Türkiye artık seçim sathı mahalline girmiştir. Yaklaşık 10 ay sonra sandık önümüze konacak. Türk halkı da kendisini yönetecek idar...

Türkiye artık seçim sathı mahalline girmiştir. Yaklaşık 10 ay sonra sandık önümüze konacak. Türk halkı da kendisini yönetecek idareyi bir kez daha demokratik usullerle seçecek. Lakin bu seçim diğerleri kadar hiç de kolay olmayacak. Mevcut durumda, AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ile CHP’nin başı çektiği İYİ Parti, Saadet, Gelecek, DEVA ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu Millet İttifakı karşı karşıya.

Cumhur İttifakı’nın doğal adayı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Peki, Millet İttifakı’nın adayı kim? O meçhul işte. Millet cephesinde içten içe bir kavgadır sürüp gidiyor. Bu tartışmalara HDP’yi hiç katmıyorum bile. Ancak, eğer HDP, iddiaların aksine 6’lı masaya dışarıdan destek verecekse, aday konusunda onların da ikna edilmesi gerekiyor. Alın size çok bilinmeyenli bir denklem. Çöz çözebilirsen.

Görünürde 6’lı masa için adı geçen adaylar Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Tabi bu isimler CHP’nin adayları. İYİ Parti ve diğerlerinin bu adaylara bakış açıları önemli. Şimdiye kadar bir görüş bildirmediklerine bakılırsa herkesin gönlünde bir aslan yatıyor. Ben CHP dışındakilerin ana muhalefet partisinin adayına tam bir güvenle bakabileceklerine inanmıyorum. Bu gerçekleşirse bile, önemli tavizler koparmak isteyeceklerdir.

Kim ne derse desin 6’lı masada bir adaylık kaosu yaşanıyor. Ama masanın ahenginin bozulmaması için kimsenin sesi çıkmıyor. O halde çözüm ne? Aslında, Millet İttifakı için öyle bir aday var ki, herkes biliyor, ama nedense ismini tuhaf bir biçimde telaffuz etmek istemiyor. O isim, İlhan Kesici’den başkası değil. Kesici çok değerli ve birikimli bir bürokrat-siyasetçi. Engin deneyimleri mevcut.

Halen CHP’de siyaset yapan Sayın Kesici’nin CV’sine bakmakta bir fayda var. 1948 Sivas Zara doğumlu Kesici ODTÜ mezunu. İngiltere’de eğitim görmüş ve 1972’den başlayarak devletin önemli kurumlarında çalışmış. En önemlisi de Devlet Planlama Teşkilatı’nda 1991’de müsteşarlığa kadar yükselmesi. Ardından siyasi hayatı başlıyor. 1995’te Anavatan Partisi’nden Bursa Milletvekili seçiliyor. TBMM Dış İlişkiler Komisyonu üyeliği, NATO Parlamenterler Asamblesi Türk Grubu üyeliği yapıyor.

Yani anlayacağınız devlet tecrübesi ve yurtdışı tecrübesi olan bir isim. 2007’de CHP’den İstanbul Milletvekili seçiliyor ve halen de 4 dönemden bu yana milletvekili olarak parlamentoda görev yapıyor. Tüm bunlar Sayın Kesici’nin yaşam hanesinde yazılanlar. Ama bir de olaya siyaseten bakmak gerekiyor.

Sayın Kesici, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük siyasetçilerinden Rahmetli Süleyman Demirel’in damatlarıdır. Ondan el almıştır. O ekolden yetişmiştir. Siyasette sağ cenahtan sola kadar her kademede çekinmeden yer almış ve kabul görmüştür. Hiçbir şaibe içerisinde yer almamış ve olaya karışmamıştır. Parti değiştirmesi bile ben inanıyorum ki bu millete hizmet içindir.

O halde, aday arayışındaki 6’lı masa Sayın İlhan Kesici’yi çok iyi değerlendirmelidir. Geçmişte Ekmelettin İhsanoğlu’nu aday gösteren, Abdullah Gül’ü bile düşünebilen CHP, bu fırsatı kaçırmamalıdır. Kesici’yi aday gösterecek olan CHP, kendi seçmeninden onay alacaktır. 6’lı masada yer alan diğer partiler de Kesici’ye hayır demeyecektir. İYİ Parti ve DP bu isme yabancı değildir. Gelecek ve DEVA’nın da “hayır” diyeceklerine inanmıyorum.

Kısacası, İlhan Kesici ismi 6’lı masa için bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsat kaçırılmamalıdır. Kaldı ki, Kesici Türk Halkı’nın da “hayır” demeyeceği bir siyasetçidir. Geriye Kesici’nin, Recep Tayyip Erdoğan karşısındaki şansı kalıyor. O da, partilerin ve adayların performansı ile ülkenin içinde bulunduğu konjonktüre bağlı.

Ne diyelim, her şeyin hayırlısı. Ömrümüz yeterse yaşanacakları bekleyip göreceğiz.