İl Sağlık Müdürü Fevzi Yavuzyılmaz, Bursa'da koronavirüs ve mücadelesi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bir yılı aşkın süredir salgın süreci ile iç içe yaşandığına vurgu yapan Yavuzyılmaz, “Bu süreç tüm hızı ile devam ediyor. Belli dönemlerde sakin, belli dönemlerde alevli şekilde süreci götürüyoruz. Bu dönemde tekrar Türkiye'de belli bir yükseliş söz konusudur. Bölgelerde artışlar, farklılıklar gösterse de Türkiye'de hemen hemen her yerinde bir artış var. Bursa'ya gelecek olursak, geçmiş dönemde ciddi bir yoğunluk yaşamıştık. Türkiye'de en yüksek vaka sayılarına ulaşan bir sürecimiz olmuştu. Daha sonra iyileşmeyi gördük ve sayılarımız ciddi anlamda düştü. Hastanelerdeki yoğun bakımdaki hasta sayılarımızda düşüşler oldu. Son kontrollü serbestleşme ile beraber yine vakalarda Türkiye genelinde olduğu gibi ilimizde de bir artış oldu. Marmara Bölgesi'nin tamamının ilk açıklanan listedeki tek sarı il Bursa'ydı. Ama biz de Türkiye'deki vaka artışına paralel olarak bir artış trendine girdik. Bunun çeşitli sebepleri var. Kontrollü serbestlik dolaşımdan kaynaklanan maalesef kontrolsüz hareketlerimiz oluyor. Hareketlilik çok fazla. Bursa kalabalık, sanayisi güçlü bir şehir. İş dünyasının yoğun yaşandığı bir şehir olduğu için bunun da getirdiği etmenler var. Etrafımızdaki illerimize bakacak olursak yine iyi durumdayız. Bu iyilik 1 ay önceki iyiliğimizle kıyaslandığında neredeyse yüzde 100 oranında artışa karşılık geliyor. Bu da bizim istemediğimiz bir durum. Herhangi bir renk değişimi ilk açıklandıktan sonra açıklanmamakla beraber bugün itibariyle baktığımızda turuncu hatta kırmızı kategoride sayabileceğimiz illerden biri haline geldik. O yüzden biraz daha özenli ve gayretli olmaya ihtiyacımız var” dedi.

Hastanelerde 600 civarında tedavi gören hasta var”

Bursa'daki hastanelerin ve yoğunluğun durumunu anlatan Yavuzyılmaz, “Bizim Bursa'daki sağlık alt yapımız ciddi anlamda güçlüdür. Ülkemizde de son dönemdeki yapılan alt yapı çalışmalarıyla sağlık alt yapımız iyiden iyiye güçlendi. Birçok gelişmiş sayılan ülkelere nazaran daha iyi durumdayız. Bunu Bursa'da da bu şekilde yürütüyoruz. Bursa'nın Şehir Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi, Çekirge Hastanesi ile birlikte Kestel, Gürsu, Yenişehir ve diğer ilçelerde hastane olmayan bir ilçe yok. Bazılarında entegre dediğimiz birinci basamak olarak hizmet verdiğimiz hastanelerimiz var. Ama diğer hastanelerin hepsinde Covid-19 hastalarının takip, tedavi edebilecek yetiye sahibiz. Bu işin asıl yükünü çeken hastanelerimiz merkezdekilerdir. Buralarda yoğun bakım ve yatak sıkıntısı şu an itibari ile yaşamıyoruz. Hiçbir hastamız, yoğun bakım ihtiyacı duyduğunda yatak için beklemek durumunda değil. Normal servise yatacak hastalar da hiçbir hastanemizde yatak beklemek durumumuz söz konusu değil. Bu süreci kontrollü götürmek zorundayız. Bizim kesin pozitif olarak takip ettiğimiz 600 civarında hastamız var, tedavi gören. Bunlar özel hastaneler, üniversite hastanesi ve yüzde 90 seviyesindeki hastaları kamu hastanelerinde takip ediyoruz. Ama pandeminin yoğun yaşandığı Bursa'nın en yüksek vaka sayısına sahip olduğu dönemlerde 3 bin- 3 bin 500'e kadar hasta takip ettiğimiz zamanlar oldu. Bu manada bakarsak, doluluk ve yer anlamında her hangi bir sıkıntımız yok. Ama gönül arzu eder ki hiç böyle bir ihtiyaç doğmasın. Ya da hiçbir hastanın yatarak ya da yoğun bakımda tedavi süreci olmasın isteriz. Bu dönemde bunun mümkünatı yok. İsteyen her hastaya yatak ve yoğun bakım, acil servislerde takibi tedavisi rahatlıkla yapılıyor” diye konuştu.