Konuşmalar sırasında ellerimizin doğal hareketleri, genellikle heyecan, stres ya da vücut dilinin bir parçası olarak görülür. Ancak yapılan bilimsel araştırmalar, bu jestlerin yalnızca bir gerginlik belirtisi olmadığını, aslında yüksek zekâ ile doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Konuşurken ellerin ritmik hareketleri, zihinsel süreçleri destekleyerek daha akıcı bir iletişim kurulmasına yardımcı oluyor.
Fransız nörolog Paul Broca’nın beynin dil işleme bölgesiyle ilişkilendirdiği bu el hareketleri, kelimeleri daha hızlı ve etkili şekilde bulmamızı sağlıyor. Broca bölgesi, beynin frontal lobunda yer alır ve konuşmalarımızı anlamlandırmak için çok önemlidir. Eller, bu bölge ile birlikte çalışarak, düşüncelerimizi düzenler ve akıcı bir şekilde ifade etmeye yardımcı olur.
Yapılan araştırmalar, TED konuşmalarına katılan konuşmacıların, dinleyicilerini etkilemek amacıyla ortalama 465 jest kullandığını ortaya koyuyor. Bu jestler, anlatılanlara ritim katıyor ve konuşmacıya karizma kazandırıyor. Dr. Carol Gorman’ın Forbes için yaptığı analiz, ellerini aktif kullanan kişilerin "sıcakkanlı, açık görüşlü ve dinamik" olarak algılandığını gösterdi. Ellerin konuşmada aktif bir şekilde kullanılması, özellikle çocukların dil gelişimi üzerinde büyük bir etkiye sahip. Anaokulu çağındaki çocuklar, sözcükleri elleriyle eşleştirerek kelime hazinelerini geliştiriyor ve cümle kurma becerilerini hızlandırıyor. Yetişkinlerde ise jestlerin ve sözcüklerin uyumu, güven algısını doğrudan etkiliyor. Uyumlu hareketler, anlatılanları pekiştirirken, aşırı ya da dengesiz hareketler dinleyici üzerinde olumsuz bir etki bırakabiliyor.
Uzmanlar, etkili iletişimde jestlerin doğal ve bilinçli bir şekilde kullanılması gerektiğini belirtiyor. Ellerle yapılan hareketler, bir konuşmanın netlik, samimiyet ve güven duygusunu artıran önemli bir araçtır. Kısacası, ellerinizle konuşmak sadece bir alışkanlık değil, aynı zamanda zekânızın ve iletişim yeteneğinizin güçlü bir göstergesidir.
(Sözcü)