Yağmur DAŞTAN/Ege TELGRAF- Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda, Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonuçlarının tüm yönleriyle araştırılması, depreme dirençli yapı stokunun oluşturulması ve kentsel dönüşüm uygulamalarının etkinliğinin artırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis araştırma komisyonuna üye seçimi yapıldı. Başkanlığı AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu üstlenirken; İzmir’den AK Parti Milletvekilleri Necip Nasır ve Mehmet Ali Çelebi de komisyona seçildi. AK Partili vekil Nasır, komisyonun kuruluş amacını ve atılacak adımları anlattı. Nasır, İzmir özelinde de değerlendirmelerde bulundu. İzmir depreminin hemen akabinde de bir araştırma komisyonu kurulduğunu hatırlatarak açıklamalarına başlayan Necip Nasır, “Bu komisyonun yaptığı çalışmalar sonrası 2022’nin temmuz ayında 500 sayfalık bir sonuç raporu yayınlamıştı. Bu çalışma kapsamında da ülkemizin beka sorunu olan deprem gerçeği ile ilgili tespit çalışmaları yapılmış; bir sonuç çıkmıştır. İşte, şimdi bu kurulan komisyon ile önceki komisyonun çalışmaları birleştiriliyor. Aslında önceki komisyon ile yeni kurulan komisyon birleştiriliyor. Bu yaşadığımız deprem, bilim insanlarının dahi senaryolarında bile olmadığı asrın felaketi. Bilimsel verilerle aynı anda iki fayın kırıldığı örneğine daha önce rastlanmamış. Bununla ilgili değerlendirmeler yapılacak. Ayrıca depremden bugüne sahada yapılan çalışmalar dinlenecek, bilim insanları bölgede görev yapan sivil toplum kuruluşları ve kardeş belediyelerin görüşleri alınacak. Böylelikle depreme dirençli yapı stoku oluşturulacak ve kentsel dönüşüm uygulamaları belirlenecek. Türkiye’deki yapı stoku belli, deprem riski ortada, bütün problemler biliniyor. Fakat iş siyaset üstü tutulması gerekirken maalesef kentsel dönüşümü siyasi risk görerek, toplumda oluşturulan olumsuz algı ile dönüşümün önü tıkanmaya çalışılıyor” dedi.

KARABAĞLAR HATIRLATMASI

“Bunu en iyi bilen de biz İzmirlileriz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Nasır, “Kentsel dönüşüm çıktığından beri, ‘Faşist yasa’ denilerek, ‘Rantsal dönüşüm’ denilerek yerel yönetimlerin, Büyükşehir’in yapılması gereken işi yapmadığı gibi, hükümet 6306 Sayılı Yasa’yı hayata geçirmeye çalıştığında da engel olundu ve başarılı olunmaması için her türlü çaba gösterildi. Örneğin, bir Karabağlar gerçeğimiz var. Bu Karabağlar gerçeğinde 140 hektarlık bir alan vardı, bunun 101 hektarlık birinci bölüme ayrılan bir fazdaydı. O birinci fazda zaten alan pek büyük değildi, boştu, fazla yerleşim yoktu ve heyelan riski vardı. O alanı millet bahçesine çevirerek örnek bir yapılanma sağlayıp bölgeyi cazip hale getirerek diğer dört fazdaki kentsel dönüşümün önünü açma amacımız vardı. Gel gelelim orada çıkarılan engellerle, mahkemelerle bir türlü planlar hayata geçirilemedi. Hatta 2015, 2016, 2017 yılında defalarca açılan mahkemelerle bakanlığın yaptığı bütün planlar iptal edildi. En son yine 31 Ağustos 2022 tarihinde 540 hektarlık alanın 1/5000’lik planlarını hayata geçirilmesiyle ilgili bizzat ben de çaba gösterdim. Yine 2012 ve 2013’te görevlendirilen Karabağlar Belediyesi’nin verdiği 106 hektarlık plan vardı, onu hep beraber tekrar 31 Ağustos 2022’de askıya çıkardık. Bakanlığın yapmaya çalıştığı alandaki dört fazlı planlara yine yüzlerce itiraz yapıldı. Bu itirazlar şu anda değerlendiriliyor. Ancak 106 hektarlık riskli alana ilişkin imar planlarına daha önce bu planlara dava açan Büyükşehir Belediyesi, TMMOB ve buna benzer kuruluşlardan itiraz olmadı. Bu da işin yeni bir boyutu…” ifadelerini kullandı.

‘ENGEL OLDULAR!’

“6306 Sayılı Yasa ile 2012 ve 2014 yılları arasında Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin 6,5 milyon metrekare alana ilişkin talepleri bakanlıklarca onaylanmış ama bugün bir dönüşüm yapılamamıştır” vurgusu da yapan Nasır, “Bir tane 6306 Sayılı Yasa ile dönüşüm yapılamadı. Fakat belediye özellikle toplum baskısının oluşmasıyla 73’üncü madde dediğimiz 100’de 100 uzlaşmayı sağlayan 5393 Sayılı Belediye Yasası’nın arkasına hiçbir finansman argümanları olmadan sığınarak 2005 yılından bugüne kadar sadece 900 daire yaptı. Ancak 6306 Sayılı Yasa ile bir tane dahi dönüşüm yapmadılar ve buna engel oldular. Bana göre İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir halkından bu anlayış için özür dilemesi gerekiyor. Çünkü İzmir depremi ve Kahramanmaraş kaynaklı depremler, kent dönüşümünün sorumluluğu ve zorunluluğunun ne olduğunu canlarımızı alarak tokat gibi yüzümüze vurdu. Kentsel dönüşümle ilgili yıllardır siyasi olarak oluşturulan algılar da böylece yerle bir oldu. Ancak dediğim gibi maalesef bir sürü canımızı kaybettik… İşte, şimdi bu kurduğumuz komisyondan çıkan sonuçlarla Cumhurbaşkanımız’ın da ifade ettiği gibi çok hızlı düzenlemeler yaparak kentsel dönüşümde hızlı bir yol alacağız. Artık ülkemizi bu beka meselesi olan terörden daha büyük bir sorun olan depreme karşı bina stoklarımızı yaşanabilir hale getirmek için güçlendireceğiz” diye konuştu.