Eşsiz Kapadokya’nın en güzel kasabalarından biri olan Ortahisar, 50 metre yükseklikte ziyaretçilerini karşılayan Ortahisar Kalesi ve çevresine oyulmuş kaya evleriyle Nevşehir'e bağlı bir yerleşim yeri. 1916 yılında kasabaya dönüştürülen Ortahisar'ın zengin tarihi geçmişi Kapadokya coğrafyasının her bir adımında rastlanan hikayeyle benzerlik gösteriyor. Hristiyanlığın ilk dönemlerinde dine karşı olan tepkilere karşı yeraltı şehirleri ve mağaralarda ibadetini yapıp, dini yaygınlaştırmaya çalışan Hristiyanlara ev sahipliği yapan Ortahisar, Kapadokya'nın turistik bir merkeze dönüşmesiyle kabuğunu kırmış. Yakın zamana kadar kendi halinde bir Anadolu kasabası olan Ortahisar'da restore edilen yapıların birçoğu butik otel olarak turizme hizmet ediyor. Yabancı ülkelerden bölgeye gelip yerleşen birçok kişinin evinin de bulunduğu Ortahisar'da taş işçiliğinin en güzel örneği olarak kabul edilen evler muazzam güzellikte. Kapadokya'nın bereketli topraklarında üzüm bağlarından geçimlerini sağlayan Ortahisar halkı, bölgede turizme açılan ilk yerlerden biri olan Ortahisar'da günümüzde daha çok turizm, geleneksel halıcılık, konaklama ve yeme-içme gibi alanlarda çalışıyor.

ORTAHİSAR GEZİLECEK YERLER

Ortahisar Kalesi: Ortahisar Kalesi, Hititler Dönemi’nde Kapadokya’nın eşsiz kaya oluşumlarına oyularak şekillendirilen ve tarih boyunca doğal bir sığınak işlevi gören, Kapadokya'nın sembol yapılarından biri. Fatih Sultan Mehmet Dönemi'nde 1470'te Osmanlı egemenliğine geçen kale, eteklerinde bulunan iki katlı taş evleriyle muhteşem bir manzaraya sahip. Konumu ve 80 metrelik yüksekliği ile hem barınma hem de stratejik amaçla yapılan kale içerisinde birbiriyle bağlantı koridor, oda ve tüneller yer alıyor. Kalenin zirvesine çıktığınızda ise sizi, Ortahisar ve çevresindeki göz alıcı güzelliğe sahip vadileri görebileceğiniz seyir noktası karşılıyor. Göreme ve Avanos’u görebileceğiniz kaleye ulaşım ise Ürgüp ve Göreme'den kalkan minibüslerle sağlanıyor. İshak Kalesi: Ortahisar Kalesi'nin hemen karşısında yer alan İshak Kalesi, Kapadokya coğrafyasının en özel yapılarından biri. Halk arasında iki kalenin birbirine yer altından geçen bir tünelle bağlı olduğuna inanılıyor. Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde halkın kale altındaki tüneller aracılığıyla ibadet ve ulaşımlarını sağladığı biliniyor. Ortahisar Etnografya Müzesi: Ortahisar Etnografya Müzesi, Cumhuriyet Meydanı’nda yer alıyor. 1916’da inşa edilen tarihi bir binada hizmet veren müze, uzun yıllar 12 odalı bir otel olarak kullanılmış. Müze binasında yazar Yaşar Kemal’in yanı sıra Celal Bayar gibi devlet erkanı da konaklamış. Her yıl 27 Nisan’da oda orkestrası konserine ev sahipliği yapan müze mekanı, günümüzde etnografya müzesi olarak kullanılıyor. Ortahisar Etnografya Müzesi'nde kağnı arabası, Türk hamamı, seyyar berber, kına merasimi, ekmek ve pekmez yapımı gibi bölgenin gündelik yaşamına özgü detaylar mankenler eşliğinde temsil ediliyor. Kapadokya coğrafyasının tek etnografya müzesi olan Ortahisar Etnografya Müzesi, Ortahisar Kültür Müzesi olarak da biliniyor. Üzümlü Kilise: Üzümlü Kilise, Aziz Nichitas Kilisesi olarak da bilinen ve Ortahisar'ın batısında Kızılçukur Vadisi'nin girişinde yer alıyor. Üzümlü Kilise'nin bulunduğu peri bacası oluşumu, keşişlerin yaşadığı manastır kompleksi gibi oyulmuş bir yapı. Peri bacasının alt kısmında yer alan kilisenin üst kısımda ise tavanında kabartma haç olan kabartma bir tavan yer alıyor. Kilisenin ithaf yazısında Stylite Nichitas'a ait bir yazıt bulunduğundan, bu kilise Aziz Nichitas Kilisesi olarak da anılan Üzümlü Kilise’nin kesin tarihi bilinememekle birlikte yedi ila dokuzuncu yüzyıllara tarihleniyor. Yapının Ortahisar’a uzaklığı 3,5 kilometre. Cambazlı Kilise: İsmini bulunduğu mahalleden alan Cambazlı Kilise, dere yatağı üzerindeki bir yamaçta, kayalık bir zeminin ucuna oyularak inşa edilen bir ibadethane. Sarıca Kilise olarak da adlandırılan yapının, bir manastır yerleşiminin parçası olduğu düşünülüyor. Kilisenin esas mekanı taş zemin üzerine kırmızı, üzerine ise sıva üzerine yapılmış freskler olmak üzere iki çeşit süsleme ile kaplı. Pancarlık Vadisi ve Pancarlık Kilisesi: Tarihi geçmişi, doğal güzellikleri ve eşsiz manzarasıyla Kapadokya'nın en özel vadilerinden biri olan Pancarlık Vadisi, Ürgüp-Mustafapaşa Karayolu'nun sağ tarafında konumlanıyor. Ortahisar'ın güneyindeki vadi aynı zamanda önemli bir yürüyüş rotasının da merkezinde yer alıyor. Vadi boyunca Pancarlık, Kepez ve Sarıca Kiliseleri bulunuyor. Ortahisar’a dört kilometrelik mesafede yer alan Pancarlık, yine güzel bir trekking rotasına sahip Üzengi Vadisi’ne de oldukça yakın bir mesafede. Aziz Theodore Kilisesi olarak da bilinen Pancarlık Kilisesi, Pancarlık Vadisi içerisinde yer alan ve oldukça iyi korunmuş bir yapı. Düz tavanlı tek nefli ve tek apsisli olan kilisenin İncil’den sahnelerin betimlendiği freskleri daha çok yeşil zeminli bir yapı gösteriyor. On birinci yüzyılın ilk yarısına tarihlenen Pancarlık Kilisesi’nin yazı ve süslemeleri görülmeye değer. Sarıca Kilisesi: Sarıca Kilisesi, Bizans mimarisinin ilk örneklerine 9. yüzyılda rastlanan, kapalı Yunan haçı ile üç yapraklı yonca plan şemasının karışımı olarak inşa edilmiş önemli kiliselerden biri. İsmini, yörede hakim rengin sarı olması nedeni ile alan ve Kepez Kiliseleri olarak adlandırılan kiliselerden. Ortahisar’ın güneydoğusunda, kasabaya yaklaşık 4 kilometre uzaklıkta bulunan Sarıca Kilisesi, yerel halkın Kepez mevkii olarak adlandırdığı bölgede yer alıyor. Kepez Kiliseleri, Kepez Vadisi’nin düzlüğünde ikisi aynı kayalıkta diğerleri birbirine bağımsız kayalıklarda bulunuyor. Kepez Kiliseleri: Kepez Kiliseleri, Ortahisar’ın güneydoğusunda, yaklaşık 5 kilometre içeride yer alıyor. Ürgüp-Mustafapaşa yolunun sağ tarafındaki Pancarlık Vadisi üzerinden de ulaşılabilen Kepez Kiliseleri, kayalara oyulmuş şapellerden oluşuyor. Kepez Kiliseleri diğer kiliselere göre süslemelerin daha sınırlı olduğu şapel grupları olarak biliniyor. A. Buğra Tokmakoğlu / Özel Haber