Almanya’nın Stuttgart kentindeki şampiyonada ‘Halka’ branşında Dünya Şampiyonu olarak tarihe geçen jimnastikçi İbrahim Çolak’ın hedefinde olimpiyat var Ar...

Almanya’nın Stuttgart kentindeki şampiyonada ‘Halka’ branşında Dünya Şampiyonu olarak tarihe geçen jimnastikçi İbrahim Çolak’ın hedefinde olimpiyat var Artistik Jimnastik Dünya Şampiyonası'nda halka branşında altın madalya kazanarak büyükler kategorisinde dünya şampiyonluğuna ulaşan ilk Türk sporcu İbrahim Çolak. Almanya'nın Stuttgart kentinde gerçekleştirilen şampiyonada halka aleti finalinde 14.933'lük derecesiyle şampiyon olarak, jimnastikte büyüklerde altın madalya kazanan ilk Türk sporcu olarak tarihe geçen Çolak’ın peşine düştüm. Onu olimpiyatlara hazırlandığı Atatürk Stadı kompleksinde yer alan jimnastik salonunda buldum. Yol göstericilerim Spor Hekimi Şaban Acarbay ve yetiştiği mahallenin büyükleriydi. Çok saygılı bir genç. Mütevazı. Halka branşında yaptığı hareketi Uluslararası Jimnastik Federasyonu (FIG) tarafından "The Colak" ismiyle literatüre geçirilen İbrahim Çolak, "Sonuçta tarihe adımı yazmış oluyorum. Ömür boyu o kural kitapçığında bu hareketin adı böyle geçecek, gerçekten gurur verici bir şey" diyor. 90-saniyelik-mucadele İbrahim Çolak 1995 İzmir doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini İzmir'de tamamladı. 2000 yılında İzmir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne ait Bornova Spor Salonu’nda Artistik Jimnastik sporuna başladı. 2013 yılında Ege Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümünü kazandı ve 2017 yılında mezun oldu. 2007 den beri ulusal ve uluslararası turnuvalara katılıyor.  5 yaşında başlamış jimnastik sporuna. Kendisi de sporcu olan amcası yüreklendirmiş onu. Haftanın  6 günü, günde  en az 3, en fazla 5.5 saat antrenman yapıyor. Antrenörü Yılmaz Göktekin ile 19 yıldır çalışıyor. İzmir Aliağa Helvacı Ortaokulu’nda beden eğitimi öğretmeni. Şavkar Cimnastik Spor Kulübü’nün de sporcusu. Çolak için Ayşe Arman şöyle yazdı: Müthiş bir şey başardı. Hepimizi mest etti. Dünya çapında gururlandırdı. 24 yaşında pırıl pırıl bir genç. Mütevazı, sevimli, yakışıklı... Dünya Artistik Jimnastik Şampiyonası’nda halka dalında altın madalya alan İbrahim Çolak’tan söz ediyorum. Beş yaşından itibaren bir adanmışlık onunki. Ve deli bir gibi emek. 19 yıldır bu ana hazırlanıyor. Hiçbir başarı kolay elde edilmiyor yani. Tesadüf mesadüf yok. 2020 Olimpiyatlarına hazırlanıyor şimdi..

“Nasıl bir çocukluk geçirdin?”

“Çocukluğumu doya doya yaşayamadım. O yaştaki bir çocuk için çok yoğun bir programım vardı ve bu yüzden arkadaşlarımla sokakta çok fazla oyun oynayamadım. Adeta jimnastik salonlarında büyüdüm”

“Hiç pes etmeyi düşündün mü?”

“Evet düşündüm. Üçüncü sınıfa gidiyordum. Hem jimnastik hem okul gerçekten çok zor oluyordu. Psikolojime çok ağır gelmeye başlamıştı. Aileme bırakmak istediğimi söyledim, onlar her zaman olduğu gibi desteklediler. Benimle konuşup bu spora dört elle sarılmamı sağladılar”. “Jimnastikte ülkemize dünya şampiyonluğu getirdin. Bu spor başka neler  kazandırdı sana?” “Yaklaşık 35-40 farklı ülkeye gittim. Birçok insan ve kültür gördüm. Bu kişisel gelişimime çok yardımcı oldu. Küçük yaşta başladığım için jimnastik ayrıca bana özgüven ve cesaret verdi. Bir de disiplinli olmayı öğretti” Yarattığı “The Colak “hareketi  4 aşamalı bir hareket. Önce kollar ve vücut serbest bırakılıyor. Sonra vücut yukarıya doğru çekiliyor. Bu arada bacaklar tam karşıya uzatılıyor. Ve bacaklar kaldırılarak V şekli alınıyor. Bu hareket bugün okul sınavlarında soru olarak karşımıza çıkıyor. İbrahim Çolak ‘The Colak’ hareketinin ikincisini de düşünüyor ama henüz sadece düşünme aşamasında.” Acele etmeden, tane tane yapmaya ve sadece ona odaklanmaya çalışıyorum” diyor. İbrahim Çolak bugünlerde salonda her gün dört saat çalışıyor. Daha sonra dizindeki çapraz bağlar sorunu nedeniyle fizik tedaviye gidiyor. Evde vakit geçirmeyi sevenlerden. Takıyor kulaklığını bir yandan müzik dinliyor, bir yandan da dergi ve gazeteleri okuyor. Başarısının sırrını soruyorum bu kez.. “Çok çalışmak, adanmışlık, biraz manyaklık, tutturuk olmak, kafayı takmak, disiplinli olmak, azim, pek çok şeyden vazgeçmek, hedefe kilitlenmek... Biz kendi aramızda jimnastik sporuyla ilgili şöyle diyoruz: “Bu akıllı işi değil!” Gerçekten de bir sürü şeye meydan okuyoruz. O hareketleri akıllı biri yapmaz, kendi sınırlarını ve bedenini bu kadar çok zorlamaz! Çünkü fizik kurallarına, hatta yerçekimine aykırı hareketler yapıyoruz. O 90 saniyede yaptığım 10 hareketi, 19 yıl boyunca, binlerce defa yapmışımdır. Çünkü jimnastik, aynı zamanda tekrar ve devamlılık isteyen bir spor. İki gün antrenman yapmazsam, üçüncü gün vücudum bırakmaya başlıyor kendini. Devamlı kaslarımı hazır tutmak zorundayım. Jimnastikte “Sezon bitti, sezon başladı!” diye bir şey yok. En fazla, hedef yarışmalardan sonra bir haftalık tatilim oluyor. Sonra her şey hooop, tekrar başlıyor.” Sporcunun hedefleri bitmez. Her sporcunun başarmak istediği hedefler Avrupa Şampiyonası’nda, Dünya Şampiyonası’nda ve Olimpiyat Oyunları’nda madalya kazanmaktır. Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda da Çolak’tan güzel sonuçlar bekliyoruz. Avrupa ve Dünya Şampiyonaları,2024 Olimpiyatları’nda da kürsüde yine Türk bayrağı ile görmek istiyoruz.