İzmir'in Bornova ilçesinde yaşayan Şaban Dalgılıç, polis memuru oğlunu 2016'da terör saldırısında kaybetti. Sıkıntılar yaşadı, 9 ay çalışamayan Dalgılıç, hırdavatçı dükkanını kapatmak zorunda kaldı. İnşaatlarda işçilik yaptı, iş kazası geçirdi. Kredi borçları birikti, haciz konuldu ve eve satış emri geldi. İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Vodafone Arena Stadı yakınlarında 10 Aralık 2016’da düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan polis memuru Hüseyin Dalgılıç’ın baba evine haciz konuldu. Baba Şaban Dalgılıç, saldırının ardından hayatını kaybedenlerin ailelerine destek amacıyla başlatılan kampanyada toplanan 52 milyon TL’nin kayıp olmasına isyan etti.

VALİLİKTEN RET!

Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan ‘Bu ayıp bize yeter’ başlıklı Muhammed Özmen’in haberine göre Bornova’da yaşayan Şaban Dalgılıç, polis memuru oğlunu 10 Aralık 2016 yılında bombalı terör saldırısında kaybedince psikolojik sorunlar yaşadı. Bu süreçte 9 ay boyunca çalışamayan Dalgılıç, hırdavat malzemeleri sattığı dükkânını borçlarından dolayı kapatmak zorunda kaldı. Daha sonra inşaat işçiliği yapmaya başlayan Dalgılıç, 20 Aralık 2017’de mesai sırasında iş kazası geçirerek yaralandı. Vücudunda 2 kırık tespit edilen Dalgılıç, 7 ay boyunca koltuk değneği yardımıyla yürüyebildi. Geçen zamanda kredi borçları biriken şehit babasının banka hesaplarına elektronik haciz konuldu. Şehit polisin büyüdüğü ailenin tek evine de banka tarafından icra yoluyla satış emri verildi. Dalgılıç, icra emrinin kaldırılması için valiliğe başvurdu, başvurusu reddedildi. Baba Şaban Dalgılıç, “Vali Bey beni ayaküstü yarım dakika dinledikten sonra dilekçe yazmamı istedi. Dilekçeyi yazdım, 7 ay sonra ret cevabı geldi. Adıma tarla görünüyormuş. Sebep olarak onu yazmışlar. Alsınlar tarlayı borcuma saysınlar” dedi.

2 MİLYON TL NEREDE?

Saldırının ardından hayatını kaybedenlerin ailelerine destek verilmesi amacıyla Türkiye genelinde başlatılan bağış kampanyasında 52 milyon TL toplandığını anımsatan Dalgılıç, “Oğlun şehit oldu, bundan sonra dişin ağrısa biz geleceğiz’ diyen amirleri, bürokratları bir daha hiç görmedim. Kameralar buradayken geldiler, şov yapıp gittiler. Bu yaşadıklarımdan sonra dinimi bile sorgulamaya başladım. Hani şehitlik kutsaldı. Bizim adımızla, şehitlerin adıyla para topladınız. Nereye harcadınız kimse bilmiyor” ifadelerini kullandı. Hiç kimseden yardım istemediğinin altını çizen Dalgılıç, “Çocuklarımızın kanı üzerinde tepinmeyin, insanları şehit ailelerine bağış topluyoruz’ diye kandırmayın. Ekonomiyi düzeltin” diye konuştu. Anne Nevcihan Dalgılıç ise “Valilikten eve gelip televizyonun, buzdolabının markasını yazıyorlar. Bilgisayar var mı diye bakıyorlar. Hangi çağda yaşıyoruz? Biz kimseden para dilenmiyoruz. Savaş olacağını bilsem ülkem için kendim gider savaşırım ama bu yöneticilere evlatlarımın tırnağını vermem” dedi.