Gebelik, kadın hayatında özel ve hassas bir dönem olarak kabul edilirken, bazı sağlık sorunları anne ve bebek sağlığını ciddi anlamda tehdit edebiliyor. Özellikle kalp hastalıkları, gebelik sürecinde dikkatle ele alınması gereken risk faktörlerinden biri olarak öne çıkıyor. Memorial Antalya Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nuri Cömert, kalp hastalığı olan kadınların gebelik öncesinde ve sırasında nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda önemli bilgiler paylaştı.

Kanser vakalarındaki artış ve toplum sağlığına etkileri Kanser vakalarındaki artış ve toplum sağlığına etkileri

Kadınlarda gebeliği riskli hale getiren en önemli sağlık sorunlarından biri kalp hastalıklarıdır. Bazı doğumsal ya da sonradan gelişen kalp problemleri, anne ve bebeğin sağlığı için gebelik sürecini tehlikeye atabiliyor. Özellikle siyanotik konjenital kalp hastalıkları gibi doğumsal ve morarma ile seyreden kalp rahatsızlıkları, gebelik için ciddi engeller oluşturuyor. Ayrıca, ileri derecede kapak hastalıkları, yüksek akciğer basıncı ve kalp yetersizliği gibi durumlar, gebeliğin anne sağlığı üzerindeki risklerini artıran faktörler arasında yer alıyor.

Gebeliğin Kalp Üzerindeki Fizyolojik Etkileri

Gebelikle birlikte kalp ve damar sisteminde önemli fizyolojik değişiklikler yaşanıyor. İlk haftalardan itibaren kalp atım hızı artarken, kalbe gelen yük de artış gösteriyor. Kan basıncında ise yaklaşık yüzde 10’luk bir düşüş gözlemleniyor. Hormonal değişiklikler nedeniyle damar duvarları zayıflıyor ve bu durum kalp sağlığını doğrudan etkileyebiliyor. Bu nedenle gebelik süreci kalp hastaları için özellikle yakından takip edilmesi gereken bir dönem oluyor.

Doğum Sonrası Dönemde Riskler Devam Ediyor

Gebelik kadar doğum sonrası erken dönem de anne sağlığı açısından kritik bir süreçtir. Bebeğin ana atar damara olan baskısının kalkması, annenin dolaşım sisteminde ani değişikliklere neden olabiliyor. Bu dönem, gebelik dönemi kadar dikkat ve özen gerektiriyor. Gebelik sürecinde yaşanan bazı belirtiler ise normal fizyolojik değişimlerin bir parçası olarak kabul edilebiliyor. Hafif nefes darlığı, yorgunluk, hafif çarpıntılar ve bacaklarda sınırlı şişlikler, gebelikle ilişkili yaygın durumlardan.

Gebelik Öncesi Değerlendirme ve Planlama Hayati Önemde

Özellikle bilinen kalp hastalığı olanlar, 35 yaş ve üzerindeki gebelik planlayanlar ile ailesinde ciddi kalp hastalığı öyküsü bulunanların gebelik öncesinde mutlaka kardiyolojik değerlendirmeden geçmesi gerekiyor. Kalp hastalarının gebelik planlaması multidisipliner bir yaklaşımla, kardiyolog ve kadın doğum uzmanlarının birlikte çalışması ile yürütülmeli. Bu süreçte koruyucu önlemlerin alınması, risklerin minimize edilmesi ve anne adayının bilinçlendirilmesi hayati önem taşıyor.

Riskli Gruplarda Psikolojik Destek ve Bilgilendirme

Bazı kalp hastalıklarına sahip kadınların gebelik süreci anne ve bebek sağlığı açısından riskli olabiliyor. Böyle durumlarda, gebelikten vazgeçirme kararı ve ileriye dönük korunma yöntemleri hakkında çiftlerin psikolojik destekle bilgilendirilmesi gerekiyor. Bu yaklaşım, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın korunması adına önem taşıyor.

Kalp Hastalıklarında Bireysel Değerlendirme ve Takip

Kalbinde delik bulunan hastalar gibi bazı durumlarda, kişinin genel sağlık durumu ve kalp ile akciğere binen yük değerlendirilerek gebeliğe izin verilebiliyor. Kapakçık değişimi veya tamiri geçirmiş hastalar da detaylı kontrol ve düzenli takip ile belirli şartlar altında gebelik sürecini yönetebiliyor. Ritim bozukluğu gibi tedavi edilebilir kalp problemlerinde ise, gebelik öncesinde uygun müdahaleler yapıldıktan sonra çoğunlukla sorun yaşanmıyor. Hipertansiyon hastaları da gebelik boyunca dikkatli takip ve uygun tedavi ile sağlıklı bir süreç geçirebiliyor.

Kaynak: İHA