Entellektüeldi... Bilim aşığıydı. Felsefeye meraklıydı. Filozofları etrafına toplayıp, Aristoteles’i, Platon’u tartışırdı. Astronomi, özel ilgi alanı idi....

Entellektüeldi... Bilim aşığıydı. Felsefeye meraklıydı. Filozofları etrafına toplayıp, Aristoteles’i, Platon’u tartışırdı. Astronomi, özel ilgi alanı idi. Sanata çok düşkündü. Çocukluğunda, karikatür çizerdi. Silahları o kadar iyi tanıyordu... Ki; tarihte ilk havan topunun çizimlerini yaptı. İstanbul’un fethinde kullandı. 21 yaşında İstanbul'u fethederek 1000 yıllık Bizans İmparatorluğu'na son verdi... Orta Çağ'ın sonu, Yeni Çağ'ın başlangıcına imza attı. İtalyan ekolüne bayılırdı. Venedik, Osmanlı çatışmalarının yaşandığı dönemde Osmanlı barış teklifinde bulunur. Venedik Senatosu, Osmanlı’nın teklifini kabul eder. Ancak; Fatih Sultan Mehmet’in, o teklifte olağanüstü bir şartı vardır. Venedik’in en yetenekli ressamlarından birinin İstanbul’a gönderilmesini ister. Büyük Venedik kolonisinin yaşandığı günlerde, İtalyan ressam Gentile Belline İstanbul’a gelir. 'Suret' çizmenin putperestlik sayıldığı büyük günahlar arasına girdiği dönemde, Fatih Sultan Mehmet günahlara pek de aldırış etmeden, Bellini’den kendi portresini yapmasını ister. Önce Belli’nin yeteneğinden emin olmak isteyen Fatih Sultan Mehmet Han, Gentile Bellini'ye saraydaki ilk aylarında çeşitli insanların tablolarını yaptırtır. ‘Oturan katip’ adıyla anılan tablo da bu zamanda yapılır. Ressamın yeteneğine kanaat getiren Fatih Sultan Mehmet, portresinin yapılmasına onay verir. 16 ay boyunca İstanbul’da sarayda yaşayan ressam Bellini, tablonun bir kopyasını alarak Venedik’e döner. Rivayet odur ki; Orijinal portresi, onun ölümünden sonra dindar oğlu Bayezid tarafından saraydan atılır, pazarlarda satılır. Fatih Sultan Mehmet’in o tablosu Victoria ve Albert Müzesinde "Daimi Sergilenen Sanat Eserleri" arasında sergilendi. Ünlü İtalyan ressam Gentile Belli’nin, Fatih Sultan Mehmet’in karşısında şehzade Cem Sultan’ın olduğu iddia edilen tablosu, yapımından tam 540 yıl sonra ait olduğu yere İstanbul’a geri döndü. Tarihimize ve kültürümüze sahip çıktığı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’na teşekkür etmek lazım. Gelecek kuşaklara, şuur aktarımı olduğunu fark edemeyen aklı evveller, Fatih Sultan Mehmet’in sofu oğlu Bayezid gibi yaklaştı meseleye... Ucuz siyaset naraları atıp, ‘Bu para bu tabloya verilir mi, ne gerek vardı masraf yaptı, yol yapsaydı ya’ demenin anlamı yok. Ağızlar açıldı mı ‘Osmanlıcılık’ taslayan ‘ver mehteri’ deyip ‘Mehter Marşı’ çalmanın Osmanlı kültürüne sahip çıktığını sayanların, Fatih Han’ın tablosunun fethettiği şehre İstanbul’a getirilmesini eleştirenleri anlamak mümkün değil. Kültür Bakanlığı tarafından alınması gereken tablo, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından alınması, Türk kültürüne hediye edilmesini taktir edenlerin sayısı, etmeyenlere göre hayli fazla. Unutulmamalı ki; Bu tarihi hamle Türk Sanat Tarihi için önemli bir hizmettir. Fatih Sultan Mehmet’in kendi isteğiyle yaptırdığı bu tablonun fiyatı da tasarrufu da olmaz... Bu hafta içinde İstanbul’a getirilecek ve koruma altına alınacak tablo çok yakın bir zamanda özel bir müzede sergilenecek... Görülecek ve yaşanacak o ki; yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olacağı... Olayın bir başka boyutu ise; Bu kadar karmaşanın ve kargaşanın içinde 'Sanat'ı konuşuyor olabilmek, sanat eseri üzerinde tartışmaya şahit olmak gerçekten de farklıymış. Çok güzelmiş... Buna vesile olanları ayrıca da kutlamak lazım. Neden mi? Fatih Sultan Mehmet’in tablosunu tam 540 yıl sonra, Londra’dan 770 bin sterline alıp ülkemize kazandırdığı için. Fatih Han'ın tablosunu, fethettiği kente getireceği için.  Giderek uzaklaştığımız 'Sanat'ı bize hatırlattığı ve tartıştırdığı için. (Televizyondaki kadrolu tartışmacıları saymazsak) Sağlıcakla kalın...