Kiraz’da Bahçearası ve Cevizli Mahallesi’nin arasında kalan dağlık alanda maden ocağı kurulacağı iddiaları bölgede tepkilere neden oldu. Köylerine numune almak için gelen şahısların ardından mevzu bahis alanda taş ocağı kurulacağını öğrendiklerini belirten vatandaşlar, “Ölmek var, dönmek yok. Bu olaya asla izin vermeyeceğiz” dedi. Mahalle Muhtarı Hasan Dana, “Köyümüz tarımla uğraşan insanların yaşadığı bir yer. Vişne, ceviz, bal… Aklınıza ne gelirse yetişen bereketli topraklara sahibiz. Geçtiğimiz yıl bölgemize bir takım kimseler gelerek topraktan ve kayalardan numune alacağını söylediler. Bizler biraz araştırma yaparak esas niyetlerinin taş ocağı açmak olduğunu öğrendik ve duruma tepki gösterdik. Ocak açmak istedikleri bölgede arılar bal yapıyor, mis gibi kekikler yetişiyor. Köyümüzde bu alanda hayvanlarını otlatan çobanlar, yörükler var… Ayrıca o dağdan gelen doğal kaynak suları ile biz içme suyu ihtiyacımızı gideriyoruz. Ancak şimdi başımız dertte. Geçtiğimiz günlerde maden sahasına yol yapmak için iş makineleri bölgemize geldi. Kadın, erkek herkes bölgeye giderek duruma karşı olduklarını ve bu haksızlığa izin vermeyeceklerini haykırdı. Burada ocak açılmasını köylüler de istemiyor, ben de istemiyorum” diye konuştu. Köyde kronik hasta olan çok sayıda kişi olduğunun da altını çizen Muhtar Dana, şu ifadeleri kullandı: “Köyümüzün nüfusu yaklaşık 500 kadar. Anlayacağınız, bizler zaten bir avuç insanız. Çevre köylerimizde, illerimizde maden ocağı açıldığında insanların başına neler geldiğini hep gördük. Tozdan dumandan geçilmiyor, bölgenin doğal yapısı da tamamen değişiyor. Bunun için biz ocak kurulmasına karşı çıkıyoruz. Bu köyün yok olmasını, çölleşmesini asla istemiyoruz.”

‘EL EMEĞİ, ALIN TERİMİZ…’

Maden ocağı kurulmasına asla razı olmadıklarını belirten bölge sakinlerinden Rasim Demir, “Köyümüzde geçen yıl numune alıp gitmişler ve internetten satışa çıkarmışlar. İnternette de araştırma yaparlarsa zaten durumun ne boyutta olduğunu herkes görür. Toplam 981 dönüm arazide gri mermer ve traverten sahası olduğunu, kayrak taşı alanlarının da bulunduğunu yazarak satışa sunmuşlar. Biz köyümüzde taş ocağı yapılsın istemiyoruz ama onlar işin peşini bırakmıyor. Yaklaşık 1 aydır bu mücadele karşılıklı olarak sürüyor. Geçtiğimiz hafta köyümüzdeki kadınlar hep birlikte dağa çıkıp kepçenin yol çalışması yaptığını görmüş. Orada çalışanlar ‘İznimiz, ÇED raporumuz var’ diyerek kendilerini savunmuş. Sonrasında herkes olaya müdahale ederek kepçeye gitmesini söyledi. Bakın, ben kronik hastayım. Maden ocağının tozu var, toprağı var… Köyümüz kırsal bir bölge. Köylünün zaten geçim kaynağı cevizdir, biberdir, fasulyedir… El emeğimizi, alın terimizi çıkardığımız dağlarımızı yok etmek istiyorlar. Tertemiz soluduğumuz havamızı kirletmek istiyorlar ama Kiraz’ın dağları sahipsiz değildir!” dedi.

‘ONKOLOJİ HASTASIYIM’

Onkoloji hastasıyım. Köyümüzde ocak yapılmasına karşıyız” diyen mahallelilerden Dudu Güllü Dana da, “Biz köyümüzdeki temiz oksijen sayesinde ayakta kalıyoruz. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. İnsanlar, ‘Ölmek var, dönmek yok’ diyor. Hepimiz mücadele etmeye hazırız. Köyümüzün zaten nüfusu az. Bizim çocuklarımız var. Topraklarımızı gelecek nesillere emanet edeceğiz. Bu kişiler köyümüzün güzelliklerini huzurunu temiz havasını suyunu taşını toprağını kamyonlara yükleyip gittiklerinde, geriye kalan enkaz yaşamak için uygun olmayacak” diye konuştu. Bahçearası Köyü’nde yaşayan ve Siroz hastalığı ile mücadele eden Kader Dedeoğlu da, “Karaciğer hastasıyım, şu anda siroza dönmüş durumda. Doktorum bana her zaman temiz hava sayesinde iyi olabildiğimi söylüyor. O yoksa bende yokum. Sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Konuyu anlattığımız kişiler de ne yazık ki sessiz kalıyor. Sosyal medyadan da paylaşımlar yapıyor, ‘Köyümüze dokunma’ diyoruz” açıklamalarında bulundu.

‘Doğayı talan ettirmeyiz!’

Geçtiğimiz günlerde Bahçearası’na giderek yaşananları bire bir bölge sakinlerinden dinlediğini ve yardım için ellerinden geleni yapmaya hazır olduğunu söyleyen CHP Kiraz İlçe Başkanı Yücel Çetinkaya, “Burada maden ocağı için arama izni alınmış. Söylentiye göre maden ocağı açılması planlanıyormuş. Köylü bunu istemiyor. Taş ocağının açılması düşünülen yerlerde de köylünün hem sulamada hem de içmede kullandığı kaynak suları var. Bunun akabinde meyve ağaçları; kestane, ceviz, kiraz da mevcut. Eğer buraya ocak kurulursa tüm bunların hepsi yok olacak. Söz konusu mermer dahi olsa rüzgarın da etkisi ile 5 kilometrelik alana zarar verebiliyor. Köylümüz bu ocağın kurulmaması için direnç gösteriyor. Sıkıntı çok büyük. Yarın eğer bu alanda maden ocağı kurmak için ısrarcı olurlarsa olaylar çok daha büyüyecektir. Kiraz tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir ilçe. Böyle bir şey kurulması ilçemizi de olumsuz anlamda etkileyecek. Başta böyle bir şey yapılmaması için Cevizli, Bahçearası, Doğancı Mahalleleri’nde bu konuyla ilgili imza toplandı ve gerekli yerlere iletildi. Yakın bir süre içinde dava açılması da söz konusu. Köylü direnç gösterir ve ‘İstemiyoruz’ derse biz onların her zaman yanında olacağız. O doğayı talan ettirmeyiz. Bu işin siyasetle hiçbir ilgisi yok ancak ben elimden geldiğince destek olacağım. Milletvekillerimizle de görüştüm. Önümüzdeki günlerde onlar da alana gelip incelemelerde bulunacak. Köylünün yaşam alanına, doğasına, ekonomisine sahip çıkacağız” diye konuştu.

‘Hepsi ortadan kalkacak’

Konuyla ilgili açıklama yapan bir diğer isim de KOZA-DER Başkanı Selahattin Bağlı oldu. “Çevreciler olarak bu bölgede o arazide var olan kestane, ceviz, meşe ve kiraz gibi dekarda 70 tane çam ya da meyve ağacı olduğunu düşündüğümüz zaman bin dekarda 70 bin ağaç yapar. Sadece 10 dekar gibi bir alanda taş ocağı açılacak diye düşünmemeniz gerekiyor. Bin dönüm olarak düşüneceksiniz. Bin dönüm demek 70 bin ağaç demektir. Bu firma ya da kurumlar burada aktif hale geldiği zaman bu arazideki ağaçları tıraşlayacaklar. Tıraşlayacakları o ağaçlar bitti demektir. Ruhsat alırlarsa o sahada kırma eleme dediğimiz, mıcır, mermer üretecekler buradan çıkan tozlar 1 km değil rüzgarın etkisiyle 5 ila10 kilometre hareket edeceğinden o çevredeki meyve, meşe ve çam ağaçlarının hepsi ortadan kalkacak. Bu çalışmalar esnasında atılacak olan dinamitlerle köylere gelen suların yolları ve yönleri değişecek. Bugün çalışan kuyunun suyu kesilecek. Özetlemek gerekirse ağaçlarınız, toprağınız, suyunuz ve ürün döneminde mahsulünüz tozdan dolayı verimi bitecek” dedi.     Yağmur Gülü / Özel Haber