Son yıllarda sosyal medyanın, özellikle gençler arasında beden algısını ne kadar derinden etkileyebileceği giderek daha fazla dikkat çekiyor. Sosyal medya paylaşımlarındaki idealize edilmiş beden görüntüleri, bireylerin kilo verme takıntısı geliştirmesine yol açabiliyor. Uzman Psikolog Kerime Begüm Özkaya, bu tür paylaşımların, bireylerde anoreksiya nervoza gibi ciddi psikolojik yeme bozukluklarına sebep olabileceğini belirtiyor. Özkaya, bu bozukluğun tedavi edilmediği takdirde, kişinin fiziksel sağlığını tehdit eden ve yaşam kalitesini düşüren ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.

Prostat kanserinde cerrahisiz yeni umut: Nanoknife yöntemi Prostat kanserinde cerrahisiz yeni umut: Nanoknife yöntemi

Anoreksiya nervoza, kişilerin gerçekte zayıf olmasına rağmen kendilerini şişman hissetmeleri ve aşırı kilo verme eğiliminde olmaları durumudur. Uzmanlar, bu bozukluğun fiziksel ve psikolojik açıdan ciddi sonuçlar doğurduğuna dikkat çekiyor. Kişinin aynada gördüğü zayıf vücuda rağmen kilolu hissetmesi, takıntılı bir şekilde kilo verme çabalarını körükler. Bu rahatsızlık, özellikle ergenlik döneminde, 12-20 yaş arasındaki genç kızlarda daha yaygın olarak görülür. Ancak, sosyal medya ve çevresel baskılar nedeniyle, bu hastalık artık daha fazla kişiyi etkiler hale gelmiştir.

Sosyal Medyanın Rolü: Mükemmeliyetçi Beden Algısı

Sosyal medya platformlarında paylaşılan 'ideal' beden görüntüleri, gençlerin kendilerini bu normlara uymaya zorlamasına neden oluyor. Pek çok genç, sosyal medya üzerinde gördükleri manken ve influencer bedenlerine özenerek, onlara benzemek için aşırı kilo verme çabalarına giriyor. Uzman Psikolog Kerime Begüm Özkaya, bu tür paylaşımların, gençlerde manken gibi görünme düşüncesini pekiştirdiğini ve bunun anoreksiya gibi psikolojik bozukluklara yol açtığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, genetik faktörler ve aile geçmişi de bu bozukluğun gelişiminde önemli bir rol oynayabiliyor.

Fiziksel ve Psikolojik Etkiler: Anoreksiya Nervoza'nın Bedensel Zararları

Anoreksiya nervoza, sadece beden sağlığını değil, aynı zamanda zihinsel sağlığı da tehdit eder. Kişi, aşırı kilo verme takıntısı nedeniyle sürekli olarak enerji kaybı yaşar ve vücut fonksiyonları bozulur. Uyku problemleri, halsizlik ve hareket etmede zorluklar gibi fiziksel belirtiler, hastalığın bedensel etkilerindendir. Psikolojik açıdan ise obsesif kompulsif bozukluk, depresyon ve anksiyete gibi rahatsızlıklar gelişebilir. Bu durum, kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler ve kişiyi daha da yalnızlaştırır.

Tedavi Süreci: Erken Müdahale Hayat Kurtarabilir

Anoreksiya nervoza tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen, tedavi süreci oldukça karmaşık ve uzun olabilir. Erken müdahale, tedavi sürecinin başarılı olmasında kritik bir rol oynar. Özellikle hastanın vücut ağırlığının yüzde 30’unu kaybetmiş olması durumunda, yatarak tedavi gereklidir. Uzmanlar, bu tür durumlarda kişinin psikoterapi, diyetisyen ve psikiyatri eşliğinde kompleks bir tedavi sürecine girmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Tedavi edilmediğinde anoreksiya nervoza, kişinin sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir ve ölüme kadar götürebilir.

Kaynak: İHA