İREM KAYA- EGE TELGRAF/ Sırt ve bel ağrısı, günümüzde masa başı çalışanlardan fiziksel olarak aktif kişilere kadar toplumun büyük bir kesimini etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Bu ağrılar çoğu zaman kas zorlanmaları gibi basit nedenlerden kaynaklansa da, bazı durumlarda altta yatan ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Erken müdahale ve doğru yaklaşımlarla ağrıların büyük bölümü kontrol altına alınabilir.
SIRT VE BEL AĞRILARININ NEDENLERİ
En yaygın nedenlerden biri kas ve bağ dokusu zorlanmalarıdır. Ani hareketler, ağır kaldırma veya hatalı egzersiz teknikleri bu tarz zorlanmalara yol açabilir. Bunun yanı sıra bel fıtığı veya disk şişmeleri gibi omurlar arası disk problemleri, sinirlerin baskı altında kalmasına neden olur. Artrit ve spinal stenoz gibi eklem hastalıkları da yaşa bağlı olarak bel ağrısını tetikleyen etkenlerdendir. Özellikle masa başında uzun süre çalışanlarda görülen myofasiyal ağrı sendromu, kaslarda kronik ağrıya neden olabilir. Fibromiyalji gibi sistemik romatizmal hastalıklar ise tüm vücutta yaygın ağrılarla kendini gösterebilir. Daha nadir olarak osteoporoz, tümörler veya omurga enfeksiyonları gibi ciddi durumlar da sırt-bel ağrısına yol açabilir.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Ağrının şiddetine ve süresine göre tedavi yöntemleri değişiklik gösterir. Akut dönemde, kısa süreli istirahat ve sıcak-soğuk kompres uygulamaları önerilir. İlk 24 saatte soğuk, sonraki günlerde ise sıcak uygulama ağrıyı ve iltihabı azaltabilir. İlaç tedavisinde ağrı kesiciler, iltihap giderici ilaçlar ve kas gevşeticiler doktor önerisiyle kullanılabilir. Eğer ağrı kronikleştiyse fizik tedavi devreye girer. Bu süreçte kasları güçlendiren egzersizler, manuel terapi, elektroterapi, kuru iğneleme ve postür eğitimi uygulanabilir. Egzersiz, bel sağlığının korunmasında anahtar rol oynar. Düzenli yürüyüş, yüzme, germe hareketleri ve “core” (merkez) kaslarını hedefleyen çalışmalar önerilir. Bunlara ek olarak akupunktur, osteopati, refleksoloji ve masaj gibi tamamlayıcı yöntemlerden de destek alınabilir. İleri tedavi seçenekleri arasında kortizon enjeksiyonları ve sinir blokajları yer alır. Ancak bu müdahaleler genellikle şiddetli fıtık ya da omurilik daralması (spinal stenoz) gibi ileri düzey durumlarda uygulanır. Cerrahi operasyon ise son çare olarak, yalnızca %2–5 gibi az bir hasta grubuna önerilir.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Sırt ve bel ağrılarının önlenmesi için günlük yaşamda bazı alışkanlıkları değiştirmek büyük önem taşır. Öncelikle otururken sırtı destekleyen bir sandalye tercih edilmeli, bilgisayar ekranı göz hizasında olmalı ve klavye-fare doğru yükseklikte yerleştirilmelidir. Yerden bir şey alırken belden eğilmek yerine dizleri kırarak çömelmek gerekir. Uzun süre aynı pozisyonda kalmak bel sağlığına zararlıdır. Bu yüzden her 30–45 dakikada bir ayağa kalkıp kısa yürüyüşler veya esneme hareketleri yapılmalıdır. Uyku ergonomisine de dikkat edilmeli; ortopedik yatak ve yastık kullanılmalı, yan yatarak dizler arasına yastık konulmalıdır. Aşırı kilo, bel bölgesine ekstra yük bindirir. Bu nedenle kilo kontrolü ve uygun ayakkabı kullanımı (ne çok topuklu ne de tamamen düz tabanlı) önerilir. Ayrıca stresin ağrıyı artırabileceği unutulmamalı; meditasyon, nefes egzersizleri veya psikolojik destek gerekebilir. Klima ve cereyan gibi ani soğuklara maruz kalmak da kas spazmına yol açabileceğinden kaçınılmalıdır.
NE ZAMAN DOKTORA GİDİLMELİ?
Genel olarak sırt ve bel ağrılarının çoğu birkaç hafta içinde iyileşir. Ancak ağrı uzun süre devam ediyorsa, bacaklarda uyuşma veya güçsüzlük varsa, idrar ya da dışkı kontrolünde sorun yaşanıyorsa vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmak gerekir. Bu belirtiler sinir sıkışması ya da daha ciddi bir durumun habercisi olabilir.