Türkiye'de ilk korona virüs vakası 11 Mart 2020 tarihinde görüldü. Aradan geçen yaklaşık bir yılda halk sağlığına ve toplumsal yaşama ağır darbe vuran pandemi süreci aynı zamanda Türkiye’de ekonomiyi derinden etkiledi. Binlerce işletme pandemi nedeniyle kapandı. Genç İşsizler Platformu iş bulma ümidini tümden yitiren, önceki iş başvurularına yanıt beklediği için son dönemde yeni başvuru yapmayan ve sadece mevsimlik çalışanlar da eklendiğinde geniş tanımlı genç işsizliğin yüzde 40,5’e ulaştığı bilgisini verdi. Üniversite mezunları arasında ümitsiz işsizlerin sayısı 2018 Kasım’da 87 bin iken, 2021 Kasım’da 309 bine yükseldi. Ümitsiz işsizler, TÜİK’in işsiz tanımına girmiyor çünkü TÜİK, ‘işsiz’ kategorisindeki kişileri şöyle tanımlıyor: İşsiz, referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiç bir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaştaki fertler işsiz nüfusa dahildir. 2014 öncesinde iş arama kriterinde referans dönemi olarak ‘son 4 hafta’ yerine ‘son 3 ay’ kullanılmaktaydı. Açıklanan son TÜİK verilerine göre, Türkiye’de işsizlik oranı 2020’de bir önceki yıla göre 0,5 puan azalarak yüzde 13,2 olarak gerçekleşti.

‘RAKAMLAR ARTACAK’

Rakamların işten çıkarmalarla birlikte artacağını aktaran DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “İŞ-KUR’a gidip kaydını yenilemeyen ya da iş arama umudunu yitiren gençlerimiz pandemi sürecinde iş aramaktan vazgeçmektedirler. Ve bunlar haliyle resmi rakamlara işsiz olarak yansımamakta. Oysa yine resmi rakamlara bakıldığında 3 ay öncesine kadar 30 milyon kayıtlı çalışan varken bugün bu rakam 27 milyon seviyesine indi. Devletin resmi kayıtlarına göre işsizler ordusuna 3 milyon kişi daha katıldı. İşçi çıkarma yasağının Mayıs ayında yürürlükten kaldırılması ile birlikte  bu rakam çok daha fazla artacak” dedi.

KAÇIŞ VE ARAYIŞ

Artan rakamların toplumda bir patlama yaratacağını öne süren İzmir Sosyologlar Derneği Başkanı Necati Yıldız, “Genç kesim umutsuzluğa sürükleniyor. İş aramaya bile çalışmıyor. Kaçış başlıyor. Fırsatını bulan ‘beyin göçünü’ başlatıyor. Artık mavi yaka bile göçüyor. Kaçış ve arayış onlara kadar geldi. İşsizlik ve pandemi süreci toplumsal patlama yaratacak. Aile fertleri mutlu olmadan sağlıklı bir toplum düşünülebilir mi? Bizim çocuklara düşkün bir toplumsal yapımız var. Avrupa’da çocuk 18 yaşına geldiğinde aile rahatlıyor. Ama bizde çocuğu kaç yaşında olursa olsun üzerine titremek var. Krizde, ekonomi de aileler tarafından bir şekilde tolere  ediliyordu ama işsizlik öylesine arttı ki aileler tolere edecek bir şey bulamıyor. Toplumsal bunalım dönemi işaretleri mevcut. Bu konu siyaset üstü bir konu. Çözüm için herkesin bir arada, bir fikirde buluşması gerek. ‘Benim bakış açım budur’ demeyi bırakmadığımız sürece toplumsal olarak büyük bir felakete dönüşecek” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber