Korona virüs pandemisi birçok sektör de olduğu gibi eczacıları da etkiledi. Geçmiş dönemlerde daha çok satılan grip, antibiyotik ve öksürük şurubu gibi ilaçların satışının bu dönemde düştüğünü söyleyen İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, Bu dönemde bakım destek ürünleri, vitaminler, mineraller, karışımlar, çinko ve D vitaminleri gibi vücut direncini arttıracak takviyelerin tercih edildiğini söyledi.

‘CUMHURİYET TARİHİNDE İLK’

Vatandaşların hasta olmaktan, gittikleri yerden virüs kapmalarından ve eğer hastalarsa da bulaştırmaktan korktuklarını söyleyen Sayılkan, “Bu nedenle kronik hastalar aile hekimlerine gitmeden reçeteye gerek kalmadan ilaçlarını alabiliyorlar. İlk başlarda alınan önlemler bu şekildeydi. Belki de Cumhuriyet tarihinde ilk defa müzmin hastalığı olanlar doktora gitmeden, reçete yazdırmadan ve arada hiçbir resmi evrak olmadan eczaneye gidip bilgisayar kayıtlarına bakılarak ilaçlarını alabiliyorlar. Pandeminin İlk başlarında grip, antibiyotik ve öksürük şurubu gibi ilaçlardan çok bakım destek ürünleri, vitaminler, mineraller, karışımlar, çinko, D vitamini ve dezenfektanlar gibi ürünlere yoğun bir talep vardı. İlerleyen süreçte ise kronik ve normal hastalıklara yönelik kullanılan ilaçlar tercih edilmeye başlandı. Fakat ilk başta eczanelerdeki yoğunluğun sebebi bahsettiğim vitamin ve dezenfektan ürünlerine olan ilgiden dolayıydı. Çünkü vatandaş ilk başlarda kendi direncini arttıran ürünleri tercih ediyordu” dedi.

‘DİKKATLER AZALDI’

Pandemi döneminin ilk üç ayında herkesin maske ve mesafe kurallarına uyma konusuna özen gösterdiklerini ifade eden Sayılkan, “Eczanelerde vatandaş sıra olup içeriye birer birer girme konusunda hassas davranıyordu. Ancak aylar geçtikçe tedbirler biraz gevşetilince insanların kurallara uyma dikkati de azaldı. Vatandaş artık maske ve mesafe kurallarına ilk zamanlardaki kadar dikkat etmiyor. İlaç almaya gelen bir aile eşi ve çocukları ile birlikte eczaneye girip işlemlerini gerçekleştiriyor. Ancak bu böyle bir dönem değil. Yani herkesin şuna alışması lazım, kurallardan çok erken vazgeçmemeli ve hemen pes etmemeliyiz. Sabırla dışarıda beklemeli, sırayla içeri girip, maske ve mesafe kurallarına da uymalıyız. Bunlardan 3 ya da 6 ayda sıkılırsak bu işten kolay kolay kurtulamaz ve çok da zarar görürüz” diye konuştu.

‘ÇOK ERKEN ESNETİLDİ’

İnsanların ‘bana bir şey olmaz’ düşüncesi ile hareket etmelerinin yanlış olduğunu söyleyen Başkan Sayılkan, “Ayrıca kuralların biraz da erken esnetildiğini düşünüyorum. Düğünler, cenazeler, asker uğurlamaları ve taziyeler gibi bir takım törenlerin çok erken serbest bırakıldığını düşünüyorum. Tabi ülkenin ekonomik kriterlerinden dolayı tedbirler biraz esnetildi. Ancak bence bu yazı tedbirleri gevşetmeden geçirmeliydik. Bir haziran tarihi çok erken oldu. Şuan zaten rakamlara baktığımızda da ilk başlara döndüğümüzü görebiliyoruz” dedi. Bazı vatandaşların maske takma konusunda ceza ödememek için kurala uyduklarını ifade eden Sayılkan, “Bu zor ve sıkıntılı dönemden çıkmanın bir yolu var; o da kurallara uymaktır. Bu da uzun sürecek bir iş gibi gözüküyor. Ancak hiçbir şey insan sağlığından daha değerli olamaz. Bu nedenle herkesin gereken hassasiyeti göstermesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. İbrahim Şengül / Özel Haber