Hollanda’nın başkenti Amsterdam dünyada turizm konusunda en başarılı uygulamaların olduğu kentlerden biri. Birbirinden farklı alanlarda, irili ufaklı çok sayıda butik müzeye ev sahipliği yapan kent turistler için farklı fırsatlar sunuyor. Dünyanın en çok turist çeken şehirlerinden Amsterdam’a gelenlerin en sık tercih ettiği seçeneklerden biri de kanal turları. Kanalları ile kuzeyin Venedik’i olarak anılan Amsterdam’da, bu kanallar turizm dışında, yerel halkın günlük ulaşımında da kullanılıyor. 14. yüzyıldan bu yana şehirde bulunan ve Amsterdam’ın altın çağı olarak ifade edilen 17. yüzyılda en işlevselleri inşa edilen kanallar dairesel olarak, 90 ada ve bin 280 köprü ile bütüncül bir yapıyı oluşturuyor. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dünyanın farklı bölgelerinden yoğun bir göç alan Amsterdam’da 180 farklı ülkeden topluluk yaşıyor. Çok kültürlü yapı içinde kimsenin kimseyi yargılamadığı, hoşgörü ve demokrasi ortamı bazılarına çok ilginç bir şeymiş gibi görünse de sonuçta medeni bir ortamın keyfini çıkarmak düşüyor şehrin ziyaretçilerine. Museumplein: Amsterdam’a müze gezmek için geldiyseniz gideceğiniz ilk nokta Museumplein denilen Müzeler Bölgesi. Amsterdam’a gelen turistler bu bölgeyi ziyaret etmeden dönerlerse bence hiç kente gelmemiş olarak sayabilirler kendilerini. Buradaki en önemli müzelerden biri Rijksmuseum. Hollanda’nın en büyük klasik sanat müzesi meraklılar için önemli eserleri barındırıyor. Van Gogh Museum: 200’den fazla Van Gogh eserinin bulunduğu Van Gogh Müzesi de önünde her daim kuyruk bulacağınız Avrupa’nın en çok ziyaretçi çeken müzelerinden biri. Çok katlı müzede Van Gogh’un hayatına dair detaylar ve eserlerine yakından bakabilme şansına erişebilirsiniz. Yine müze shopta hediyelik eşyalar arasında kendinizi kaybedebilirsiniz. Amsterdam’ın çağdaş sanatlar müzesi olan Stedelijk Müzesi‘ni de gezmeniz halinde müze bölgesinde üç ayrı noktayı tamamlamış oluyorsunuz. Moco Müzesi ise modern ve çağdaş sanat sergilemeye adanmış bir bağımsız müze. Barselona’da da bir şubesi bulunan müze genç insanları ve geniş kitleleri sanatla buluşturma misyonuyla kurulmuş. Madame Tussauds: En ünlüsü İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan ve geçtiğimiz yıllarda İstanbul İstiklal Caddesi’nde de şubesini açan bal mumu müze zinciri Madame Tussauds, Amsterdam’ın en ünlü meydanlarından olan Dam’da yer alıyor. Dünya tarihine yön vermiş önemli siyasetçiler, şarkıcılar, futbolcular ve renkli isimlerin balmumu heykellerine yakından bakmak interaktif şovlara katılmak için müze ziyareti gerçekleştirilebilir. Müzeden Dam Meydanı ve Amsterdam’a yukarıdan bakma şansı da bulunuyor. Vondelpark: Amsterdam kent merkezinde tam anlamıyla bir cennet Vondelpark. Adını Hollandalı Şair Joost van den Vondel’dan alan Vondelpark, 47 hektarlık büyüklükte ve 1865 yılında açılmış. Yıllık 10 milyon yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan parkta birbirinden bağımsız göletler, futbol ve spor alanları, koşu, bisiklet ve yürüyüş parkuru ile kafeler yer alıyor. I AMSTERDAM KART Hollanda’nın başkenti Amsterdam’ı ziyaret eden turistlerin hayatını kolaylaştıran şeylerden biri de I Amsterdam kartı. I Amsterdam kartı alarak kısa süre içerisinde birçok farklı müzede önemli indirimler sağlayabilir, birçok alışveriş noktasında yine indirimli alışveriş yapabilirsiniz. Turizm danışma büroları, oteller ve bazı dükkanlarda satılan kart şehrin turizme olan bakış açısını gösteriyor. Her yerde I Amsterdam logolu tescilli ürünler ve materyaller satılıyor. Tabi bu satışın belli bir yüzdesi kentin gelişimi için oluşturulan havuza aktarılıyor. Kartın avantajlarına kısaca bakmak gerekirse, ücretsiz kanal turu, ilk okutmanızdan itibaren 2 gün boyunca ücretsiz toplu taşıma (tramvay, metro, otobüs), Yaklaşık 20 müzeye bedava giriş (Van Gogh, Rijkmuseum gibi ünlü müzeler dahil), yaklaşık 20 müzeye indirimli giriş ve yaklaşık 30 mekânda özel indirim ve ikramlar yer alıyor. A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK