Kandilli Rasathanesi tarafından yapılan açıklamada, 31 Ocak-7 Şubat tarihleri arasında Ege'de 1513'e yakın deprem kaydedildiği bildirildi. Depremlerin büyüklükleri arasında en yüksek olanı 5.3 büyüklüğünde olurken, 4 ve üzeri büyüklüğe sahip 108 deprem kaydedildi. Bu sismik aktivite, bölgedeki tsunami riskinin hala devam ettiğini gösteriyor.
GEÇMİŞTEKİ TSUNAMİ OLAYLARI VE TEHLİKENİN BOYUTLARI
Rapor, geçmişteki büyük depremler ve tsunamilerle ilgili de bilgi verdi. 1956 yılında Güney Ege’de meydana gelen Amorgos Depremi sonrası, Kilimli Adası’nda 2.5 metre yüksekliğinde tsunami dalgası gözlemlenmişti. Aynı olayda, Fethiye’de ise 1 metrelik dalga yükselmiş ve 250 metreye kadar su baskınları görülmüştü. Bu olaylar, bölgedeki tsunami riskinin ne kadar yüksek olduğunu gözler önüne seriyor.
TSUNAMİ RİSKİ ALTINDAKİ BÖLGELER
Kandilli Rasathanesi raporunda, Türkiye’deki Kaş Yarımadası ve Antalya Körfezi ile Mısır arasındaki bölgede 1 ila 3 metre arasında tsunami tehlikesinin mümkün olduğu belirtildi. Ayrıca, Ege Denizi'nin çevresindeki bölgeler ile Güney Akdeniz, Kuzey Afrika sahilleri ve Yunanistan kıyıları gibi birçok yerin de tsunami tehlikesi altında olduğu ifade edildi.
TSUNAMİ RİSKİNE KARŞI ÖNLEMLER ALINMALI
Ege Bölgesi’ndeki depremler ve artan tsunami riski, bölgedeki yerel yönetimler ve halk için büyük bir uyarı niteliği taşıyor. Uzmanlar, tsunamiye karşı erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi ve halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
(Sözcü)