Nöroloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Meltem Can İke, Multiple Skleroz (MS) hastalığı hakkında yaptığı açıklamada hem hastalık sürecine dair bilimsel verileri paylaştı hem de hastalara yaşam kalitelerini artırmaya yönelik tavsiyelerde bulundu.
MS’in, beyin ve omurilikte sinir hücrelerini koruyan myelin kılıfın hasar görmesiyle ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirten Dr. Can İke, “MS kelimesindeki ‘multiple’ birden fazla bölgenin tutulduğunu, ‘skleroz’ ise bu bölgelerdeki sertleşmeyi ifade eder. Bu sertleşmiş alanlara ‘plak’ denir” ifadelerini kullandı.
“BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ KENDİ HÜCRESİNE SALDIRIYOR”
MS’in nedenine ilişkin bilgiler de veren Dr. Can İke, “Hastalığın nedeni bağışıklık sisteminin bir şaşkınlığıdır. Normal çalışan bağışıklık sistemi, myelin kılıfı vücuda yabancı bir madde gibi algılayarak saldırır. Bu süreçte genetik yatkınlık, çevresel etmenler ve geçirilmiş viral enfeksiyonların etkili olduğu düşünülmektedir” dedi.
RİSK FAKTÖRLERİ: DÜŞÜK D VİTAMİNİ, SİGARA VE EBV
MS için iki temel risk faktöründen söz eden Dr. Can İke, bunları yaşam tarzı/çevresel faktörler ve genetik etkenler olarak ikiye ayırdı. D vitamini eksikliği, tütün ürünlerine maruz kalma, Epstein–Barr virüsü (EBV) enfeksiyonu, obezite ve aşırı alkol-kafein tüketimi yaşam tarzı kaynaklı riskler arasında sıralandı. Genetik olarak ise HLA sınıf I ve II genlerindeki polimorfizmler MS riskini artırıyor.
“MS, Herkeste Farklı Belirtilerle Ortaya Çıkabilir”
Hastalığın seyri kişiden kişiye değişkenlik gösteriyor. Dr. Can İke, MS’in beynin veya omuriliğin farklı bölgelerini etkilediği için her hastada farklı belirtilerle ortaya çıkabildiğini belirtti. Bu belirtiler arasında görme bozukluğu, çift görme, uyuşma, güçsüzlük, yürümede dengesizlik ve idrar sorunları bulunuyor. Bazı vakalarda bu belirtiler tamamen iyileşebilirken, az sayıda hastada kalıcı etkiler görülebiliyor.
“KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”
Dünya genelinde yaklaşık 3 milyon, Türkiye’de ise 50 bin MS hastası olduğunu söyleyen Dr. Can İke, “Kadınlarda erkeklere kıyasla 1 ila 1,5 kat daha fazla görülüyor. Genellikle 20-40 yaş aralığında teşhis ediliyor; ancak 12 yaş altı veya 55 yaş üstü başlangıçlar da mümkün” bilgisini verdi.
MS'İN DÖRT FARKLI TÜRÜ
Dr. Can İke, MS’in dört temel türü olduğunu belirtti:
Klinik İzole Sendrom (CIS): İlk atak ve radyolojik bulgularla tanımlanır.
Tekrarlayan-Düzelen MS (RRMS): En sık görülen formdur; atak ve iyileşme dönemleri ile seyreder.
İkincil İlerleyici MS (SPMS): RRMS sonrası ilerleyen formdur; kalıcı hasar bırakabilir.
Birincil İlerleyici MS (PPMS): Nadir görülür; iyileşme olmaksızın ilerler.
Tanının, klinik muayene, laboratuvar testleri ve görüntüleme teknikleri ile konulduğunu ifade eden Dr. Can İke, benzer hastalıkların dışlanmasının önemine dikkat çekti.
“TEDAVİ KİŞİYE ÖZEL PLANLANMALIDIR”
MS tedavisinde hedefin, atakların azaltılması ve engelliliğin önlenmesi olduğunu belirten Dr. Can İke, tedavinin hastalığın türüne, atak sıklığına ve hastalığın seyrine göre değiştiğini ifade etti. Atak dönemlerinde yüksek doz kortizon kullanıldığını, ağır ataklarda plazma değişimi ya da IVIG tedavisine başvurulabileceğini belirtti. İmmünmodülatör ilaçlar ise atak dışı dönemlerde kullanılıyor.
MS HASTALARINA HAYAT KALİTESİNİ ARTIRACAK TAVSİYELER
MS ile yaşamanın mümkün olduğunu belirten Dr. Can İke, hastalara yaşam kalitelerini artıracak önerilerde bulundu:
Fizyoterapi desteği alın: Hareket kabiliyetinizi artırabilir ve günlük yaşamı kolaylaştırabilir.
Sıcaktan kaçının: Sıcak hava, banyo veya ateş semptomları artırabilir.
Dengeli beslenin: Sebze, meyve, tahıl tüketimini artırın; yağ, şeker ve tuzu azaltın.
Sigarayı bırakın: Sigaranın MS’in seyrini kötüleştirdiği bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Dr. Can İke, MS’in bulaşıcı ya da ölümcül olmadığını vurgulayarak, “MS, genç yaşta travmaya bağlı olmayan engelliliğin önde gelen nedenlerinden biridir ancak erken tanı, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile yönetilebilir bir hastalıktır” dedi.
(Sözcü)