Yeni pandemi tedbirleri kapsamında İzmir İl Hıfzıssıhha Kurulu’nun aldığı kararla birlikte 30 ilçedeki semt pazarları bünyesinde kurulan tekstil ve giyim stantlarının faaliyetleri sonlandırıldı. Kararın ardından birçok tartışma da beraberinde gelirken geçimini günlük kazancıyla sağlayan 1500 pazarcı da kış günlerinde adeta ortada kaldı. Düzenlemenin ardından soluğu kaymakamlıkların önünde alan esnaf kapatma kararına tepki gösterdi ve geri adım atılması için çağrıda bulundu. İzmir Pazarcılar Esnafı Odası Başkanı Hamdin Erişen, yasakların sadece esnafa yönelik olduğunu, büyük alışveriş merkezlerini kapsamadığını hatırlatarak Türkiye'de İzmir'den başka bir ilde benzer uygulama olmadığını söyledi. Erişen, söz konusu uygulama nedeniyle pandemi mağduru esnafın ikinci kez mağdur olduğunu da belirterek karardan geri dönülmesi için yetkililere çağrı yaptı.

ORTADA KALDILAR!

Oda Başkanı Erişen, yaptığı açıklamada, “İzmir İl Hıfzıssıhha Kurulu kararına göre bundan sonra semt pazarlarımızda gıda maddesi haricinde hiçbir şey satılmayacak. Bizim toplamda tekstil pazarlarında iş yapan 1500 kadar esnafımız var. Bu arkadaşlarımız İzmir'in neredeyse tüm ilçelerinde yer alan semt pazarlarında faaliyet gösteriyordu. Bir gece yarısı gelen kararın ardından bir anda 1500 kişi mağdur oldu. Şimdi bu esnaf kardeşlerim evlerinin ekmeğini kazanabilmek için kışlık mal aldı. Ama maalesef aldıkları bu ürünler ellerinde kaldı. Bu yasaklar bu şekilde devam ederse ne yapacaklar? Hepsi çekle, taksitle ya da krediyle bu malları aldı. Her hafta satıp kredilerini ve taksitlerini ödeyeceklerdi. Zaten esnafın geçmişten gelen bir zararı vardı, bunu kapatmaya çalışıyordu. Pandeminin ilk çıktığı dönemde zaten üç aydan uzun bir süre tekstil pazarları kapalı kalmıştı. Şimdi işleri tam yoluna koymaya başladılar, bir kez daha kapatma kararı geldi. Bu bize vurulan ikinci darbe oldu. Şimdi bu insanlar ne yapacak? Ne zaman açılacakları da belli değil. Bir süre yok. Bunu düzeltmeye, mağduriyetimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bu karardan geri dönülmesi lazım" dedi.

‘NEDEN SADECE İZMİR?’

Başkan Erişen, kaymakamlıklara ve İzmir Valiliği’ne dilekçelerle başvuracaklarını, kısıtlı da olsa tezgah açma izni istediklerini belirterek şunları dile getirdi: Karar doğru olabilir ama eksik. Alışveriş merkezleri yani kapalı alanlar açık, semt pazarları yani açık alanlar kapalı. Şimdi sadece tekstil pazarlarını kapatmak ne kadar doğru? Sanki bu virüs Çin’de değil de tekstil pazarlarından ortaya çıkmış gibi davranılıyor. Her şey bir yana, alınan bu karar İzmir'e özgü. Türkiye'nin bugün hiçbir yerinde tekstil pazarları kapatılmamıştır. Diğer büyükşehirlerde tekstil pazarları açık, gıda pazarları açılmaya devam ediyor. Hiçbiri de önlem olarak kapatılmadı. Ama gelin görün ki, İzmir'e kapatma kararı geldi. Burada esnafın yüzde 50’si gıda satıyor ise kalan yarısı da tekstil ürünlerini satarak geçimini sağlayan esnaf. Biz tamamen kapatılmasına karşıyız. Ya yüzde 50 kapasite ile kontrollü olarak tezgah açalım ve esnaf arasında tek-çift uygulamasına gidelim ya da her yerde her şey yasaklansın. Esnafımızın eve kapanması çok zor. Bu insanlar nasıl geçimini sağlayacak? Zaten zararına çalışıyoruz. Kimsenin elinde birikimi, hazır parası yok. Biz daha geçen kıştan gelen zararımızı kapatamadık. Her gün yüzlerce esnaf, odamıza gelip ‘Acımızdan ölecek miyiz’ diye soruyor. Biz bu gidişle virüsten değil, açlıktan öleceğiz. İş yok, borç var. İnsanların yuvası dağılacak, pazarcı esnafı açlıktan ölecek diyoruz. Devletten hiçbir yardım gelmiyor. Esnafın sayısı belli. Odalarda, belediyelerde kayıtlıyız. Ya bir hibe verilir ya borçları ötelenir ya da bir yardım eli uzatılır. Ama yapılan, edilen hiçbir şey yok. Semt pazarının esnafı zaten günlük yaşayan, o gün kazandığı ile ekmeğini çıkaran insandır. Siz şimdi kalkıp da ‘Kapatıyorum’ derseniz, bu insanlar açlıktan ölür. Karar daha yeni çıktı, önümüzdeki günlerde durum daha da kötüleşecek. Biz şimdi ne yapalım? Gidip Manisa'da başka pazarlar da mı tezgah açalım? O da olmaz. Çünkü oranın da esnafı var. Kimse bize yerini vermez. Her türlü tedbiri alıp yarı kapasite ile tezgah açmaya razıyız. Zaten denetim altındayız. HES koduyla, maskelerimizle, mesafemize dikkat ederek ve hijyen kurallarına uyarak çalışıyoruz. Vatandaş da bilinçli. Onlar da kendilerine dikkat ediyor. Bu virüs bir tek tekstil pazarlarında mı yayılıyor? Alışveriş merkezlerinde, mağazalarda yayılmıyor mu? Otobüste, metroda, mitinglerde, orada burada korona virüsü yayılmıyor mu? Sadece semt pazarlarında mı risk var? Ya devlet bize yardım etsin, ya da bıraksınlar ekmeğimizi kazanalım. Umarız ekmeğimizi bize geri verirler. Erman Şentürk / Özel Haber