Türkiye için büyük önem arz eden ve protein değeri yüksek yumurta hemen hemen her evde tüketilen bir ürün. Bütün ürünlerde olduğu gibi yumurta ve tavuk fiyatlarına gelen zamlar son dönemde gündem haline geldi. Piyasalar artışın ilerleyen süreçte büyüyeceğine işaret ediyor. Art ardına gelen zamlar ve döviz kurlarındaki dalgalanma üretim maliyetlerini de artırdı. Gittikçe büyüyen giderler sektörün önemli oyuncularını bile zora soktu. Bir zamanların kanatlı gıda lideri Keskinoğlu markası iflas eden en büyük firmalardan biri olarak tarihte yerini aldı. Diğer yandan zorlanan üreticinin girdi maliyetlerini karşılayamadığı belirtiliyor. İzmir İli Tavuk Yetiştiricileri Birlik Sözcüsü Varol Gürol, “Elektrik zamları henüz yansımadı. Girdi maliyetlerimiz arttı. Böyle giderse üretici sayısı düşmeye devam eder. 14 bin tesisin, 12 bini zar zor ayakta kalmaya çalışıyor” dedi.

ÜRETİMDE SORUN: ZAMLAR

Girdi maliyetlerinin yüzde 70’inin dövize dayalı olduğunu belirten Gürol, özellikle elektrik zammının üreticiyi ciddi anlamda zorlayacağının altını çizdi. Gürol, “İlaçlar ve tavukların karneleri yurt dışından geliyor, yem maliyetlerimizin yüzde 70’i yine dövize endeksli. Akaryakıt zamları ortada. Ayrıca gelen elektrik zammı bizleri düşündürüyor. Henüz faturaları görmedik fakat tarihte ilk kez yüzde 126 rakamını zam oranı olarak görüyoruz. Yüzde 40 oranında zam bekleniyordu. Bir kalemde bu artış çok kötü oldu. Yansıması şubat ayında olacak. Tüketici o zaman anlayacak. Şubat ayından sonra üretici, tavukçuluğa o faturalarla devam eder mi? Etmez. Yetiştiriciler elektrik faturasını görünce neler olacak bilmiyorum. Kömürde navlun sorunları oldu. 110 dolar olan kömür şimdi 230 dolar. Birde geçen yılın kuru ve bu yılın kur oranına bakmak gerek. O kömür aslında ne denli zamlandı. Kömür, elektrik ve personel olmazsa bizim işimiz olmaz. Bu kadar etken içerisinde, elde edilen gelirde kurtarmıyor. Hatta 15 günde 3 kere zam yapıldı. En son 1.80 açıklandı. Parça parça üretici ödemelerini yükselttiler. 2 lira altında bakım ücreti ise asla kurtarmıyor. Entegre tesislerin de eli bağlı. Devlet fiyatların yükselmesini enflasyonun artmasını istemiyor. Böyle bir makasın içerisinde kaldık. Entegre fiyatı yükseltmezse, üreticiye istediği parayı verme şansı yok. Bu koşullarda, üretici batar. Üretici batarsa entegre çalışmaz, entegreler çalışmazsa fiyatlar uçar” dedi.

KÜMESLER BOŞ’

Son dönemde üretimi bırakan üreticilerin sayısında ciddi bir artış olduğunu ve Şubat ayında zamlar yansıdıktan sonra sayının yükseleceğini ön gördüklerini ifade eden Gürol, “O kadar çok üretimi bırakan var ki. Kümesler boş. Bu riskten dolayı kimse hayvan koymuyor. Üretimde hiçbir artış yok. Kümes sayısında 14 bin işletme vardı, 12 bin işletme kaldı. Sayının faturalar gelince ve gidişat düzelmezse ciddi anlamda artacağını düşünüyoruz. Dolar kuru yeniden yükselirse 23 lira olan tavuk 30 liranın üstünü direk geçmeye başlar” açıklamalarında bulundu.

PLANLAMA ŞART’

İzmir Yumurta Üreticileri Birlik Başkanı İsmail Kor da üretim planlamasına dikkatleri çekti. Özellikle sektörde dışarıdan yatırımcıların ilerleyemeyeceğinin altını çizen Kor, “Türkiye’de tavukçuluk bir zamanlar avukatlar tarafından bile yapıldı. İşi bilmeyenler devam edemiyor şu an. Buna biz piyasanın sarsak eleği diyoruz. Eleğin üstünde kalanlar kalır. Yem yapım üniten varsa, markan varsa, toptan satış ve ihracat yapıyorsan ancak direnebilirsin. Yumurtayı artı değere dönüştürüyorsan olmaz. Yemi fabrikadan, yumurtayı tüccara satıyorsan, ileriye güvenle maalesef bakılamaz. Kanatlı et sektöründe üretim planlaması yapılması gerekiyor. Ne kadar tüketiyorsak o kadar üretmemiz şart” diye konuştu. Beyza Öztürk/ÖZEL HABER