Aylardır süregelen ve aktif biçimde ölümlere neden olan korona virüsünün tüm insanların yaşamını tehdit etmekte olduğunu belirten Psikolog Sedef Yıldırım, “Mevsimlerde alışılagelmişin dışındaki değişimler, buzulların erimesi, havanın her geçen gün daha da kirlenmesi gelecekte başımıza geleceklerin sadece habercisi niteliğindeydi. Bizler durumun ciddiyetinin henüz yeni farkına varırken, çevreci gençler başımıza gelecekler konusunda bizleri uyarıyordu. Peki biz onları dinledik mi? Sanmıyorum” dedi. Salgın ile ilgili tedbir almak gerektiğini söyleyen Yıldırım, stresten olabildiğince uzak durulması ve kaygının düşürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Yıldırım, “ Karşılaşılan virüs salgını sonucunda yalnızca gerekli olan tedbirleri almakla kalmıyoruz, psikolojimiz de bu durumlar neticesinde olumsuz yönde etkileniyor. Dünya üzerinde kaynak yoksunluğundan hayata veda eden, bizlerin henüz rahatlıkla erişebildiği su ve temel yiyecek gibi ihtiyaçlara bile ulaşamayan insanların var olduğunu bilmek bile bizleri karamsarlığa itiyorken ölüm haberlerinin ardı ardına alındığı bu günlerde virüs nedeniyle gerginlik, anksiyete ve stres yaşadığını belirten, virüsün her yerde olma ihtimalinin kendisini olumsuz yönde etkilediğini beyan eden pek çok hasta mevcut” dedi.

‘VÜCUT SAATİ’

İnsanların herhangi bir konuda dahi çözüm bulamadıklarında kaygılandıklarını vurgulayan Yıldırım, “İnsanlar alıştıkları çözüm yöntemleri ile karşılaşamadıklarında ise kaygı başlıyor ve bu da insanlarda bir dengesizlik hissi yaratıyor. Dünyada sağlık alanlarının ve dengenin bozulması ve aynı zamanda yaşanan stres vücut saatini de bozuyor bu nedenle insanlar daha sık grip vb. hastalıklara yakalanıyorlar. Vücutlarında hissettikleri bu değişim, güçten düşüş verimliliklerini azaltıyor ve eskiye oranla daha sık hasta oldukları için kendileri ile ilgili bir şeylerin ters gittiğine inanmaya başlıyorlar. Bu durum bireylerde psikolojik olarak ciddi sorunlar yaratıyor ve yine bireyde kaygı oranının artmasına sebep oluyor” diye konuştu.

‘ÇÖZÜM HİJYEN’

Yirmi yedi yaşında olduğunu söyleyen ve virüs nedeniyle panik yaptığını belirten Melodi Borg,“Ben henüz genç olmama ve kendimde bir belirti görmememe rağmen insanlar ile selamlaşırken dahi geriliyorum. Günlerdir her yerde ölüm haberleri, virüsten korunma yolları ile ilgili yazılar okuyorum. Tüm kanallarda karşılaşıyorum izlediğim tüm programlar bunlar ile ilgili. Tüm bunlar bende gerginlik yaratmaya başladı. Stres altında hissediyorum” dedi. Bir diğer yandan stres altında olduğunu belirten Burak Durmaz ise, “Virüs konusu istemsizce stresli hissettiriyor. Nerede bulunsam orada konuşulan konu virüs… İnsanın aklında kalıyor, biraz öksürse ‘acaba? ‘demeye başlıyor” açıklamalarında bulundu. Yaşanan stres ile başa çıkmada en önemli etkenin spor olduğunu belirten Yıldırım, özellikle gençlerde virüs nedeniyle karşılaşılan bu stres ve kaygı oranının azalması gerektiğini vurguladı. Sağlıklı bir bedende olmanın her zaman önemli olduğunu belirten Yıldırım, “Spor yapmak, çok fazla sıvı tüketmek, elleri sürekli dezenfekte etmek, temizliğe ve hijyene özen göstermek elbette çok önemli. Çözüm önce hijyen sonra beslenme fakat tüm bunların dışında psikolojik olarak güçlü kalınmalı. Psikolojinin insan bedenini çok fazla etkilediğini biliyoruz. Hatta bazı kanser hastalarının olumlu düşünerek tedavi sürecini daha başarılı geçirdiği gibi örneklerden hepimiz haberdarız. Bu anlamda hem kaygıyı azaltmalı hem gerekli önlemleri almalıyız” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber