Korona virüs (Kovid-19) salgın süreci başladığından bu yana önemli turizm sektörlerinden kruvaziyer turizmi de tüm dünyada büyük yara aldı. Denizcilik Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’deki limanlara ocak ayından bu yana sadece 5 gemi gelirken, bunların hiçbiri geçtiğimiz yıllarda pek çok yolcu gemisi ağırlayan İzmir’e uğramadı. 2020’de gemiyle gelen turistleri tekrar ağırlama beklentisi olan İzmir’de de umutlar şimdilik rafa kalkmış gibi gözüküyor. İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, kruvaziyerde tüm dünyada dibe vuruş yaşandığını belirterek kısa dönemde kitle turizminin eski popülaritesini kazanacağını söylemenin zor olduğunu ifade etti.

BELİRSİZLİK HAKİM

Tüm dünyayı etkisine alan pandemi nedeniyle kruvaziyer turizmine olan taleplerin neredeyse sıfıra indiğini hatırlatan Başkan Yusuf Öztürk hali hazırda kimi limanlarda bir takım kruvaziyer gemilerinin karantinada tutuluyor olmasının turistlerin gözünde önemli problemler yarattığını belirtti. “Birçok gemi seferlerini ya iptal etti ya da erteledi, Türkiye’de bundan nasibini aldı” diyen Başkan Öztürk, “2020 için kruvaziyer turizminde İzmir olarak bizim beklentimiz yüksekti. 2021’de de asıl toparlanmayı yaşayacağımızı ön görüyorduk. Şuan 2020 için rezervasyon yapanların bir kısmı iptal yoluna giderken bir kısmı ise her hangi bir adım atmadı. Bunların ne olacağı belli değil. Yani genel tabloda bir belirsizlik hakim. Ancak Avrupa ve Akdeniz çanağında bir anlamda normalleşme görüşmeleri yapıyor. Dolayısıyla gelecek süreçte tablo daha da netlik kazanacaktır” dedi.

‘ÇOK ŞEY DEĞİŞECEK!’

Bundan sonraki süreçte önemli olanın insanların ortaya çıkan tabloyu nasıl yorumlayacağı olduğunu aktaran Öztürk, kitle turizminin gelecek süreçte hemen canlılık kazanacağını düşünmediğini ifade etti. Başkan Öztürk şunları söyledi : “Kruvaziyer turizminde dört, beş bin kişiyi yüzen otel konseptine dahil ediyorsunuz. Bunun sonuçlarını, nasıl bir tablo oluşturacağını insanlar değerlendirecektir. Bu anlamda empati yaparak düşündüğümde, bir turist olarak salgın sürecinden hemen sonra böyle bir konsepte dahil olmamın bana neler getireceğini sorgularım. Oturmasını beklerim muhtemelen. Kısa dönemde bildiğimiz anlamda kitle turizminin yoğunluk kazanacağını söylemek çok mümkün gözükmüyor. Bu durum sadece kruvaziyer turizmiyle de sınırlı olmayacak. Bu işin profesyonelleri de böyle düşünüyor. Bildiğiniz gibi beş yıldızlı otellerde dahi bilinen konseptler sorgulanıyor şu sıralar. Hayatımızda olduğu gibi sektörde de birçok şey değişecek gibi gözüküyor.”

‘SEKTÖR ADAPTE OLUR’

Kruvaziyer turizminin yeniden başlaması için verilen tarihlerin her birinin bir temenni olduğunun altını çizen Oda Başkanı Yusuf Öztürk, sektörün gelecek döneme kendini adapte edeceğini belirterek, “Bundan sonra da yoğurdu üfleyerek yememiz gerekiyor. Enine boyuna bir takım şeyleri düşünmek gerekiyor. Kısa vadede hızlı çözümler üretmek doğru sonuçlar vermeyebilir. Geçtiğimiz sezonlarda, ortada salgın süreci dahi yokken bu gemilerde sağlık açısından alınan güvenlik önlemleri zaten en üst noktadaydı. Bu süreçten sonra ise bunlara başka önlemlerin de eklenmesi gerektiğini görmüş olduk. Bu turizm şekli tüm dünya için oldukça önemli ve popüler bir alan. Hatların ekonomik döngüsü açısından çok doğru olmasa dahi yolcu sayısını kısıtlamak gibi önlemler dahi belki düşünülecektir. Ancak şunu söylemek mümkün, kruvaziyer sektörü bir şekilde yeni döneme kendini adapte edecektir. Bu gerekli adımlar atıldıktan sonra da kruvaziyer turizmi elbette tekrar dirilişe geçecektir” ifadelerini kullandı. Utkucan Akkaş / Özel Haber