Türkiye korona virüs salgın sürecinin ardından 1 Haziran itibariyle normalleşme yolunda adımlar atıyor. Bu kapsamda İçişleri Bakanlığı da bir genelge yayınlayarak toplu taşıma araçlarıyla ilgili yeni düzenlemeler getirdi. Buna göre yüzde 50 kota uygulaması yürürlükten kalkarken otobüs, tramvay gibi toplu taşıma araçlarında ise yolcuların karşılıklı şekilde oturmasıyla ilgili karar ise sürüyor. Dolayısıyla kota uygulaması kalksa dahi, tam kapasiteyle çalışmak mümkün olmuyor. ESHOT’ta örgütlü DİSK Genel İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, 1 Haziran itibariyle işyerlerinin çalışmaya başlamasıyla artan talebe, bu şartlarda yetişemediklerini kaydederek, şoförlerin darp edilmeye başlandığını belirti.

‘İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMIYORUZ’

İçişleri Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeden dolayı işin içinden çıkılmaz bir hal oluştuğunu söyleyen DİSK Genel İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Engin Topal, yüzde 50 kapasitenin kaldırıldığını ancak uygulamanın genelgenin alt maddeleri uyarınca sürmek zorunda olduğunu belirtti. Otobüslerin, vatandaşların talebine yetişemediğini belirten Başkan Topal, “Normalde yaz döneminde olduğumuz bu aylarda, okulların kapanmasıyla kapasitenin yüzde 40 altında sayıyla sefere çıkıyorduk. Ancak bugün bırakın kapasiteyi düşürmeyi, normal düzende tam kapasite ile çalışıyoruz. Buna rağmen ne personel ne de otobüs sayısı, 1 Haziran itibariyle işlerine başlayan, çarşıya, pazara ihtiyaç görmeye giden insanlarımızı taşımaya yetiyor. ESHOT Genel Müdürlüğü bir hazırlık yapıyor. Şeffaf bir örtüyle, her koltuğu kabine benzer bir hale getirebilir miyiz düşüncesi üzerinde çalışıyor. Ancak bunun hayata geçmesi o kadar kolay değil” dedi.

‘ŞOFÖR, MEMUR, FİRMA NE YAPSIN?’

ESHOT’un bugün, vatandaşın talebine karşılık verebilmesi için en az 500 adet daha otobüse ve personele ihtiyacı var diyen Başkan Topal, “Bu da çok mümkün değil. Tam kapasiteyle dahi çalıştığımızda yetmiyor. Çünkü otobüslere tam anlamıyla yolcu alamıyoruz, haliyle yetmiyor. Merkezi hükümet sahilleri açtı örneğin. ESHOT’un buraya seferleri var. Geçtiğimiz yaz, biz beş garajımızdan 50 adet otobüs her gün ilave ediyorduk buradaki seferlerin aksamaması için. Şimdi düşünün bir de? Yarı kapasiteyle çalışıyorsunuz. Nasıl taşınacak bu kadar insan? Şoförler ne yapsın, hareket amirleri ne yapsın, firma ne yapsın?” diye konuştu.

‘YASAĞI DİNLEMİYORLAR’

1 Haziran itibariyle işe başlayan çok sayıda vatandaş olduğunu belirten Engin Topal, insanların işe yetişmek için kapasitenin dolu olduğunu söyleyen şoförlerle tartıştığını ve onları darp ettiğini belirterek, “Bir körüklü otobüs yaklaşık 200 tane vatandaşımızın taşınmasını sağlıyordu. Ancak genelge uyarınca bu araçlara ancak 40 yolcu alabiliyoruz. İzmir’de pek çok semt işçi yoğunluklu. Bu insanlar her sabah işe, her akşam eve gelmek için otobüs kullanmak istiyor. Kapasitenin dolduğunu ve yeni yolcu alamayacağını söyleyen şoför arkadaşlarımız darp edilmeye, hakarete uğramaya başladı. Her gün daha fazla şikayet alıyoruz arkadaşlarımızdan. İnsanlar otobüslere binemedikçe, genelgeyi ya da sağlığı düşünmüyor. İşine gideceğini söylüyor, uyarıları dikkate almıyor insanlar. Ee düşününce zaten üç aydır evde oturuyorlar ve işverenlerinin tutumları da çok normal değil. İşini kaybetmek istemeyen vatandaşlar da geç kalmamak adına bu kez zorla otobüse biniyor, şoförleri darp ediyor. İnsanların yüzüne bakarak küfür ediyorlar” ifadelerini kullandı.

‘DÜZENLEME ŞART’

Anormal bir durumlar karşılaştıklarını aktaran Topal, merkezi hükümetin metropol kentlerle ilgili bir düzenlemeye gitmesi gerektiğini vurgulayarak, “Eğer söylendiği gibi risk azalıyorsa kent içi otobüsler içinde yeni kararlar alması gerekiyor. İzmir’de otobüsler, taşıma yükünün büyük kısmını sırtlıyor. Sadece İzmir’de değil metropol kentlerin hiçbiri, var olan şartlarda yolculara yeterli hizmeti veremez” şeklinde konuştu. Utkucan Akkaş / Özel Haber