İzmir'de ilçe kongrelerinin sonuna gelinirken gözler partinin kalesinde kurulan sandıklara çevrildi. Karşıyaka İlçe Kongresi'nde Serdar Koç ile Serdar Yavaşoğlu kozlarını paylaşıyor.  Karşıyaka Belediye Başkanı Tugay'ın konuşması kongreye damga vurdu. Karşıyaka Belediyesi Suat Taşer Açık Hava Tiyatrosu’nda başlayan kongreye İl Başkanı Deniz Yücel, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Karşıyaka Belediyesi eski Başkanları Hüseyin Mutlu Akpınar ve Cevat Durak, parti yöneticileri, örgüt mensupları katıldı. Kongrede divan başkanlığına Rıfat Özer getirildi.

'Geçmişini bir şekilde kolayca silen insanlarız'

Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, kongrede yaptığı konuşmada önemli açıklamalarda bulundu. Belediye Başkanı Tugay, “Daha önce bu salonlarda parti üyesi olarak, ilçe yöneticisi olarak oturdum. Bu salonlardan çıktıktan sonra bir şey değiştirdik mi? Değiştirebildik mi? Değiştirecek miyiz? Bu kaçıncı ilçe kongresi bilen var mı? Hiç zorlanmayın, bilemeyeceksiniz, çünkü bilmiyoruz. Çünkü hafızamız yok. Geçmişini bir şekilde kolayca silen insanlarız. Atatürk var, silmiyoruz, silemiyoruz, neden? Çünkü dünyanın en uzun süre hayatta olan partilerinden biri CHP! Kuruluşu 9 Eylül 1923. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilan tarihi 29 Ekim 1923. Demek ki CHP cumhuriyetin ilanından önce kurulmuş bir parti. Bu pek farkında olmadığımız bir gerçek gibi geliyor bana.  Atatürk halk fırkasını kuruyor. Cumhuriyet ilanından sonra Cumhuriyet Halk Fırkası olarak ismi değişiyor. Biz onların mirasçılarıyız. Bunu sağa sola çekmenin faydası yok. CHP bu ülkenin kurucu partisidir. Eğer CHP olmasaydı bu ülkeye çok büyük ihtimalle şeriat gelmişti. Onları durduran bu parti oldu. ‘Yeterince demokratik, adil değiliz, halkla yeterince bütünleşemiyoruz’ gibi eleştiriler yapıyoruz kendimize. Ama hakkımızı yemeyelim. CHP’nin nasıl bir sorumluluk üstlendiğini, içinde nasıl değerler yetiştirdiğini unutmayalım. ‘Sen bir uzman doktordun, mesleğinde iyiydin, niye bıraktın da siyasetle ilgilenmeye başladın?’ sorusuyla karşılaşıyorum. Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım ama basitçe bir cevap var; Türkiye’de her şeyin yolunda gittiğini düşünen var mı? Bizim bu mücadeleye katılmamamızın yanlış olduğunu düşünen var mı?” diye konuştu.

'Hepsini kınıyorum'

Sonrasında konuşmasına devam eden Başkan Tugay sıradan bir üyeyken adayın kim olduğuyla ilgilenmekten ziyade, sadece kazanmasını istediğini belirtti. Başkan Tugay, “Ben sıradan bir üyeyken adayın kim olduğuyla ilgilenmeden sadece onun kazanması için çabaladım. Çünkü bir parti üyesiyim ben. Bu partinin disiplini var. Herhangi bir milletvekilimiz hakkında, belediye başkanımız hakkında, herhangi bir parti üst yöneticisi hakkında bir şey söylemedim, söylemem! Neden? Yanlış leyler yapıyor olabilirler ama burada biz dost olmayacaksak, ulu orta, sosyal medyalarda sıkacaksak bu işin sonu iyi değil. Bizim arkadaşlarımız bir şeyler yazıyor, çiziyorlar. Birisi ‘doktordan belediye başkanı olur mu?’ diyor. İbrahim Tatlıses, ‘Urfa’da Oxford vardı da biz mi okumadık?’ diyor ya, belediye başkanlığının okulu vardı da ben mi okumadım? Doktor Behçet Uz’un yakılmış bir kentten kurduğu ve İzmir yaptığı bir yerde yaşıyorsunuz. Bu lafı ederken utanmanız gerekmiyor mu? Doktor Uz bu şehri nasıl kurduysa yapılır. Ona ‘sen yapamazsın’ demişler, yapmış. İnsana bunu yaptıran yürektir, inançtır! Vatanınızı, şehrinizi seviyorsanız eğer size bir görev verildiğinin bir sorumluluk verildiğinin bilincindeyseniz, hele hele CHP gibi bir ülkeyi kurmuş, adalet, medeniyeti, bilimi, sanatı yüceltmiş bir Atatürk’ün kurduğu partinin görevlendirdiği insansanız o koltuğun geçici olduğunu unutmayacaksınız. Laf olsun diye değil gerektiğinde kelle koltukta hem bu şehrin hem bu vatanın bir karışında bir kuruşunda gözü olanın elini, kolunu kırmak için buradayım. Bize onur, şeref, dürüstlük lazım. Oturduğum odanın her bir köşesinde Atatürk’ün resmi var. Bu ülke bağımsız olsun diye, bu ülkede adalet olsun diye, bu ülkede insanlar aç kalmasın, bu ülke ona buna peşkeş çekilmesin diye, falanca müteahhide değil bu halka ait olsun diye mücadele etmiş kahramanlar var. Bu insanlar için mücadele etmek zorundayız. Bunu yaparken kimse bana delege olamadım, iş alamadım’ demesin. Bu ülkede yeterli kaynak yok mu? O fabrikalar satılacağına biz çalıştırsaydık. O yurt dışına, tefecilere para vermek yerine, şatafattan kaçsaydınız da bize iş yeri açsaydınız. O para keşke bu ülkede kalsaydı. Satılmadık hiçbir şey bırakmadınız ağabeycim! Yazıklar olsun size! Bu ülkenin kaynakları herkese yeter. Ben bunu bilen bir partinin üyesiyim ben. Küçük hesapların partisi değilim. ‘Üye kalitesi yeterli değil’ diyenlerin hepsini kınıyorum. Böyle bir şey yok! Hele hele Karşıyaka’da! Karşıyaka CHP’nin kalesidir, devam edecektir. Bu bin yıl böyle gidecektir” açıklamalarında bulundu.

'Sözünü yarıda kesti'

Başkan Tugay ayrıca, “Ben şuralarda otururken belediye başkanı olacağım diye bir hedef koymadım. Kocaman bir ordu mücadele ediyor, ne görev verilirse yaparım diye baktım. Geçen dönemlerde ilçe yöneticisiyken adayın kim olduğuna bakmadım. Ben bu adayı sevmedim, desteklemem demedim. Bazı arkadaşlarımız diyor ki, neyse…” dedi ve açıklamasını yarıda bıraktı.

'Bir belediye başkanı örgütünden ne bekler?'

9 aydır belediye başkanı olduğunu söyleyen ve ilçe yöneticisi olduğu dönemi hatırlatan Başkan Tugay, “İki tarafı da biliyorum. Bir belediye başkanı örgütünden ne bekler? Kim seçilecekse, kim başkanımız, kim yönetim kurulu üyemiz olacaksa rica ediyorum, ne olur; belediye başkanına yardımcı olun. Belediye başkanını yardıma ihtiyacı var. Belediye başkanı bazen yapayalnız bir adama dönüşüyor. Saçma sapan adamlar saçma sapan şeyler söylüyor, yalan söylüyor, iftira atıyor, bin bir saldırıya uğruyor. Ben ilçe örgütümün ağzını açıp bir şey söylemesini bekliyorum. Ben yeni seçilecek ilçe başkanımdan bunu bekliyorum. Hakkım var değil mi buna? Bir ilçe örgütü üyesinin bir belediye başkanından ne beklediğini de biliyorum. İş isteyebilir, sıkıntısına çare üretmesini, gelip nikahını kıymasını isteyebilir, kapısına geldiğinde bekletilmeden içeriye alınmasını isteyebilir, gerektiğinde gel benim için kız iste de diyebilir ama belediye başkanını anlamak, belediye başkanının da kendini örgüte anlatmak görevi vardır. Bunun karşılıklı iletişimle çözülmesi gerektiğini ve bazen imkansızın istendiğini fark etmek gerekir” ifadelerini kullandı.

‘İktidara ramak kalmış durumdayız'

İktidar olma yolunda ilerlediklerini söyleyen Başkan Tugay, “Ben parti yöneticisi olarak belediye başkanından en çok sokakta gezerken bir CHP’li olarak başımı öne eğdirmemesini isterim. Size namusum ve şerefim üzerine yemin ediyorum, yaşadığım sürece sizin başınızı önünüze eğdirecek bir şey yapmam. Lafta değil gerçekte iktidara ramak kalmış durumdayız. Şu saatten sonra CHP’nin cumhurbaşkanı adayı cumhurbaşkanı olmazsa bu bizim hatamızdan olur. Şu an seçim olsa bizim adayımız kazanır. Çünkü yönetemiyorlar. Sorunlar, kayırmalar, kollamalar, disiplinsizlik ayyuka çıkmış durumda. Bu ülkedeki insanların şu anki iktidardan çözüm beklediğine inanmıyorum. Yapılan anketler ortada. Halk Erdoğan’ın karşısına alternatif istiyor. Dünyanın en mükemmel adamını bulabilir, onu getirip aday yapabiliriz. İçimizde böyle insanlar var. Partimizin böyle birini bulacağını biliyorum. Çünkü parti şu an aklı başında insanlar tarafından yönetiliyor. Genel başkanımızın vereceği kararda sorun yok. Belediyelerimizde yolsuzluk, usulsüzlük olursa, örgüt birbirine girerse olmaz. Planlı, bilinçli kışkırtmalara gelir de insanlara güven vermeyen bir parti görüntüsü verirsek o zaman bize güvenmezler. Karşımızda çok yapılanmış bir iktidar var” dedi.

'Ön seçim için imza atacağım'

Ön seçim ile ilgili olarak konuşan ve Malatya’nın Hekimhan ilçesini örnek veren Tugay, “6 aday adayı kendisi arasında anlaşamamış. Genel merkeze giderek ön seçim talep etmişler. Uzun yıllar sonra orada CHP iktidarı yaşanıyor. Bu samimiyeti Karşıyaka’da hisseden var mı? Bu lafla olmuyor. Buradaki kaç aday adayı bunu kendi arasında konuştu. Ben kimseden duymadım. Bazı üyeler arasında imza topladılar ama sonuç alamadılar. Kusura bakmasınlar. Ben atamayla geldim, bunu biliyorum. Yol yoktu” açıklamalarında bulundu. Bir partilinin ‘Başkanım 2 bin tane imza topladık’ demesiyle konuşması bölünen Tugay konuya ilişkin olarak konuştu. Başkan Tugay, “Bu iradeyi göstermesi gerekenler adaylardır. Samimiyet gerekiyor. Konuşurken varız yaparken yokuz. Güç bize geçtiğinde ‘ya bakarız’ diyoruz. ‘Söyledik ama kabul etmiyor’ diyorlar. Önümüzdeki yerel seçimde başkan adayının belirlenmesi için ön seçim yapılması amacıyla imza kampanyası başlatacağım ve en başta ben imza atacağım. Artık bu samimiyetsizliği bırakalım. Ama mahalle temsilcisi seçerken de aynısı olsun. Ben şunu şunu atadım, onlar olacak? Niye? Onlar benim yol arkadaşlarım. Biz merdiven arkadaşı mıyız? Bir gurubu korumak ve yol arkadaşlarımı yedirmem anlayışı varsa kusura bakmayın burada demokrasi nutku çekmeyeceksiniz. Tüzüğün verdiği yetkiyi kullanan bir yönetime üye olarak istiyorum” diye konuştu. huseyin-mutlu-akpinardan-baskanlik-degerlendirmi

'Türkiye'ye örnek olacak işler yaptık'

Karşıyaka Belediyesi eski Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, Tugay’ın ardından kürsüye geldi ve konuştu. Belediye Başkanı Akpınar, “5 yıl belediye başkanlığınızı yaptım. Katkı koyan en sade üyeden en üst yerdeki üyesine kadar CHP’ye teşekkür ediyorum. Bu partinin içine doğmuş bir insanım. Her tür görevi yaparak belediye başkanı oldum. Hiç aklıma gelmiyordu. 5 yıl, 6 seçim, darbe girişimi, OHAL, ekonomik kriz, hepsi üstümüze geldi. Bunun üstesinden hep beraber geldik. Çünkü en büyük gücü örgütten ve Karşıyaka halkından aldık. İlk 1 yılımızda Türkiye’ye örnek olacak işler yaptık. Her apartman öğrenci okutuyor, oda orkestrası, spor alanlarının hepsini Karşıyaka’ya kazandırırken Türkiye’ye örnek oldu. Hatta Avrupa’dan ödüller aldı. En başarılı belediye seçildik. Eğer başarısız belediyecilik yapmış olsaydık ne ödüller alamazdık” açıklamalarında bulundu.

'Rahat bir dönemde başkanlık yapmak isterdim'

Zor dönemlerden geçtiğini belirten Akpınar, “Zorluklar yaşadıktan sonra rahat bir dönemde başkanlık yapmak isterdim. Dilerim ki şimdiki arkadaşım bizim yaşadıklarımızı yaşamaz. Dedikoduyu yaşadım, şantajı yaşadım, iftirayı yaşadım ama bu sokaklarda hala özgürce, başı dik yürüyorum. Kimseye veremeyeceğim bir hesabım yok. Biz yola çıkarken hesap verebilen bir belediyecilik yapacağız demiştim. Ben görevimi sonlandırırken Karşıyakalılara karşı bu hesabı verdim. Bunu anlamak istemeyen varsa onlar gereğini yapıyor. Birbirimizi kırmayalım desek bile gidip başka türlü ilişkiler içine de girebiliyoruz. Adaylar açıklandı. Ben aday değilim. Başka bir arkadaşımız aday oldu. Doktordan başkan olur mu? Olur! Avukattan da herkesten olur. Bal gibi olur. Bunu eleştirmek doğru değil. Kendisi atandığında kendisini aradım ve tebrik ettim. Hayırlı olsun, üstüme düşen görev varsa hazırım dedim. Çünkü ben CHP’liyim. CHP’li olmanın gereği, eğer sistem atama sistemi ise yerine gelen insana destek olmalısın. Kendisini davet ettim, 2 saat konuştuk, ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumu söyledim. Karşıyakalılık ve CHP’lilik budur. Birçok ilçemizde yaşanmayan nezaketi, desteği sergiledik. Kırgınlık içine girerek, aday beğenmemezlik yapıp sırtımı dönük gitmedim. O dönem yine açılışlar yaptık. Partimizin yüksek oy alması için çalıştık” dedi.

‘İktidar dalkavukluğu bizde de var'

Akpınar, “9 aydır belediye başkanı. Konuşmasını dinlerken kendi dönemime gittim. Başkanımız haklı. Olur olmaz, klavye delikanlıları başlıyor yazmaya. Bunlar yanlış işlerdir. Ama başkana yanlış bilgiler götürülüyorsa o daha büyük yanlıştır. O namussuz, şerefsizdir! Ben CHP’li bir başkanın yerine geldim başkanlık yaptım. Hiçbir zaman geçmiş dönem belediye başkanımıza ne saygısızlık yaptım ne de yaptırdım. Çünkü iktidar dalkavukluğu bizde de var. Hemen gidenin arkasından yeni gelene ‘büyüksün sen’ diyorlar. Ama ben tecrübeliydim, kulak asmadım. Belediye başkanımızla ilgili asılsız dedikodular savcılıklarda, basında konuşmadım. Kendi meclis gurubumda bile konuşmadım. Borçla bir belediye aldım ama demedim. 5 yıl içinde Karşıyaka’da borcu koruyarak 330 milyon TL bütçesi vardı, borç 250 milyon civarındaydı. Çevrilecek bir borcu devraldım. Örgütün her kademesinin belediye başkanına destek olması gerekiyor. Ben de bunu talep ettim. İktidara bu kadar yakınken kin beslemenin zamanı değil.  Ben CHP için çalışmaya devam edeceğim. Ben karalamadan siyasete devam edeceğim. Karalayanları Allah’a havale ediyorum. İki Serdar’ın arasında dilek tutuyorum, CHP iktidarını hepimiz dileyelim” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk