Sivas’ın Divriği ilçesinde yer alan ve 1985 yılından bu yana UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, yalnızca mimari ihtişamıyla değil, taşıdığı derin anlamlarla da ziyaretçilerini etkiliyor. 1228 yılında Mengücek Beyliği döneminde Ahmet Şah ve eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan yapı, 9 yıllık restorasyon sürecinin ardından geçen yıl yeniden ibadete ve ziyarete açıldı. Eserin kabir bölümünde yer alan kalp figürleriyle oluşturulmuş terazi motifi ise tasavvufi yorumlarıyla hayranlık uyandırıyor.

Divriği Ulu Cami2

Sahipsizler dizisinin yeni bölümünde Devran ve Azize'nin arasında neler olacak? | Sahipsizler 23. bölüm Sahipsizler dizisinin yeni bölümünde Devran ve Azize'nin arasında neler olacak? | Sahipsizler 23. bölüm

MOTİFLERİN DİLİYLE ANLATILAN TASAVVUF

Darüşşifa bölümünde yer alan kabir odasının girişinde, kalplerden oluşan bir terazi motifi bulunuyor. Bu simgenin, ahiret hayatına ve kalbin manevi yüküne işaret ettiği belirtiliyor. Eseri yaptıran Ahmet Şah, babası Süleyman Şah, annesi Fatıma Hatun, eşi Turan Melek Hanım ve aile fertlerinin mezarlarının yer aldığı bu odada toplam 15 kabir bulunuyor. Terazi motifinin kefelerinde kalpler yer alırken, terazinin tam ortasında ters konumda yerleştirilmiş ve yukarıyı gösteren bir kalp daha dikkat çekiyor. Divriği Ulu Camii müezzini ve eserin mihmandarı Nail Ayan’a göre, bu sembolün temel mesajı, “Bu dünyadan sadece kalbinizle götürecekleriniz önemlidir” fikri etrafında şekilleniyor. Ayan, “Kalbiniz her daim Allah’a yönelik olsun. O zaman ölmekten korkmayın, kabre girin” sözleriyle motifin tasavvufi anlamını özetliyor.

Divriği Ulu Cami3

TAŞ İŞÇİLİĞİNDE ZİRVE: HÜRREM ŞAH’IN İMZASI

Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların elinden çıkan taş işçiliğiyle mimarlık tarihinde eşsiz bir yere sahip. Özellikle taç kapılar ve sütunlar üzerindeki detaylar, İslam mimarisi içinde başka bir örneği bulunmayan çeşitlilik ve inceliğe sahip. Taç kapıların mimarı Ahlatlı Hürrem Şah, özellikle kıble kapısında yer alan cennet kapısı tasarımı ile 12-13. yüzyıl sufizmi sanatının önemli temsilcileri arasında yer alıyor. Uzaktan simetrik görünen ancak yakından bakıldığında her bir motifin farklı olduğu süslemeler, evrendeki çeşitliliğin ve dengenin taşa nakşedilmiş hali olarak yorumlanıyor. On binlerce motifin hiçbirinin tekrar etmemesi, bu yapıyı mimarlık tarihinde benzersiz kılıyor. Evliya Çelebi’nin de “Methinde diller kısır, kalem kırıktır” diyerek övdüğü yapı, halk arasında “Anadolu’nun El Hamrası” olarak da biliniyor.

Kaynak: DHA