CHP İzmir'in ilçe kongrelerinde son gün heyecanı yaşanıyor. CHP Menemen'de ilçe başkanını belirleyecek üç adaylı kongre yarış maratonu başladı. kongrede-son-gun-maratonu-basladi-2 Menemen Belediyesi Nikah ve Düğün Salonu'nda gerçekleşen kongre öncesinde salon, adayların afişleri, Türk Bayrağı ve parti bayraklarıyla süslendi. Ömer Güney'in afişinde "Birlikte Güçlüyüz", Turhan Erdoğan'ın afişinde "Engelleri Aşmaya Geliyoruz", Mehmet Çoban'ın afişinde ise "Bana Verilecek Görevin İşsiz Bir Gence Verilemesini, Cumhuriyet İle İlgili Maaş Almayacağımı Duyuruyorum" ifadeleri yer aldı. musa-cam

Divan Başkanı Musa Çam

Kongreye; İzmir Milletvekili Atila Sertel, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy, İzmir eski Milletvekili Musa Çam, İlçe Başkanı Serdar Değirmenci, İl Yöneticisi Sedredil Coşkuner, ilçe yöneticileri delegeler ve partililer katıldı. Kongrenin divan başkanlığına oy birliği ile CHP İzmir eski Milletvekili Musa Çam seçildi. "Partimizin vefakar ve cefakar üyeleri Menemen İlçe Kongremize hepiniz hoş geldiniz" diyerek sözlerine başlayan Çam, "Çok rahat olun. Çok demokratik ve adil bir kongre yürüteceğimizden hiçbirinizin şüphesi olmasın. İzmirimiz'in 30 ilçesinin 28 ilçe kongresini dün akşam itibariyle sonlandırdık Seçilen yeni ilçe başkanlarımıza sonsuz başarılar Bugün Menemen ve Beydağ'da kongre var. Bu akşam 30 ilçenin tümünde kongreler bitecek. 8 Şubat'ta il kongresini gerçekleştireceğiz, 28 ve 30 Mart'ta da Olağan Kurultayımızı gerçekleştireceğiz. Menemen İlçe Kongremizin ilçemiz ve partimize hayırlı olmasını diliyor ve hepinizi saygıyla selamlıyorum" dedi.

DEĞİRMENCİ: ZOR BİR DÖNEMDE...

İlçe başkanlığını olağanüstü şartlarda yürüttüğünün altını çizen mevcut başkan Serdar Değirmenci, "Henüz 1 yılımızı bile doldurmadık. Bu yüzden, '1 yıllık çalışma döneminde hangi faaliyetlerde çalıştınız?' diye soracak olursanız 31 Mart yerel seçimlerine ayrı bir parantez açmak lazım. Bir yönetimin başarılı olup olmadığının en büyük göstergesi seçimlerdir. Partinizin oylarını artırmadıysanız ve seçimi kazanmadıysanız gerisi lafı güzaftır. O dönemleri hatırlayınız, başta ana kademe olmak üzere kadın kolları, gençlik kolları hepsi birden istifa etmiş. Sayın Serdar Aksoy aday gösterilmiş, 'Siz bu seçimi kazanamazsınız, biz buna ortak olmuyoruz' diye bütün yönetim istifa etmiştir. Menemen'de seçimi kazanamazsınız diyenlere inat, 51 bin 652 oy olarak seçimi 9 bin 270 oy farkla kazandık. Geçen dönem belediye meclis üyesi sayımız 18'idi bu dönem 19 oldu. Sayın Serdar Aksoy'u da Menemen'in oylarıyla Menemen Belediye Başkanı yaptık" dedi. "O dönem belediye başkan adayı olan Ömer Güney aday gösterilmemesine rağmen küsmedi ve Serdar Aksoy'un koluna girerek sahaya çıktı" diyerek sözlerini sürdüren Değirmenci, "Sayın Nurgül Uçar'da geldi ve seçimlerde birlikte çalıştık. Mehmet Çoban, Sadık Erdoğan, Turan Tanrıverdi hep birlikte seçime omuz verdiler. Biz bu seçimleri birleşerek bütünleşerek birlik ve beraberlik içinde yaptığımız için kazandık. Başta yönetim kurulumuz olmak üzere geldiler alelacele atanmış bir yönetim kuruluydu ama geldiler ve görev yaptılar. Bu dönemde o büyük çalışmaya katılan kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, tüm isimsiz kahramanlara, Menemenli hemşehrilerimize teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

'PARTİNİN 20 YILLIK BAŞKANI'

31 Mart yerel seçimlerini doğru değerlendirmek için önce o günleri, içinde bulunduğu şartlarla değerlendirmek gerektiğinin altını çizen Değirmenci, "Çünkü her tarihsel olay kendi şartları içinde değerlendirilirse doğru olur. Bugünün şartlarıyla değerlendiremezsiniz. Tarihler 28 Ocak'ı gösterdiğinde Sayın Serdar Aksoy aday gösterilmiştir. Partinin 20 yıllık belediye başkanı başka bir partiden aday olmak için çalışmalara başlamıştır. Geçmişte Menemen'de görev yapmış ilçe başkanlarıyla bir araya geldik ve ortak bir açıklama yaptık. O açıklamanın bir bölümünü size okuyorum: "CHP'nin aldığı kararlar adına çalışma yapmak her görevin tartışmasız görevidir. Partimizin ve Menemenliler'in bize yüklediği tarihi sorumluluğun bilincinde olarak adayımız Serdar Aksoy'a destek olacağımıza ve onu seçtirmek için çalışacağız" demiştim. Ben arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu açıklamadan 11 gün sonra 15 Şubat'ta merkez yönetim kurulu benim başkanlığımda yönetimi açıkladı. O dönemde İzmir il genel başkanlığını yapmış, aktif siyasetten çekişmiş ve sade bir üye olarak devam etmek istiyordum. Bunu tarihi bir görev olduğu için kabul ettim. O dönemde bu sorumluluğu almak yürek işiydi. Çünkü seçimi kaybetseydik fatura bana çıkacaktı. Sağlık koşullarım elverişli değildi. İl Genel başkanlığının ardından bu görev tenzili rütbeydi. Her türlü riski alarak örgütün başına geçtim ve seçimi kazandık. Şimdi de gelmesini bildiğim gibi bir ağabey olarak gitmesini biliyorum. Artık sıra gençlerde. Ben CHP'nin Menemen tarihinde bir hoş sada bırakabildiysem ne mutlu bana. Gece gündüz çalışacağız ve Menemen Belediyesi'ni asla AKP'ye teslim etmeyeceğiz dedik. Hep birlikte çalıştık ve Menemen'i AKP'ye teslim etmemenin onurunu ve gururunu yaşıyoruz. Biz büyük bir aileyiz. Aile içinde yarış olur ama asla kırgınlık, küslük olmaz, kavga olmaz. Bu aile içi bir yarıştır, herkes sonuca saygı gösterecektir. CHP bizi birleştiren, bütünleştiren ortak bir paydadır. Bize Gazi Mustafa Kemal'den kalan en büyük eserlerden bir tanesidir. CHP istiklal savaşımızın kan, barut ve ateş kokusundan doğmuş, ülkemizde devleti de Cumhuriyet'i de demokrasiyi de sunan bir partidir. Cumhuriyet'i biz kurduk biz yaşatacağız. Cumhuriyet'i nasıl kurduysak bu iktidardan öyle kurtaracağız. Onun için Cumhuriyet'e her CHP'linin sahip çıkması boynunun borcudur. Benimde bu görevi kabul etmem bunun içindir" diye konuştu.

'EFSANEVİ İLÇE BAŞKANI'

Emeklerinden ötürü Değirmenci'ye teşekkür plaketi veren Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy da, "Bugün efsane başkanımıza Sevgili Serdar Değirmenci'ye teşekkür ediyoruz. Onuru ile şerefi ile taşımış bir ağebeyimiz en zor dönemde o bayrağı aldı ve göndere çekti. Bu saatten sonra Serdar Değirmenci ağabeyimiz bizim efsane ilçe başkanımızdır. Her siyasetçiye Allah böyle bir onur nasip etsin. Bizlere onur verdi, CHP bayrağını göndere çekmemizde bizlere kardeşlerine onur verdi" açıklamalarında bulundu.

'HUKUKSUZLUĞA KARŞI DURMAK...'

Menemen'in kendisinde çok derin izleri olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, "Yıl 1986 14 Mart. Menemen'de çok önemli bir seçim vardı. Zamanın belediye başkanı görevden alınmıştı ve Menemen'i o güne kadar hep sağdan gelen belediye başkanları yönetiyordu... O dönemde Güneş gazetesinden arkadaşlarımızla Menemen'de çalışmaya geldik. Kıran kırana bir seçim hadisesi vardı. Bir dönemin papatyaları 'Yıkılmaz' diye adlandırılan Adalet Partisi'nin başında Turgut Özal vardı. 13 bin seçmenden Kadir Yıldırım, Sosyal Demokrat Halkçı Parti adayı olarak 4 bin 200 oy alarak başkan seçildi. Bazı evlere gece yarısı para, altın, erzak yardımı yapılıyordu. Bu heyecanı birlikte yaşayan arkadaşlarım şu anda salonda var, o günleri anımsarlar. O günün çok önemli bir sloganı vardı, 'Yiyelim, içelim, satılmayalım' sloganıydı. O slogan Menemen'de seçim kazandırdı" dedi. "Şimdi, Serdar Değirmenci'ye verilen değerin ve ona gösterilen ilginin boşa olmadığını söylemek isterim" diyerek sözlerini sürdüren Sertel, "Partimizde emek en yüce değerdir. 'Ben olursam parti var ama ben olmazsam yakarım, yıkarım' anlayışının hakim olduğu dönem, Menemen'de bitti. Hiç kimse kendini yıkılmaz, vazgeçilmez görmemeli. Bütün makamlar, koltuklar gelip geçer. Tarihe bakın, tarihsel mezarlıklara bakın. Bir dönemin efsanevi başkanı İhsan Alyanak, o Alsancak'ta kilisenin duvarını yıkarken yaşayan ve o günlere tanıklık edenler ve sonrasında faşist darbenin onu görevden almasıyla yaşadığı mütevazi hayat. Bizim bütün belediye başkanlarımız mütevazi yaşamıştır. Boğazımızdan haram lokma geçmedi, geçmeyecek. Helalinden kazanmaya devam ettik. Korumayla gezmedik. Korkan insanların hareketleri karşısında hepimiz gülüyoruz. Bugün Türkiye'de AKP iktidarı yok. Yalnızca tek adam ve etrafında görevlendirdiği şüreka var. İstediğini görevden alan ve kendi hazırladığı yasayı topluma karşı sanki şirin görünmek için asgari ücret görüşmeleri yapılırken 'Jestimi yaparım' diyerek tüm yetkiyi elini almış tek kişi. İnanılmaz bir adaletsizlik ve hukuksuzlukla Türkiye'yi yönettiğini zannediyor. Aslında yönetemediğini çok iyi biliyoruz. Köylü kan ağlıyor, emekli perişan, gençler işsiz. İnsanlar bırakın ayın sonunu ayın 10'unu getiremiyor. Biliyor musunuz AKP milletvekilleri kendi grup salonlarına girerken kontrolden geçiyor. Korkuyor, ödü patlıyor. Oysa bizim belediye başkanlarımız ve milletvekillerimiz halkın arasında elini kolunu sallayarak geziyor. Biliyor ki CHP'liler kimsenin hakkını hukukunu çiğnemek için değil, bütün hukuksuzlara karşı durmak için var" diye konuştu.

'GÜN GELECEK HESAP VERECEKLER'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın son İzmir ziyaretini hatırlatarak sözlerini sürdüren Sertel, şu açıklamalarda bulundu: "Saygılı Cami'nin açılışı için geldi. O cami için Saygılı Ailesi, 30 milyon lira para harcadılar. O caminin temelini atan kişi şu anda kaçak olan eski rektör Cüneyt Hoşcoşkun. Eflatun ve Bilal Saygılı, haklarında FETÖ'den işlem yapılan ve gazeteleri kapanan bir aile. O gazete kapandığı için gazetecilerin basın kartlarını iptal ettiler ama Cumhurbaşkanı gelip onların yaptığı caminin kurdelesini kesiyor. Eflatun Saygılı'nın son dakika gazetesinin ortakları kaçak. Bütün bunları bilenler ve bütün bunlara karşı sessiz kalanlar... Aslında birbiriyle iç içe geçmiş bir yapının, FETÖ'yü kazısan altından AKP'nin, AKP'yi kazısan altından FETÖ'nün çıktığı bir dönemde insanları cezaevine atıyorlar. Emin Çölaşan gibi Mustafa Kemal Atatürk'ün her daim izinde olan birini mahkum ediyor, Metin Yılmaz'ı, Gökmen Ulu'yu Sözcü yazarlarını mahkum etmeye çalışıyorlar. Aslında mahkum edilenler o hakimlerdir, savcılardır. Gün gelecek onlar da hesap verecektir."

BEKO'DAN BÜTÇE AÇIKLAMASI

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko Menemen İlçe Kongresi'nde TBMM’deki bütçe kararlarında yaşananları anlatarak işsizlik sorununa değindi. Beko, “TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyon çalışmalarında yapmış olduğumuz mücadele sonrasında maalesef yeterli oy hakkımız olmadığından dolayı geçen yılda yaşananlar bu yılda yaşandı. 1.1 trilyonluk bütçenin aslan payını her zaman olduğu gibi 15 milyara yakınının saray kendisine aldı. Bütçeyi incelediğimizde maalesef üzülerek söylüyorum ki bütçede işsizlere, memurlara, işçilere, köylülere, çiftçilere, emeklere, engelli kardeşlerimize yer yok. Dullarımız, yetimlerimiz bu bütçeden yeterli payı alamadı. Alamadığı gibi baktığımızda 108 milyar çiftçi kardeşlerimizin kredi borçları var. 10 milyar tarım ve kredi kooperatiflere olan borçları ile birlikte toplam 118 milyara yakın çiftçi kardeşlerimizin bankalara borçları var. Çiftçi kardeşlerimizin milli gelirden alması gereken yüzde birlik oranda bir kısım var. Gelin hep beraber yürüyüşlerle mitinglerle kavgayla gürültüyle almanız gereken parayı hep beraber almak için elimizden geleni yapalım” dedi.

‘BİRLEŞİRSEK İKTİDAR OLURUZ’

“5 milyon Genel Sağlık Sigortası borcunu ödeyemeyenler devlet hastanesine ve üniversite hastanelerine gidemeyecekler, giderlerse de oralarda rehin kalacaklar. Bırakın simit saraylarını, dünya göz hastanelerini kurtarmayı, 5 milyon GSS ödememiş vatandaşımızı kurtarmanız gerektiğini düşünüyorum. 8 milyona yakın emeklimiz asgari ücretin altında emekli maaşı alıyor. Yani açlık sınırının altında yaşıyor. Sevgili arkadaşlar unutmayalım, bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz birleşirsek 2023’de iktidar oluruz.

SİYASET COŞKU VE HEYECAN VERİYOR'

"Amacım partimizin ilkeleri ve programı doğrultusunda, ilkeli, adaletli, erdemli ve kucaklayıcı olmak ve partimizi Menemen'den başlayarak iktidara taşımaktır" diyen Mehmet Çoban, projelerini ve çalışmalarını şöyle anlattı: "Üye sayımızı mutlaka artıracağız. Üyelerimize parti programımızı anlatacak ve sahiplenmelerini sağlayacağız. Eğitim ve toplantılarla üyelerimizin niteliklerini artıracağız.Atatürk devrimlerini üyelerimize ve halkımıza doğru anlatacağız. Tarım ve hayvancılığın kalkınmasına, sanatın ve üretimin gelişmesine katkı sağlayacağız. partiye gönül vermiş insanların tecrübelerinden faydalanacağız. Mahallelerimizi sık sık gezecek, sorunlarımızı belediyemize bildirecek ve çözümünü takip edeceğiz. Mahalle sorumlularımızı bildirerek olup bitenleri takip edeceğiz. Üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşacağız. Seçimler esnasında halkımıza verilen söz ve projeleri takip edeceğiz. Kadın ve gençlik kollarının çalışmalarına destek olacağız. Dürüst, doğru ve ilkeli siyaset ile kırgın ve küskünleri kazanacağız. Kooperatifleşmeyi güçlendireceğiz. Seçimden seçime değil daima halk ile ulaşılabilir olacağız. Çalışan, konuşan, tartışan ve proje üreten, gelişimi tabandan başlatan bir örgüt olacağız. Birleştirici, bütünleştirici, kaynaştırıcı ve kucaklayıcı bir yönetim sergileyerek çoğalacak, kuruluş ve kurtuluş felsefemizi yakalayacağız. Buna mecburuz." Ekonomik olarak bağımsız bir kişi olduğu vurgusuyla konuşmasını sürdüren Çoban, "Hiçbir yerde organik bir bağlantım yok. Çevre konusunda çok mücadele ettim. Millet vekillerimiz aracılığı ile sorunların çözümü için didinip durdum. 25 yıl her ırktan her renkten insan yönettim. Devlet usul ve erkanını bilirim. Siyaset bana coşku ve heyecan veriyor. İlçe başkanı olmayı çok istiyorum. Doğal biriyim; gösteriş ve yalanı sevmiyorum. Zenginlik beklentim yok. Türkiye'yi iç ve dış siyaseti, strateji, toplum ve halk bilimini iyi bildiğimi düşünüyorum. Tüm bunlar için sarı listeyi yani Mehmet Çoban'ı tercih etmenizi istiyorum" diye konuştu.

‘HÜRRİYET OLMAYAN MEMLEKETTE...’

Turan Erdoğan ise yaptığı konuşmasında Menemen’in en önemli ilçelerden bir tanesi olduğunu vurguladı. Erdoğan, “ Ülkemiz hiç olmadığı kadar kritik bir süreçten geçmektedir. Bu dönemden geçerken, kazanımlarımızın günden güne kaybolması, hepimiz için üzüntü vericidir. Buradan almamız gereken dersler de var; Cumhuriyetimizin kuruluş döneminde yaşadığımız zorluklara benzer süreçlerden geçiyoruz. Tarih değişmiyor sadece isimler değişiyor. En zor koşullarda bile kaybetmediğimiz umudu korumak ve yakılan Cumhuriyet Meşalesini taşımak ise en önemli mihenk taşlarımızdır. Her dönem kendine özel olmakla birlikte çözümü yine kuruluş ve gelişim sürecinde yaptıklarımızla aynı hissiyat ve ruhla bulacağımıza yürekten inanıyorum. Zihinlerimizde oluşması gereken en önemli kavramın ve bu kavramın hissiyatla ete kemiğe bürünmüş hali ise Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi; ‘Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir” diye konuştu.

‘BU MENEMEN BİZİM’

Menemen’in özel bir ilçe olduğuna vurgu yapan Erdoğan, “Sizler de takdir edersiniz ki Menemen kendi özelinde ülkemizin en önemli ilçelerinden bir tanesidir. Tarihe adını altın harflerle yazdırmış devrim şehidimizin mirasını omuzlarında taşımaktadır. Ömrümüz boyunca unutmayacağımız ve unutturmayacağımız bir değer. Bu memleket bizim bu Menemen bizim” dedi. Yağmur Gülü kongreden bildiriyor...