Kentin geçmişten gelen geleneği bit pazarları pandemi sonrasında adeta yok olmanın eşiğine geldi. Bornova Özkanlar ve Ege Mahallesi'nde haftanın iki ayrı günü kurulan bit pazarı yayınlanan son İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı gereği yeni korona virüs tedbirleri kapsamında süresiz olarak kapatıldı. Virüse tedbir olarak getirilen bu karar 1200 kadar esnafın mağduriyetini de gündeme taşırken, gündelik gelirle geçimini sağlayan vatandaşlar kararın gözden geçirilmesini ve kısıtlamaların kaldırılmasını talep etti.

‘KURUŞ KALMADI’

Alınan süresiz kapatma kararına ilişkin Ege Telgraf'a konuşan Eski ve Yeni Eşyaları Değerlendirme Derneği Başkanı Murat Gürer, "Hem Bornova'da, hem de Ege Mahallesi'nde açılan pazarlarımız son kararla yasaklandı. İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı bizi de kapsıyor. Ne yazık ki bit pazarları da bu sınırlamalardan olumsuz etkilendi. Artık gıda haricinde hiçbir şey satılmayacak. Ne yapacağımızı biz de bilemiyoruz, zoraki olarak bekleyeceğiz. İnsanlar zaten zar zor geçimini sağlarken, şimdi günü birlik geçimini sağlayan 1200 kadar esnaf ekmeğinden oldu. Zaten taşındık mı, başka yere mi gideceğiz derken üstüne bu kapatma kararı bizim için çok kötü oldu. Adeta günah keçisi biz olduk. Sistemde en çok zarar gören zaten hep bizim gibi en altta kalan garibanlar oluyor. Biz bu süreci nasıl atlatacağız bilmiyoruz. Bizim maaşımız yok, sigortamız yok, sabit gelirimiz yok. Bugün hasta olsak, korona virüse yakalansak, bırakın tedaviyi ve ilacı, test yaptıracak paramız bile yok. Çaresizce ölümü bekleyeceğiz. Bizim öyle kenarda kıyıda, köşede birikmiş bir paramız da yok. Biz günü birlik kazandığımızla, haftada 300-500 lirayla ailemize bakan, geçimini sağlayan insanlarız. Eşten, dosttan borç alarak hayatta kalmaya çalışıyoruz ama artık kimsede kuruş kalmadı. Sürecin hali ortada... Bizim en büyük korkumuz sürecin bu şekilde devam etmesi. Gidişat böyle olursa, toplumsal patlama yaşayacağız. Esnafımızın büyük bölümü zaten toplumdan izole edilmiş insanlar. Sabıkalı olup, başka yerde iş bulamayan, tezgah açıp üç kuruş kazanarak hayata tutunmaya çalışan yüzlerce insan şimdi ne yapacak? Şimdi siz bu insanların ekmeğini elinden alırsanız, yaşamak için ya hırsızlık yapacak, ya suça karışacak. Bizi yeniden suça itmeyin. Biz yaşamak zorundayız. Biz esnafa sağlanan kredi desteği ya da maaşlı çalışanlara sağlanan devlet yardımlarından da faydalanamıyoruz. Bizim kısa çalışma ödeneğimiz de yok. Elimizde hiçbir şey yok" diyerek yaşadıkları süreci özetledi.

‘ORTADA EŞİTSİZLİK VAR’

Yaşadıkları zorlukları aşmalarının mümkün olmadığını belirten Başkan Gürer, esnafın çözüm taleplerini ise şöyle sıraladı: “Eğer bu hafta da tezgahlarımız açılmazsa bir açıklama ile mağduriyetimizi kamuoyuna duyuracağız. Ne yapacağımızı bilemiyoruz, çok zor durumdayız. Artık bıçak kemiğe dayandı. Ayakta duracak halimiz kalmadı. Bizim seyyar satıcılık yapma şansımız yok. Esnaf değiliz dükkanımız yok. Bir lokantacı ya da bir restoran sahibi gibi birikimimiz yok. Üstüne bir de zararımız var. Elimizdeki satacağımız bu kadar ürünü tutabilmek için şehrin farklı noktalarında depolar tuttuk ve aylık 300-500 lira kira ödüyoruz. Şimdi biz bunları ne yapalım? Çöpe mi atalım, yakalım mı? Tek ekmek teknemiz haftada bir gün ya da iki gün açtığımız tezgahlarımız. Tekrar yazın mı açılacağız, ne kadar kapalı kalacağız, bilmiyoruz da. Önümüzü göremiyoruz. Ortada bir eşitsizlik var. Alışveriş merkezleri ve tüm mağazalar açık, biz kapalıyız. Bornova'da bizden bir gün önce semt pazarı kuruluyor ve gıda satışı yapılıyor. Üstelik bizden daha kalabalık ve yoğun bir pazaryeri söz konusu. Ama ertesi gün bize izin yok. Üstelik bizde öyle bir kalabalık da olmuyor. Bizde sebze meyve gibi ürünler satılmadığından, tarihi eşyalarda öyle gıdada olduğu gibi temas da yok, bulaşı riski de yok. Maskemize, mesafemize, hijyen kurallarına, her şeye dikkat ediyoruz. Haftada bir gün bile iznimiz yok. Bizi kapitalizme ezdirmesinler. Fakirin yok olmasına müsaade etmesinler. İzmir Valiliği'ne dilekçelerle başvurduk. Milletvekillerine, siyasi partilere de gideceğiz. İl Hıfssızsaha Kurulu kararının iptalini istiyoruz. Bize haftada bir gün tezgah açma izni versinler. Ekmeğimizi elimizden almasınlar. Eğer buna izin vermeyeceklerse, derneğimiz üzerinden esnafımıza tıpkı kısa çalışma ödeneğinde olduğu gibi, yasaklar kalkana kadar en azından asgari geçim tutarında maddi yardım yapılsın. Yeter ki bizi kaderimize terk etmesinler. Hayatımızı idame ettirmek istiyoruz, elimizden tutsunlar. Yaşamak için başka çaremiz yok. Ekmeğimizi elimizden alıp da bizi toplumun dışına, suça, kötü yola itmesinler.” Erman Şentürk / Özel Haber