Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, iktidarın "faize karşıyız, faizi indireceğiz" ifadeleriyle halka yalan söylediğini iddia etti. Merkez Bankasının bankalar için faizi indirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yani halkın, esnafın, çiftçinin, sanayicinin, üretenin, alın teri dökenin faizini değil; Merkez Bankası bankalara kredi açıyor, onun faizini indirdiler." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Sırf daha iyi arabaya binmek, daha iyi telefon alabilmek, sırf daha çok konsere gidebilmek için süfli heveslerle ellerin, yani başka ülkelerin, başka toplumların kapısına varanlara acıyarak bakıyoruz." sözlerini anımsatan Kılıçdaroğlu, "süfli"nin kelime anlamının "bayağı, aşağılık" olduğunu belirtti. Gençlere, insanlara saygı duymaları nasihati veren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Bu dili sakın kullanmayın. Bu dil zehirli bir dildir, bu dil kutuplaşmayı yaratan bir dildir. Öyle bir dili neden kullanıyorsunuz? Kendi insanına, kendi gençlerine... Sen ülkede iş verdin de çalışmadı mı? Sen imkan sağladın da olmadı mı? Eğer ülkede gençlerin umudunu kırarsan, gençler geleceğini yurt dışında arar. Onların düşüncelerinin önüne set koyarsan onları işsiz bırakırsın. Bu tabloyu beraber değiştireceğiz, birlikte değiştireceğiz. Türkiye'deki gençler sarayın ya da havuz medyasının beslemeleri olmak istemediler. Bu gençler çalışarak, üreterek, kazanarak kendilerine daha iyi ve daha mutlu bir yaşam kurmak istediler. Beraber çalışacağız, birlikte mücadele edeceğiz. Onlar bizi zaman zaman tahrik ederek sokaklara çekmek istiyorlar, cam, çerçeve indirmek, polisleri üstümüze saldırmak istiyorlar. Çok dikkatli, çok kararlı hep birlikte sandığı bekleyeceğiz. Sandık geldiği zaman her birimiz tek tek arkadaşlarımızı, dostlarımızı, komşularımızı alarak sandığa gideceğiz ve Türkiye'nin kaderini hep birlikte değiştireceğiz." Gençlerin hayal kurmaktan vazgeçmemesini ve birbirleriyle paylaşmasını isteyen Kılıçdaroğlu, "Bir şeyden emin olmanızı isterim, sizin hayalleriniz benim hedefim olacak." dedi.

- "Beraber DNA testi yapacağız"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugün "Ey Kılıçdaroğlu, DNA testi yap." çağrısında bulunduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Güzel bir öneri ama bir şartım var, beraber DNA testi yapacağız. Kimin ne olduğu çıksın." ifadesini kullandı. Bahçeli'ye "aynı laboratuvarda DNA testi yaptırma" teklifinde bulunan Kılıçdaroğlu, "Benim kim olduğumu öğrenmek istiyorsan Konya'nın Akşehir'ine gideceksin, Seyyid Mahmut Hayrani Türbesi'nde bir Fatiha okuyacaksın. İstanbul Müftülüğüne gideceksin, Kuyud-ı Kadime Arşivi var, o arşive bakacaksın, benim kim olduğumu öğreneceksin. Herkesin kimliği nasıl şerefliyse benim kimliğim de öyle şerefli." diye konuştu.

- "Ayrışmanın kesinlikle bitmesi lazım"

Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabı üzerinden dün akşam paylaştığı videoya da değinerek, şöyle devam etti: "Bu millet ne çektiyse ayrışmadan, kutuplaşmadan, kamplaşmadan, siyasilerin bile isteye düşmanlaştırmasından çekti ve emin olun Cumhuriyet tarihimizin hiçbir döneminde bugün yaşanan kutuplaşma ortamını yaşamadık. İlk kez bu kadar derin bir kutuplaşma yaşıyoruz. Eğer bu toplum yarınlara umutla bakacaksa, geleceğe odaklanacaksa bu ayrışmanın kesinlikle bitmesi lazım. Bu nedenle ben bir helalleşme çağrısı yaptım ve helalleşme yolculuğuna çıktım. Uzun süredir ülkenin yaralarını kapatmaktan söz ediyorum çünkü ülkemizin çok fazla açık yarası var, kabul edelim. Bu yaraları kanatanlar oy devşirmek isteyen ve koltuğunu korumak isteyen siyasilerdir. Halkımızı yorgun düşürdü bu yaralar. Artık devlet bu yaraları kapatmak zorundadır. Ben ucu nereye varacaksa varsın, bedeli ne olacaksa olsun bu yaraları sarmaya ant içtim." Kılıçdaroğlu, başörtüsü hakkını yasal güvence altına almak için Meclis'e sunacakları kanun teklifine ilişkin, "Saray beni iyi dinlesin. Kadınların duygularını, inançlarını istismar ettiğiniz yeter. Bugün kanun teklifimizi Gazi Meclis'imize veriyoruz. Göreceğiz kim samimi, kim samimi değil. Artık kanunu çıkaralım ve bu çağ dışı tartışma bitsin. Yüreği yeten de peşimden gelsin." dedi.