Meclis toplantısını Karşıyaka’nın mevcut pandemi durumundan söz ederek açan <strong><a href="https://www.egetelgraf.com/?s=kar%C5%9F%C4%B1yaka">Karşıyaka</a> Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay</strong>, konu ile ilgili meclis üyelerine bilgi verdi. <h2>Belediyede 8. vaka şantiyede çıktı</h2> Tedbir ve duyarlılık ile pandeminin Karşıyaka’da hafif seyrettiğini vurgulayan Tugay, “Pandemi sürecini titizlikle takip ediyoruz. Dün itibariyle kentimizde 25 hastaya teşhis konmuş durumda. Karşıyaka’da toplamda 100-150 arasında hasta sayısı var, bunların hiç biri ağır hasta değil. Karşıyaka’da ve İzmir’de durum iyi gidiyor. Bu iyiye gidiş sürecinde alınan önlemlerin ve halkımızın duyarlı davranışlarının katkısı büyük. Bilinçli davranan herkese teşekkür ederim. Dikkatli davranmaya devam etmeliyiz. Risk grubunda olan bireylerin özen göstermeye devam etmeleri gerekiyor. Onun dışında normale dönüş çalışmalarına başlayabiliriz gibi gözüküyor. Belediyemizdeki durumu ise şu şekilde özetleyebiliriz: Belediyede 8. vaka şantiyede çıktı. Filyasyon ekibi devreye girdi ve gerekeni yaptı. Ne olursa olsun söyleme taraftarıyım bu tür bilgiler gizlenmemeli. Yaşı ya da kronik rahatsızlıkları nedeniyle çalıştıramadığımız ve temas nedeniyle karantinada olan arkadaşlarımız var. Onlar da ellerinden geldiğince destek olmaya devam ediyor. Esnek çalışma sistemi ile çalışıyoruz. Bu şartlarda daha iyisi olmazdı umuyorum daha iyiye gideceğiz” ifadelerini kullandı. <h2><a href="https://www.egetelgraf.com/?s=dikili">Dikili</a>'de sergilenecek</h2> Tugay’ın konuşmasının ardından gündem maddeleri tek tek oylandı. Gündem maddeleri arasına bulunan Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin altındaki alanın hazırlıkları tamamlanan Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı olarak kullanılması maddesi oy çokluğu ile kabul edildi. Oylamaya sunulan Karşıyaka’da geçtiğimiz günlerde tamamlanan Heykel Çalıştay’ında Tolga Yurtözveri’nin yaptığı heykelin, Dikili Belediyesi iş birliğinde orada sergilenmesine yönelik karar da oy çokluğu ile kabul edildi. <h2>Oy çokluğuyla kabul edildi</h2> Mavişehir’de bulunan rekreasyon alanı olarak halkın kullanımına ayrılmış alanın geçtiğimiz aylarda TOKİ tarafından satışının gerçekleştirilmesinin ardından, Karşıyaka Belediyesi tarafından kamulaştırılmasına yönelik, Karşıyaka Belediyesi Plan Proje Müdürlüğü ifadeli başkanlık önergesi meclisten geçti. Karşıyaka Belediyesi AK Partili Meclis üyesi Ahmet Uğur Baran tarafından Atakent’teki plan değişikliği kararı eş gösterilerek muhalefet şerhi konulan karar, mecliste bulunan diğer meclis üyelerinin oy çokluğuyla kabul edildi. Şerh kararına karşı konuşan Çevre ve Sağlık Komisyonu Başkan yardımcısı Saadet Çağlın Mavişehir’de bulunan arsanın korunması gerektiğine değinerek, “Türkiye’de 14 sulak alandan biri olan Gediz Deltası’nın hem koruma hem mutlak koruma alanı hem de ekolojik etkilenme alan içerisinde. Öyle bir parsel öyle bir alan ki rekreasyon alanı tanımı içinde kalan herhangi bir faaliyette bile buradaki biyolojik çeşitlilik, 2 milyon yılda oluşmuş bu alanın ekosistemi etkilenecek. Bu nedenle şahsi mülkiyete geçmesi durumunda buranın korunması ve denetlenmesi kamu kurumunun bakış açısında olmayacaktır” dedi. <h2>Mavişehir’de bulunan arsa satışı...</h2> Konu ile ilgili konuşan Başkan Tugay şunları kaydetti: “Bu Atakent’teki plan değişikliği konusu bizim de gündemimize gelecek. Geldiği zaman konuşacağız. Ama Mavişehir’de bulunan arsa satışı ile aynı kefeye konması üzücü, hala ısrarla reddettiğim bir durum. İkisi birbirinden çok farklı olaylar. Birinde tamamen kamuda kalması gereken bir alan özelleştirilmiş durumda. Biz buna karşı bir irade gösteriyoruz. Diğerinde ise spor alanı olarak kullanıma ayrılmış olan bir alan zaten TOKİ tarafından satılmış. Ve o alan spor alanı olarak kullanılmıyor, keşke öyle kalsaydı. Özel mülkiyet alanı sahibi olan kişi orayı halkın kullanımına açmamış, izin vermiyor. Orada yapılması istenen plan değişikliğinin doğruluğu yanlışlığı ayrı bir tartışma konusu. Bu iki alan birbirine karşılaştırılmamalı. Birinde özel mülkiyete satış var. Söz konusu bu alan doğal yaşamın bir parçası. Biz orayı doğal yaşam alanı olarak korumalıyız. Diğer tarafta ise zaten satılmış olan alanın plan değişikliği var. Bu ikisi aynı şey değil ve aynı kefeye konulamaz.”