<span style="color: #000000;"><span style="font-family: Times New Roman, serif;"><span style="font-size: large;">Bayraklı'da yaşanan yıkımın ardından gündeme gelen fay yasası ile ilgili tartışmalar ise sürüyor. Meslek odaları konuya dair yaptıkları değerlendirmede, yeni bir yasaya ihtiyaç olmadığını, mevcut yasa ve yönetmeliklerin doğru şekilde uygulanarak denetimlerin artırılması gerektiğini açıkladı.<strong> TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, fay yasası tartışmaları</strong>nın gereksiz olduğunu, öncelikle denetimler ile kontrol sürecinin üzerinde durulması gerektiğini kaydetti. </span></span></span> <h2><strong><span style="color: #000000;">‘<span style="font-family: Times New Roman, serif;"><span style="font-size: large;">TEK SEBEP FAY DEĞİL’</span></span></span></strong></h2> <span style="color: #000000;"><span style="font-family: Times New Roman, serif;"><span style="font-size: large;">Geçtiğimiz ay gündeme sıkça gelen fay yasası ile ilgili son gelişmeleri Ege Telgraf'a yorumlayan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, "Bir deprem yaşıyoruz, ardından yıkımlar yaşanıyor ve bunu günlerce konuşuyoruz. Ama aslında bunun esas sorumlusu faylardır diyemeyiz. Binaların esas yıkılma sebepleri yapı güvenliği olmayışıdır. Fayların bulunduğu hatta ve bu hatta yakın alanlarda yapılaşmama olmaması lazım. Öngörülen budur. Bunun bir gerçekliğe dayanması lazım. Peki, bir deprem olduğunda sadece o fay hattı üzerindeki yapılar mı yıkılıyor? Hayır, böyle değil. Son İzmir depreminde Seferihisar'da değil, Bayraklı'da birçok yapı yıkıldı. O fay hattına uzak bir bölgede, güvenli olmayan yapıların yıkıldığını gördük. Deprem dediğimiz şey aslında bir fay hareketidir. Bir bina inşa edilirken binaya gelecek ilave yük daha önceden meydana gelmiş depremler hesap edilir. Alınan kayıtlar incelenir. Değerlere bakılır, binanın kaldırabileceği kuvvet hesaplanır. Deprem yönetmeliğinde de bu var. Bu açıdan bakıldığında bu tasarının aslında gerçeğe dayandığını düşünmüyoruz. Çünkü depremin tek sebebi fay hatları değil. Deprem yönetmeliğimiz yetersiz değil. Burada esas noktayı kaçırıyoruz. Elbette şehircilik önemlidir ancak yapı üretim sürecinde, yapı güvenliğinin sağlanması, kontrolü ve yetkin kişilerce doğru şekilde projelendirilmesi gerekir. Üretim sürecinde rol alan herkesin yetkinliğinin sağlanması gerekiyor. Denetimlerin iyi yapılması gerekiyor. Bunları sağladıktan sonra yapıların fay hatları üzerinde olması ya da olmaması çok önemli değildir, binalar kolay kolay yıkılmaz. Önemli olan nokta binaların üretimini doğru yapmak" dedi. </span></span></span> <img class="alignnone size-full wp-image-79556" src="https://www.egetelgraf.com/wp-content/uploads/2021/01/tmmob-eylem-ayatar.jpg" alt="tmmob-eylem-ayatar" width="640" height="340" /> <h2><strong><span style="color: #000000;">‘<span style="font-family: Times New Roman, serif;"><span style="font-size: large;">YAPI GÜVENLİĞİ’</span></span></span></strong></h2> <span style="color: #000000;"><span style="font-family: Times New Roman, serif;"><span style="font-size: large;">Türkiye'de yeni bir yasaya ihtiyaç olmadığına vurgu yaparak mevcut yönetmeliklerin uygulanması ve denetimlerin arttırılması çağrısında bulunan TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar şunları söyledi: "Bugün çok sık deprem yaşanan Japonya'da fay yasası var mı? Böyle bir şey görmüyoruz. Sorgulanması gereken nokta yapı güvenliği. İnşaatta görev alan mimar ve tüm herkesin yetkinliği sorgulanmalı. Şantiye şefi olan bir mühendis orada sadece işçi işveren ilişkisine bağlı olarak bulunmamalı. O projenin doğru yapılmasında görev alan bir kişidir. Mühendislerin çalışma şartları böyle değil. Biz sahada böyle bir yetki ile çalışmıyoruz. Yapının imalatında çalışan herkesin yetkinliği sorgulanmalı. Şu anda mühendis, mimar, usta, müteahhit sorgulanıyor mu? Biz yıllardır yetkin mühendislik düzenlemesi çıkartılsın diye boşuna uğraşmıyoruz. Fay yasasından ziyade denetim ve kontrol mekanizmaları iyi şekilde işletilmeli. Bilim çok gelişti, teknoloji de aynı şekilde. İmar yönetmeliğimiz ve deprem yönetmeliklerimiz gayet yeterli durumda. Bilim insanlarımız bu alanda önemli çalışmalar da yürütüyor. Burada bir eksikliğimiz yok. Ama uygulamada eksiklerimiz var. Yani yasadan ziyade denetim mekanizması doğru çalıştırılmalı. Diğer yandan, bugün insanlarda şu telaş var, bu yasa çıkarsa bizim evimiz yıkılır mı diye soruyorlar. Yasa nasıl uygulanacak? Çok fazla detay var. Yasa çıkarsa, bu kadar yapıyı nereye taşıyacağız? İstanbul'da, Kocaeli'de, son olarak İzmir'de depremler yaşadık. Türkiye'nin büyük bir bölümü deprem kuşağı üzerinde. Bildiklerimiz kadar bilmediğimiz fay hatları da var. Taşınma sağlanacak alanda yeni bir hattı çıkarsa ne yapacağız? Biz bu yasa ile ilgili gelişmeleri ilk duyduğumuzda ilk sorduğumuz soru "Nasıl uygulanacak?" oldu. Mesela, Marmara Depremi'nin yaşandığı bölgede şehir yeniden kuruldu. Orada fay hattı yok mu? Biz bu yasa ile ilgili konuşurken, esas noktayı hep kaçırıyoruz. Yeni bir yasaya gerek yok. Elimizde iyi bir yasa var. Yeter ki bu tam olarak uygulansın."</span></span></span> <strong><span style="color: #000000;"><span style="font-family: Times New Roman, serif;"><span style="font-size: large;">ERMAN ŞENTÜRK/ÖZEL HABER</span></span></span></strong>