Ekim ayı İzmir Ticaret Odası Meclis Toplantısı açılış konuşmasını yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Değişen koşullara uyum göstererek ekonomik ve ticari hareketin sürekliliğini sağlama çabasındayız. Bir yandan belirsizlik içinde mümkün olan en istikrarlı ortamı ararken, diğer yandan değişen koşulların yarattığı fırsatları değerlendirmeye çalışıyoruz. Böyle bir dönemde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer’in 2026 yılında Botanik EXPO’suna kentimizin ev sahipliği yapacağını açıklaması bizleri sevindirdi” dedi.

'SANAYİ YÜKSELİŞTE'

Haziran ayından sonra yükseliş gerçekleştiğini belirten Mahmut Özgener, “Canlanmanın 3. çeyrek büyümesine de olumlu yansıyacağını düşünüyoruz. Ülkemize gelince, Nisan ayında sert bir şekilde geriledikten sonra Haziran ayından itibaren yükseliş eğilimi sergileyen sanayi üretimi, takvim etkisinden arındırılmış verilere göre Ağustos’ta yıllık bazda %10,4 artış kaydetti. Bu artış ile Ocak 2018'den bu yana en yüksek performansı yakaladık. Diğer ulaşım araçları (%37,8) ile motorlu kara taşıtlarının (%14,6) yüksek büyüme hızı ile öne çıktığı görülüyor. Sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerine ilişkin ciro endeksi de Ağustos’ta yıllık bazda %23,5 arttı. Alt endeksler incelendiğinde; ticaret ciro endeksinin %33, sanayi ciro endeksinin %29, inşaat ciro endeksinin %6 arttığı, hizmet ciro endeksinin ise % 5 azaldığı görüldü. Sanayide 16 alt sektörün tamamı ihracatını arttırdı” dedi. Taşınmaz ticareti hakkındaki verdikleri önerinin hayata geçtiğini söyleyen Özgener, “Yetki belgesi almadan emlakçılık faaliyeti yapılamayacak, 2. En az 100 saatlik mesleki eğitim almayanlar ve mesleki deneyime sahip olmayanlar emlak işletmesi açamayacak, 3. Yetki belgesine sahip olmayan işletmeler ilan sitelerine üye olmayacak” dedi.

“Gümrük birliği anlaşmaları güncellenmeli”

AB ülkeleri ve ABD ile yapılan gümrük birliği anlaşmalarının çok eski ve yetersiz olduğunu vurgulayan Özgener, siyaseti bir kenara bırakarak ticaretimiz için bu konuyu çözmeliyiz dedi. Özgener, “En büyük ticaret partnerimiz AB ile bu dönemde potansiyelimizi daha da geliştirme fırsatımız var. Dünya ticareti yeniden şekillenip dönüşürken 1996 yılında başlayan Gümrük Birliği Türkiye-AB ticaretine dar geliyor. Gümrük Birliği’nin yürürlüğe girmesinden bu yana tam 24 yıl geçti. Ülkemizin AB’ye tam üyeliği öncesinde “geçiş dönemi düzenlemesi” olarak hayata geçirilen süreç artık günümüz ihtiyaçlarına cevap veremiyor. Gümrük Birliği kararının bir an önce, özellikle tedarik zinciriyle ilgili güncel gelişmeler ışığında güncellenmesi gerekiyor. Gümrük Birliği çerçevesinde yer almayan çok önemli sektörler var. Kapsamın hizmet ve tarım sektörlerine genişletilmesi ve imalat sektöründe güncellemelerin yapılması özellikle KOBİ’lerimizin dış ticaretinin artmasında kritik bir etki yaratacak. E-ticaret ve dijital ticaret akımları da, KOBİ'leri yakından ilgilendiren bir kalem olarak GB güncelleme sürecinde dikkate alınmalı.Karar alma sürecinde söz hakkımızın olmaması, üçüncü ülkelerle imzalanan ticaret anlaşmalarının üstlenilmesi gibi sistemik sorunlara çözü” şeklinde konuştu. Rana Beyza Öztürk