Kılıçdaroğlu, konuşmasında organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in bazı iddialarınıAyasofya İmamı’nın Mustafa Kemal Atatürk‘e yönelik sözlerini ve pazartesi günü açıklanan kademeli normalleşme adımlarını değerlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle: “Kinden, öfkeden beslenen bir din insanı olmaz” Ayasofya İmamı’nın Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Her ulus, her millet kendi tarihine saygı duyar. Kendi tarihindeki acı olayları da sevinçli olayları da hafızasında tutar. Devlete büyük hizmetler vermiş kişileri saygıyla anarız. Saygı, sevgi temel kural olmalıdır. Ayasofya Camii’ni açtılar, güzel. Camide görev yapan imamların sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, birlikte yaşamayı anlatması lazım. Bütün dinlerin temelinde insan sevgisi, huzur vardır. Sen Yunus Emre’yi de mi bilmiyorsun? Kinden, öfkeden beslenen bir din insanı olmaz.” “Ayasofya’yı Atatürk’e hakaret etmek için mi açtınız?” Kılıçdaroğlu aynı konuyla ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Ayasofya’yı Atatürk’e hakaret etmek için mi açtınız? Atatürk hayatını bu millete adamış. O meczup İstanbul’un bir dönem işgal altında olduğunu biliyor muydu? Bütün imam kardeşlerime, bütün din insanlarına saygım var. Toplumun onlara, onların da topluma ihtiyacı var. Sevgi, barış ekseni üzerinde. Bu meczup kişi Kahramanmaraş’ın kurtuluşunda ilk kurşunu atan Sütçü İmam’ı biliyor mu? Sütçü İmam, ‘Her kim Kuva-yi Milliye ve Atatürk hakkında düşmanlık yapar, onların damarında kafir kanı vardır’ diyor. Bu meczupların geldiği yer ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ eksenidir. Baskı altında yaşamayı kabullenmişler. Neden bu hafıza? Hiç tarih kitabı okumuyor musunuz?” “Bahçeli, ‘Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir’ diyor ama o çizgi saraya uzayınca renk değişiyor” Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli de partisinin bugünkü grup toplantısında “Atatürk bizim simgemizdir, ona laf yoktur. Atatürk’e tahammülsüzlük Türkiye Cumhuriyeti’ne tahammülsüzlüktür” demişti. Kılıçdaroğlu Bahçeli’ye de yüklenerek, “Bu meczup bu konuşmayı yaparken kimin önünde yapıyor? Devlet ricali önünde yapıyor. O devlet ricalinden birisi çıkıp ‘Ne söylüyorsun’ diyemedi. Bahçeli’ye söylüyorum; sen kime kızıyorsun? Bunu orada görevlendiren kim? Kendi tarihine ihanet eden bir meczubu orada nasıl tutarsınız? Atatürk bizim ortak değerimizdir. Bahçeli, ‘Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir’ diyor, güzel ama o çizgi saraya uzayınca renk değişiyor. Renk değiştiği andan itibaren bu iş olmaz” şeklinde konuştu. “İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor?” Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’den 10 bin dolar alan siyasetçi iddiası hakkında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Bu devletin İçişleri Bakanı TRT’de programa katılıyor. ‘Bir siyasetçiyi keklemişler, ayda 10 bin dolar veriyor’ diyor. Ben söylemiyorum, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan kişi söylüyor. Suçu biliyor, suçluyu biliyor, devletin televizyonunda açıklıyor. Emniyet, istihbarat kimin emrinde, jandarma istihbarat kimin emrinde? İçişleri Bakanı. TCK’ya göre bu suç. Suçu gizlemiyor, suçluyu gizliyor. İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor? Saraya ‘Bana dokunma, bu daha başlangıç’ mı demek istiyor? Normalde suç olduğunu İçişleri Bakanı bilir. Devleti bu mantıkla yönetirseniz, devleti mafyaya, terör örgütlerine teslim edersiniz.” “Soylu koltuğunu garantiye alma peşinde, Erdoğan Soylu’ya sahip çıkmak zorunda” Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop’a da bu iddiayı aydınlatmak için çağrıda bulundu: “Şentop bu konuyu açıklamak zorundadır. TBMM’ye düşen bu kara gölgeyi kaldırmak zorundadır. Şentop konuşmuyorsa, benzeri bir olay, 10 bin dolar ona da mı veriliyor? Şentop sessiz kalamaz. Şentop TBMM’yi temsil ediyor. Soylu’ya bakanlığı kim verdi? 10 bin dolar rüşvet verdiğini açıklarken Erdoğan bunu duymadı mı? Erdoğan niye Soylu’yu çağırıp sordu mu? Sorabilir mi, soramaz. ‘Eskiden içişleri bakanlarının çocuklarının evlerinde para sayma makineleri vardı’ dedi. Soylu koltuğunu garantiye alma peşinde, Erdoğan Soylu’ya sahip çıkmak zorunda. Soyulan bir Türkiye istemiyoruz.” “Beşli çete yüzde 40-50 büyüdü” Salgın kapsamında alınan bazı tedbirlerin kaldırılmasıyla bugün itibariyle başlayan yeni “kademeli normalleşme” dönemine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, ekonomi üzerinden hükümeti eleştirmeye devam etti: “Normalleşme başladı. Birkaç noktada iktidarın dikkatini çekmek lazım. İşyerlerini açtınız, aşılamada önce işyeri sahibi ve çalışanların aşı olması lazım. İkincisi kiralarda stopaj kalkmalıdır. İcraları üç ay, beş ay erteleyin, insanlar bir süre nefes alsın. TÜİK, ekonomi yüzde 7 büyümüş diyor. TÜİK en büyük yalanları söyleyen kurum. Onlara göre enflasyon yok. Bakkala, işçiye, esnafa, işsize sordum. ‘Ne büyümesi, hepimiz dertliyiz’ diyorlar. Kimler büyüdü? Beşli çete, onlar yüzde 40-50 büyüdüler. Devlete dolarla borç verenler de köşeyi döndü. MHP şu soruyu Erdoğan’a sorma cesareti gösteriyor mu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Türk Lirası geçerlidir. Ne zamandır dolarla borç almaya başladınız? Saray beslemeleri zaten ihaleyle  büyüyorlar.” “Türkiye’nin mafyadan beslenen siyasetçilere ihtiyacı yok, bir an önce seçime gitmeliyiz” Konuşmasının sonunda erken seçim çağrısını yineleyen CHP Genel Başkanı, “Bu iktidar illegal organizasyonlarla iç içe geçmiş, sadece ailesini ve yakın çevresini düşünen en dar görüşlü iktidar. Bu iktidar bizim omuzlarımıza ciddi yükler getiren bir iktidardır. O nedenle bir an önce seçime gitmeliyiz. Halkın huzura ihtiyacı var. Kavgaya değil, barışa ihtiyacı var. Türkiye’nin mafyadan beslenen siyasetçilere ihtiyacı yok. Türkiye’nin, devletin hazinesine saygı gösteren, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan siyasetçiye ihtiyacı var” diye konuştu. “Erdoğan kaçacak delik arıyor, kimden kaçıyorsun?” Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Erdoğan kaçacak delik arıyor, kimden kaçıyorsun? Milletten, halktan kaçılır mı? Sandığı koyacaksın eğer kazanırsan bana ders vereceksin. Eğer televizyonlara çıkalım diyorsan senin kanalların var. Eğer cesaretin varsa ister A Haber’e ister CNN Türk’e çıkarız. Sarayların, çetelerin, binlerce trollerin, beslemelerin var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çiftlik gibi yönetiyorsun. İstediğine istediğin ihaleyi veriyorsun, kanun tanımıyorsun. ‘Gel arkadaş, sandığı koyalım’ dediğim zaman kaçacak delik arıyorsun. Neden kaçıyorsun? Millet seni istemiyor. Memleketi mahvettin, perişan ettin. Erdoğan sen mi büyüksün millet mi büyük? Sen milletten kaçamazsın.”   -medyascope.com