Karbon salınımını durdurmak ve 3 Nisan’da gerçekleşecek ‘5. Küresel İklim Grevi’ için çağrıda bulunan Sıfır Gelecek- İzmir, tüm kenti greve davet etti. İzmir’de bulunan tüm sendika ve STK’lar ile bir arada olmak isteyen iklim sevdalıları ‘Doğa için değer’ diyor. Ege Telgraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aylin Suphandağlı’yı ziyaret eden Gelecek- İzmir üyesi Emin Şakir, karbon salınımının hızlı ve geri dönülmez bir şekilde arttığını söyledi. Şakir, “Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre dönüşümün gerçekleşmesi için 40 milyon dolar bir bütçe gerekiyor. Batan bankaları kurtarmak için 32 milyon dolar harcanmış. Sorun kaynak eksikliği değil, kaynakların nereye harcanacağı problem. Mevcut sistem içerisinde bu çözülemez diye düşünüyordum ama rakamları görmeye başlayınca sadece geçen yıl iklim değişikliğinin sonuçlarıyla karşılaşılan problemler daha fazla. 20 Eylül’de gerçekleşen iklim grevinin bizim için çok büyük bir önemi vardı. Sendikalar bu işe dahil olmaya başladı. Harcanabilecek bir para var, diyelim ki iklim değişikliği için harcandı. Bunun faturasını kim ödeyecek? Kemer sıkma politikalarıyla halka ödetildi. Bu nedenle her zaman adil bir geçiş talep ediyoruz” dedi.

‘İKİ ANA MADDE VAR’

2007’de yaşanan kuraklığa dair bilgi veren Şakir, “Şebeke hattına kuyu suyu verilmişti. Pek çok tartışma yaratılmıştı. Şuan pek çok yerde yaşanıyor. Ekonomik bir sıkıntıya yer açıyor. Dünya’da bir sürü yerde iklim kaynaklı göç var. Hindistan’da geçen yaz iklim krizi kaynaklı binlerce çiftçi intihar etmek zorunda kaldı. Bu duruma dur demek zorundayız. Bu nedenden dolayı Dünya’da Kuzey ve Batıya bir göç gerçekleşebileceği öngörülüyor” açıklamalarında bulundu. İklim değişikliğinin herkesi ilgilendirdiği, artık iklim değişikliğinin ve buna bağlı felaketlerin bir gerçek olduğunun tartışmasız kabul edildiği, dünyamızın geri dönülemez bir iklim kaosuna girmeden bunun önüne geçmemiz gerektiğini belirten Şakir, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de karbon salınımını 2030’a kadar sıfıra indirmesinin gerektiği, bunun için hükümetin ve yerel yönetimlerin başta olmak üzere iklim acil durumu ilan edip gerekli adımları atması için biz de İzmir’de harekete geçiyoruz dedi. Çözüm için gerekli iki ana madde olduğunun altını çizen ve kalıcı kararlar alınması gerektiğini belirten Şakir, “Biz asıl olarak, karar alıcıların adım atmasını talep ediyoruz. Yerel yönetimler dahil olmak üzere. Ciddi yasal düzenlemeler ve zorlamalar gerekiyor. Bu şekilde ilerlemediği takdirde maalesef ileriye gidemeyiz. Karbon salınımını azaltmak gerekiyor ve ancak el birliğiyle olabilir. Bunun için yapılmasını istediğimiz iki önemli başlık var: Termik santrallerin kapatılması ve yenilebilir enerji kaynaklarına dönülmesi” dedi. Diğer bir değişim unsurunun ise toplu taşıma olduğunu söyleyen Şakir, “Bisikletlilere yol açılması şahsi araçların azalması karbon salınımı için çok önemli. Toplu taşımaya yönlenerek çok fazla şeyi değiştirebiliriz” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber