Yağmur DAŞTAN- Ege Telgraf-İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin (İzBB) üç yıldır yürüttüğü depreme hazırlık ve dirençlilik çalışmaları hakkında ilgili akademisyenler, meslek odalarının temsilcileri ve yetkili bürokratların sunumlarının yer aldığı toplantı Başkan Tunç Soyer’in ev sahipliğinde Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) yapıldı. Toplantıya, CHP İzmir Milletvekilleri, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe belediye başkanları, İzBB bürokratları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri başta olmak üzere yaklaşık bin 300 kişi katıldı. Toplantının sonunda kapanış sunumu yapan Başkan Soyer, “Bu buluşmanın amacı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmak, sizlere müjdeler vermek ve sizleri rahatlatmak değil. Açıkçası ben buraya size yalan söylemeye gelmedim. Her zaman olduğu gibi, doğruları söyleyeceğim. İzmir, faylar üzerinde inşa edilmiş bir şehir. Biz, üzerinde yaşadığımız fayları değiştiremeyeceğimize göre onlarla uyumlu yaşamayı öğrenmek zorundayız. Doğayla inatlaşmadan, onunla uyum içinde büyüyen bir İzmir inşa etmekle mükellefiz. Fakat geçmişte açılan yaraları, yapılan hataları sihirli bir değnekle bir gecede çözeceğiz dersem, sizlere yalan söylemiş olurum. İzmir’i sağlıklı ve huzurlu bir şehir haline getirmek için önümüzde uzun bir yol var. Bu yolu, her zaman olduğu gibi yine birlikte açacağız ve birlikte adımlayacağız” dedi. izmiede-yol-haritasi

‘AÇIK BİR DAVET’

“Sizlerden istirhamım, depreme ve doğal afetlere dayanıklı bir İzmir için görüşlerinizi bize yazılı olarak iletmeniz. Böylelikle daha iyi bir geleceğin inşasını omuz omuza gerçekleştirebiliriz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Soyer, “İşte bu yüzden bu buluşmamızın amacı İzmirliler’ bir reçete sunmak değil. Bu buluşma, İzmirliler’e ve İzmir’e gönül veren herkese yapılan bir açık davet. Kabul edelim veya etmeyelim… Değişmek zorundayız. Değişmenin gücüne, güzelliğine ve bereketine inanmak durumdayız. Kendimize asla bir kurtarıcı aramayalım. Biz hepimiz, birlikte iyileşeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘KÖTÜ GÜNLERİN BELEDİYESİ’

İzmir’de bugüne kadar 6.5 şiddetinin üzerinde 14 deprem yaşadığını da aktaran Başkan Soyer, “Benim başkanlık dönemimde de bu yıkıcı depremlerden biri yaşandı. Depremin ardından İzmir ve Türkiye tek yürek olduk. Tüm bu yaşananlar doğrultusunda İzmir için depreme hazırlık konusunda üç ayaklı, kapsamlı bir yol haritası belirledik” dedi. Daha sonra bu yol haritası hakkında bilgiler de veren Soyer, şunları aktardı: “Göreve gelir gelmez, 30 Ekim depreminden de önce, Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı’nı, İklim Değişikliği ve Çevre Koruma Kontrol Dairesi Başkanlığı’nı ve ardından Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nı kurmuştuk. Bu yeni ve kapsamlı kurumsallaşmanın nedeni, İzmir’i iyi günde de kötü günde de yuvamız olarak görmemiz ve onu koruma mecburiyetimiz. Biz, sadece iyi günlerin değil, kötü günlerin de belediyesi olmak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yazık ki, İzmir’in fayları ve bina stokları hakkındaki bilimsel veriler bugüne kadar kapsamlı bir şekilde ortaya konmamış. Biz, bu eksiği gidermek için gerekli tüm projeleri üç yıl önce başlattık ve tamamlama noktasına geldik.”

“2024’TE TAMAMLANACAK”

Depremsellik araştırması ve zemin davranış modelini oluşturmak için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile iş birliği protokolü imzaladıklarını da hatırlatan Soyer, “İzmir’in görünmeyen kısmının, yani yeraltının röntgenini çekiyoruz” dedi. Karadaki araştırmaların haricinde İzmir kıyılarında da çalışmaları sürdürdüklerini söyleyen Soyer, ODTÜ Deniz Paleosismolojisi Araştırma ekibinin, Körfez'de sondaj çalışmalarını sürdürdüğüne dikkati çekti. Soyer, böylece sadece eski depremlerin izlerini değil; aynı zamanda tsunamilerin ve deniz tabanındaki gevşek malzeme içinde gelişen eski heyelanların da izlerini takip ettiklerini belirtti, “Projemiz tamamlandığında, fayların geçmişte ürettiği depremlerle ilgili doğru bilgiyi elde edip gelecek hakkında da sağlıklı öngörülerde bulunmamız mümkün olacak. 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendisin yer aldığı Türkiye’de bir ilk olan bu depremsellik araştırması 2024’te tamamlanacak” diye konuştu. İLÇE İLÇE ÇALIŞMA Kentin yapı stokunun yüzde 80’inin eski ve yaşlı olduğunu belirten Başkan Tunç Soyer, olası bir depreme karşı bu noktada yapı envanteri çalışması yaptıklarını söyledi. Soyer, “Bayraklı’daki çalışmalarımızı tamamladık ve 31 bin 146 yapının kimlik belgesini hazırladık. Bornova’da devam eden çalışmamız kapsamında ise 62 bin yapının incelemesi yoğun biçimde devam ediyor. Hedefimiz Eylül 2023’e kadar Bornova’yı da tamamlayarak toplam 93 bin binayı taramış olmak. Eylül 2023 ve Eylül 2024 arasında ise Konak, Karşıyaka ve Çiğli gibi ilçelerde de çalışarak kent merkezindeki 315 bin binanın incelemesini bitireceğiz. Eski yıllarda yapılan Balçova ve Seferihisar taramalarını ise yenileyeceğiz” açıklamalarında bulundu.

‘ÜCRETSİZ DESTEK VERECEĞİZ’

Tarama çalışmalarıyla ilgili aldıkları yeni kararı da açıklayan Soyer, “Öte yandan sizlere yapı tarama çalışmalarımızla ilgili yeni bir kararımızı açıklamak istiyorum. Bugüne kadar İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yapı envanterlerini ilçeler ölçeğinde çıkarıyorduk. Bundan sonra, İzmir’in hangi ilçesinde olursa olsun başvuran her vatandaşımıza binalarının deprem karnesini çıkarmak için ücretsiz destek olmaya başlıyoruz. Her İzmirli, Belediyemize başvurarak depremle ilgili hızlı tarama hizmetinden yararlanabilir” dedi.

AFET SONRASI HAZIRLIĞI

Eylem planlarının ikinci başlığının, depremden hemen sonraki 24 saat ve bir haftada uygulanacak acil müdahale planı olduğunu da duyuran Soyer, şu ifadeleri kullandı: “Şehrimizde afet sonrasında vatandaşlarımızın güvenli bir şekilde yaşayabilmeleri için belirlenen 29 barınma alanı var. Belediyemiz bu alanlarda, elektrik, şarj üniteleri, kullanma suyu ve pis su gideri gibi altyapı ünitelerini kuruyor ve bir ay içinde 29 alanın tamamında bu zaruri çalışmalar tamamlanmış olacak. Benzer bir çalışmayı çoğu yeşil alan olan afet sonrası toplanma noktalarında da sürdürüyoruz. İzmir’de bu kapsama giren 2 bin 457 alan var. Tüm toplanma ve barınma alanlarında ihtiyaç duyulan elektrik ve suyun temin edilmesi için ilgili kurumlarla (Gediz, İZSU) birlikte çalışıyoruz. Olası enerji kesintisi için güneş enerjili aydınlatma ve şarj üniteleri temin ediyoruz. Su temini için bu alanlardan su alınabilmesi için İZSU ile birlikte vana noktaları kuruyoruz. Tüm bu çalışmalarımız, bir yıl içinde tamamlanacak.”

HÜKÜMETE DE SESLENDİ

Başkan Soyer, şehrin afetlere karşı mekansal olarak hazırlamanın yanı sıra mevzuat açısından da kapsamlı bir hazırlık içinde olduklarını söyledi. Soyer, “Bunların bir kısmını önümüzde aylarda Belediye meclisimize taşıyacağız, diğerlerini ise merkezi hükümetten talep ediyoruz. Her şeyden önce, imar affının önünde anayasal bir engel tesis edilmesini savunuyoruz. Tüm imar ve ruhsatlandırma mevzuatımızı altüst eden bu düzenleme ehliyetine hiçbir hükümetin sahip olmaması gerekiyor. Bu nedenle, milyonlarca insanımızın canını korumak adına şehrin imar planlamasını anayasal güvence altına almak zorundayız” dedi.

MECLİS’E TAŞINACAK BAŞLIKLAR!

Önümüzdeki günlerde Meclis’e taşıyacakları başlıkları da anlatan Soyer, “İzBB meclisinde alacağımız üç gündem maddesini bugünden sizinle paylaşmak istiyorum. Tüm kamu yapılarının avam projelerinden uygulama projelerinin ruhsatlandırılmasına yönelik 3194 Sayılı İmar Kanunu’na zorunluluk getirilmesi. Yüksek yapılar ve alışveriş merkezleri gibi özellikle mevzuata tarif edilen meslek odalarının da paydaşı olduğu bir yapıda tekrar incelenmesinin sağlanması. Mimari proje, elektrik projesi, statik ve estetik projeye esas olan zemin ve temel etüt raporlarının yapı ruhsatı düzenleyen idareler tarafından kontrol edilmesi önem arz ettiğinden bu kontrolü esas iktisat çerçevesinde mühendislik ve mimarlık hizmeti verme ehliyetine sahip personelin alınması. Yine statik projeye esas teşkil edilecek zemin raporlarının geoteknik konusunda yüksek lisans yapmış uzman inşaat mühendisleri tarafından hazırlanmasına yönelik mevzuat düzenlemesi yapılması. Kamu yapılarında ve özellikli binalarsa sismik izolasyon kullanılmasının zorunlu hale getirilmesini sağlayacağız” ifadelerini kullandı. Son olarak İzmir’in Türkiye’nin depreme en dirençli kenti olacağını ifade eden Başkan Soyer, “Biz depremi en önemli mesele olarak görüyoruz. Maalesef hem 2020 İzmir depremi hem de Kahramanmaraş depremi bizler için acı tecrübelerle dolu tatbikatlardı. Türkiye’nin depreme en hazır kentiyiz. En hazırlıklı kentte yaşadıklarınızı da bilmenizi isterim" diye konuştu.