Kök hücre tabanlı tedaviler, son yıllarda tıbbın en umut vadeden alanlarından biri haline geldi. Bu alandaki çalışmalarıyla dikkat çeken Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, 17 Nisan’da Samsun’da bölge doktorlarıyla buluşacak. Karaöz, kök hücre tedavisinde gelinen son noktayı ve bilim dünyasında kabul gören uygulamaları paylaşarak hekimlere önemli bilgiler aktaracak.
Nörolojik Hastalıklarda Kök Hücre Umudu
Parkinson, Alzheimer, spinal kord yaralanmaları, serebral palsi, ataksi ve Huntington hastalığı gibi ciddi nörolojik rahatsızlıklar, modern tıbbın halen tam anlamıyla çözüme ulaştıramadığı hastalıklar arasında yer alıyor. Prof. Dr. Erdal Karaöz, bu hastalıkların ortak noktasının, merkezi sinir sistemi organlarında işlev gören hücrelerin kaybı olduğunu belirtiyor. Kök hücre tedavisinin ise bu kaybı telafi ederek, hastalığın seyrini değiştirme potansiyeli taşıdığını vurguluyor.
Hücresel Yenilenme ve Enflamasyonun Kontrolü
Kök hücrelerin tedavi edici etkisinin yalnızca hücresel yenilenmeyle sınırlı olmadığını dile getiren Karaöz, aynı zamanda hastalıkların neden olduğu immünolojik etkileri ve inflamatuar süreci de baskılayabildiğini ifade ediyor. Özellikle beyin, beyincik, beyin sapı ve omurilik gibi hayati öneme sahip merkezlerde meydana gelen hücre kayıplarında, kök hücre replasmanı önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Prof. Dr. Karaöz, nörodejeneratif hastalıkların tedavisinde kök hücre kullanımına dair bilim insanları arasında giderek artan bir görüş birliği oluştuğunu dile getiriyor. Hücresel kayıpların neden olduğu belirtileri ortadan kaldırmak ve hastalığın ilerleyişini durdurmak adına kök hücrelerin tek gerçekçi çözüm olarak değerlendirildiğini belirtiyor. Karaöz, Türkiye’nin bu alandaki bilimsel gelişmelere kayıtsız kalmadığını ve uluslararası düzeyde yürütülen birçok çalışmanın artık Türkiye’de de başarıyla sürdürüldüğünü hatırlatıyor.
Uyarı: Standart Dışı Uygulamalardan Kaçının
Kök hücre tedavisine yönelik artan ilgiyle birlikte, Sağlık Bakanlığı onayı olmayan ve bilimsel dayanağı bulunmayan uygulamaların da çoğaldığına dikkat çeken Prof. Dr. Erdal Karaöz, bu konuda doktorları ve hastaları uyarıyor. Tedavilerin sadece bilimsel temellere dayanan, etik kurallara uygun ve yasal çerçevede yürütülen merkezlerde uygulanması gerektiğini vurguluyor.