İzmir’in kitap kokulu sokaklarından Sevgi Yolu tarihinin en boş günlerini geçiriyor. Bu boş geçen günler kültürel kayıp kadar, esnafa ekonomik çöküş de yaşatıyor. Durumdan memnun olmayan sokak esnafı dört gözle okulların açılışını bekliyor. Ege Telgraf’a açıklamalarda bulunan esnaf Deniz Akdoğdu, sokağın gündemini değerlendirdi. Yaşanan süreçte işlerinin bir hayli düştüğünü belirten Akdoğdu, “Yaz sezonu nedeniyle işlerimiz kötü. Tabi bunda pandeminin etkisi de çok fazla… Bundan iki üç sene öncesine kadar işlerimiz bu raddede değildi. Yine de bir şekilde çorbamız kaynıyordu. Şimdi bu sokakta bir adım sesini duymaya bile hasretiz” diye konuştu.

‘KÖTÜ DURUMDAYIZ’

Sevgi Yolu’nun nasıl canlandırılabileceği hakkında da açıklamalarda bulunan Akdoğdu, şu ifadeleri kullandı: “Çok bir şey yapılmasına gerek yok, okulların açılıp öğrencilerin gelmesi burayı canlandırır. Tabi ki hükümet ve belediyelere burada çok iş düşüyor çünkü sokağımız bakımsız durumda ve belediyeden aldığımız sözler yerine getirilmiyor. İş böyle olunca insanlar ister istemez gelmiyor. Tabii hala diğer yerlere nazaran daha otantik bulup gelen bir kitle de yok değil… Sevgi Yolu dediğimiz zaman yoksul biraz daha orta seviyeli insanların geldiği yer olarak bilinir. Burada fazla büyüyebilme olanağımız yok. Çünkü ekonomik olarak çok kötü durumdayız.”

ZORLU PANDEMİ

Sıkıntılarının 2017 yılında yapılan müfredat değişimi ile başladığını öne süren Akdoğdu, “Kitap değişimi esnafın cebini yaktı. Nasıl oldu? Yayınevleri kitap iadelerini almadı. Devletin YKS mi LYS mi ya da YGS mi mantığı. Kitap içindeki soru kalıplarının açık ya da kapalı uçlu oluşu… Bu yaşananların ardından bir de salgın dönemiyle mücadele başladı. Tabii salgını fırsata çevirenler var mı, var. Büyük firmalar krizi fırsata çevirdi. İnternet üzerinden satış yapanlar, biraz daha devlet tarafından desteklenenler... Bizim gibi küçük esnaf daha da ezildi. Dükkânımızı 1 ay açmadığımız oldu. Böyle olduğu zaman ister istemez cironda kayıp oluyor ve doğal olarak yanındaki çalışanların maaşını ödeyemiyorsun. Yardım paketinde hiçbir kitapçıya bir fayda sağlanmadı. Bin lira yardım çözüm değildi. Kısaca süreç zorlu geçti hala da geçiyor” dedi.

‘HIRSIZLIKLAR ARTTI’

Sahhaflar olarak en büyük temennilerinin okulların yüz yüze eğitime geçmesi olduğunu söyleyen Akdoğdu, “Dükkanlarımız kapalı alan değil. İnsanları mümkün mertebe maske takmaları ve mesafeyi korumaları konusunda uyarıyoruz. Tabi burada esnaftan çok iktidar ve yerel yönetimdeki insanların sesinin çıkması gerekiyor. Bu süreçte çoğu belediye esnafa yardım yaparken biz vebalıymışız gibi uzak duruyor. Biz kitapçıyız, işimiz eğitim. Burada roman satan var, test kitabı satan var. Ancak destek olmadığı zaman İzmir’in kültürel mirası diyebileceğimiz bir şey kalmıyor. Dışarıdan yüksek fiyat koyduğumuzu düşünüyorlar. Fiyatları yayınevi belirler, devlet tarafından onaylanır veya onaylanmaz. Bize belli bir iskonto verilir. ‘Karınızı ona göre gözetin’ denir. Son olarak şu aralar çok hırsızlık olayı oluyor sokağımızda bunun çoğunlukla yabancı uyruklu kişilerce yapıldığına şahit oluyoruz. Sıfır kitaplarımız çalınıyor. Sıfır kitap çalındığı zaman dört raf 100 bin lira yapıyor. Bunları almak kolay değil. Bunun hakkında da bir şey yaparlarsa çok seviniriz” diye konuştu. Tolga Yaman / Özel Haber