve toplumlar da bunun farkına vardı. Ben de ‘hem insanlara yarar sağlayacak hem de çevreci bir iş yapmalıyım’ dedim.

YÜZDE 40 KAZANÇ

Ulaşım, her yerde çok büyük bir sorun. Farklı bir ulaşım seçeneği ise neredeyse hiç yok. Kanguru Bisiklet Taksi fikri de bu düşünce üzerine temellendi. Ardından iş fikri, kendi kendini geliştirmeye başladı. Araç kullananların otopark, akaryakıt, trafik, çevreye zararı, gürültü, taksi gibi araçlara evcil hayvan kabul etmemesi gibi sorunların bir çözüme kavuşması gerekiyordu. Diğer yandan işsizlik de hat safhada. Kanguru’da gençler bisiklet sürerek para kazanır hale geldi. İstedikleri saatte, istedikleri günde çalışıp kazandığımız paranın da yüzde 40’ını kendileri alıyor.

TERS YÖNDE BİLE…

Kanguru, kesesinde yavrusunu taşıyan bir hayvan. Biz de ondan esinlendik. Yolcularımızı bir kangurunun yavrusunu taşıdığı gibi güvenli ve hassas bir şekilde gidecekleri yere ulaştırıyoruz. Kanguru bisikletlerde sürücü haricinde arka tarafa 2 yetişkin 1 çocuk rahatlıkla oturabiliyor. Yolcularımız için emniyet kemerleri de var. Bisikletlerimiz elektrikli olduğundan insan gücüyle çalışmıyor. Yani bir anlamda yeni nesil mobilite taşıma aracı. Şu anda jel akü kullanıyoruz ve asla patlamaz. Bu aracın bize maliyeti 25 bin lirayı buldu. Oldukça pratik bir ulaşım aracı olan Kanguru, çağrıldığı andan itibaren en geç 10 dakikada kapınızda oluyor. Bu işe gireceğim zaman araştırmalar yaparken Oktay Şaşmaz ile tanıştık ve bugün şirketin kurucu ortağı olarak onunla birlikte çalışıyoruz. Bisikleti benim kullandığım dönemde, Karşıyaka gibi bir kentte yaşamanın da verdiği avantaj nedeniyle hiç kötü bir olay yaşamadım. Bazen yanlışlıkla ters yöne girdiğim oluyordu fakat arabalarını geriye çekip bana yol veriyorlardı. Dolmuşçulardan taksicilere ve polislere kadar herkes beni güler yüzle karşıladı.

BİSİKLET ANNEDEN

Hayalimi aileme açtığımda çok olumlu karşıladılar, hatta kullandığımız elektrik bisikleti bile annem satın aldı. Akrabalarım veya çevremdeki tanıdıklarım Türkiye’nin içinde bulunduğu bildiği için ‘niye böyle bir işe girdin’ diye sormadı. Benim bütün gençliğim İstanbul’da geçti ama yıllar geçtikçe hayatı sorgulamaya başlıyorsunuz. Sarı bir bisikletle bir insanı taşıyan bir kadın figürü insanların son derece ilgisini çekti. Çünkü burada bir mücadele söz konusu. Bu proje, ‘Ben çok para kazanacağım’ diye değil ‘Ben insanlar için bir şeyler yapmak istiyorum’ diye yola çıktığım bir projedir.

TAMAMEN ORİJİNAL

Hayalimdeki yeni nesil elektrikli mobilite taşıma aracı dünyada sadece Çin’de üretiliyordu. Hindistan, Bangladeş gibi ülkelerde kullanılan araca çok benziyordu ama onlar insan gücüyle çalışıyor. Biz ise aracımızın tamamen elektrikli olmasını istiyorduk ve getirttik. Yeni araçlarımızı ise Türkiye’de yaptırıyoruz. Minimal, sevimli, teknik donanımları güçlü, konforlu bir araç beklediğimi kendisine söyledim fakat nasıl bir tasarımın olacağı bizim için de sürpriz. Tamamen orijinal, dünyada benzeri olmayan bir araç ortaya çıkacak. Ardından; Kanguru New York, Kanguru Roma, Kanguru Londra, Kanguru Berlin gibi şubeleşmeyle yurtdışına açılacağız. İzmir’in kangurusu dünyaya yayılacak. Yolcular 7 gün 24 saat boyunca internet üzerinden araç çağırabilecek, gelen aracın an itibariyle nerede olduğunu görebilecekler.

“KISA MESAFE İÇİN VARIZ”

Taksici esnafından hiçbir tepki gelmedi. Kovid süreci insanların düşüncelerini de değiştirdi. Taksiciler kısa mesafe gitmeyi pek tercih etmiyor fakat bizim asıl amacımız kısa mesafeli hizmet vermek. Bu açıdan taksilere rakip değiliz. Bizim iş modelimiz kısa mesafeye ayarlı. Mavişehir ile Alaybey arasında hizmet veriyoruz bu iki bölge uç noktalarımız. Yani bu sınırları aşmayacak şekilde kısa mesafeli yerlere sizi götürebiliriz. Örneğin Karşıyaka Adliyesi’nden Karşıyaka İskelesi’ne götürmek gibi. Pandemiden önce günde 10-15 yolcumuz oluyordu. Çünkü akülerimizin gücü ancak o kadar taşımaya yetiyor. Bizde taksimetre değil kronometre var. Taksimizin açılış fiyatı 3 lira; ardından dakika başına 80 kuruş ekliyoruz. Hızlı gittiğimiz için Mavişehir’den Bostanlı’ya gitmek 13 lira gibi bir ücrete mal oluyor. İlerleyen süreçte Bornova – Karşıyaka – Üçkuyular arasında da hizmet vereceğiz. Hedefimiz ihtiyaç olan yere, ihtiyacı olduğu kadar Kanguru koymak.

2 HAFTALIK EĞİTİM

Kanguru araçlarının kullanımı için sürücülerimizi oryantasyon sürecinden geçiriyoruz. Bir hafta müşteri ilişkileri, iletişim gibi eğitimler verirken bir sonraki haftada da trafik, güvenli sürüş, yolcu hakları gibi konuları işliyoruz. Şu anda ehliyet gerekmiyor ama trafik kurallarını bilmeleri nedeniyle ehliyetli sürücüleri tercih ediyoruz. Kanguru taksileri, 18-19 yaşında trafik deneyimi olmayan gençlere vermiyoruz. Sürücüler bizim marka yüzümüz de olduğu için iletişimlerinin güçlü olması gerekir. Biz bu işte kurumsallığımızı sürdürmek ve kaliteli hizmet vermek istiyoruz.

‘YOLDAN ALMIYORUZ’

İnsanlar korona virüs nedeniyle kapalı araçlarla yolculuk yapmak istemiyor. Özellikle yaşlı kitle Kanguru’dan çok memnun. Araca binen yolcularımız keyifli bir şekilde fotoğraflarını, videolarını çekerek temiz havada varacakları yere kadar gidiyor. Yolculuk süresince ‘İyi ki böyle bir ulaşımı düşünmüşsünüz; son derece eğlenceli, konforlu ve sağlıklı’ diyor. Ayrıca evcil hayvanla da rahatlıkla binileceği için tercih ediliyoruz. Biz eğer çok yaşlı, hamile veya engelli biri değilse yoldan bile yolcu almıyoruz. Bizim için asıl önemli olan Kanguru uygulamasından veya 0532 272 77 98 no’lu telefonumuzdan yapılan çağrılardır. Bazen yaşlı yolcularımız alışveriş torbalarıyla aracımıza biniyor. Evleri üst katlarda olan bu vatandaşlarımızın da torbalarını, paketlerini evlerine kadar çıkarıyoruz. Girişimci olmayı düşünenlerin de öncelikle kendi yeteneğini, becerilerini iyi bilmesi gerektiğine inanıyorum. Ayrıca bu yetenekleri kullanarak hangi işte mutlu olabileceğini de belirlemesi gerek. Riske girmeden de başarılı olunmuyor. İç sesinizi de dinlediğinizde her zaman doğru yolu bulursunuz. Murat Ervin / Özel Haber