Ne demişler; “Arife tarif gerekmez.” Önceki günlerde AB liderler zirvesinde Türkiye’ye yaptırıma ilişkin bir karar çıkmasını bekleyen Türkiye düşmanı ülke liderleri hüsrana uğradı. AB ülke liderleri n...

Ne demişler; “Arife tarif gerekmez.” Önceki günlerde AB liderler zirvesinde Türkiye’ye yaptırıma ilişkin bir karar çıkmasını bekleyen Türkiye düşmanı ülke liderleri hüsrana uğradı. AB ülke liderleri nezdinde sağduyu hâkim oldu. O karar çıkmadı… AB organı temsiliyet bağlamında en yüksek organ olmakla birlikte yasama ve yürütme yetkisine sahip değildir. Bu organ daha çok “sorun çözücü” rolüne sahip ve buna ek olarak ilgili konularda AB Komisyonu çizeceği yol ile siyaseten belirleyici rol oynuyor... Geçtiğimiz hafta Brüksel’de toplanan zirvede bölgesel ve küresel konular içerisinde en çok dikkati çeken 3 konu vardı. Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Türkiye’ye ilişkin olası yaptırımların siyaseten netleşmesini bekliyordu... AB ile ABD yeni Başkan Biden arasındaki ilişkilere dair ve Covıd-19’a ilişkin konsey nasıl bir yol haritasını çizecek? Sonuç bildirgesinde Türkiye’ye ve Doğu Akdeniz’e ilişkin geniş yer verildi. Bildirgede özetle; “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de AB’ye ve AB üyelerine yönelik tek taraflı eylemlerden ve provokasyonlardan kaçınması gerektiği, Oruç Reis’in geri çekilmesi ve Yunanistan ile doğrudan görüşmelerin başlaması...’’ vurgulanıyor... Ayrıca AB’nin Türkiye ile iletişimden, diyalogdan ve karşılıklı faydadan yana bir ilişkiden yana olduğunun da altı çizilirken, özellikle göç konusundaki iş birliğinden bahsediliyor! Sanıyorum bütün sihir de “Göç” kelimesinde! Suriye ve Irak’tan Avrupa’ya göç akışını durduran ülke Türkiye’dir. Bu da AB nezdinde AB ülkeleri mülteci göçlerinden korunması oldukça önem taşımaktadır… Türkiye’nin Kapalı Maraş’taki yaklaşımına dair BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararları anımsatılıyor ve ilgili kararlara saygı duyulması, bununla birlikte Kıbrıs sorununun BM çerçevesinde ve AB ilkeleri ışığında kapsamlı çözümü için müzakerelerin başlamasına dair çağrı yapılıyor. Doğu Akdeniz’deki sorunların çözümü için çok taraflı bir konferans koordinasyonu ile AB’nin ABD’yi de yanına alarak etkin olmaya çalışacağı da ilgili bildiride yer alıyor... Türkiye’ye uygulanması muhtemel yaptırımların alanının genişleyebileceği ve Mart 2021’de konun tekrar ele alınacağı da yine zirvenin sonuç bildirgesinde yer alıyor. Sonuç bildirgesindeki ifadeler ve konunun ileri bir tarihe alınması Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ı tatmin etmedi! AB’nin Türkiye ile ilgili mevzularda hemen karar alamamasını şu şekilde sıralayabiliriz; Yukarıda da bahsettiğim üzere “Avrupa’ya göç” konusunda Türkiye’nin oynadığı önemli rol (tampon rolü), Türkiye’nin güçlü bir NATO üyesi ülke ve 80 milyonluk büyük bir ekonomik pazara sahip olmasıdır... Sonuç bildirgesinde, ortak değerler ve çıkarlar üzerinden ‘Transatlantik Stratejik’ iş birliğinden bahsedilirken, özellikle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine ve dijital alanda iş birliğine değiniliyor, ABD’deki demokratların geleneksel yaklaşımından olacaktır ki iklim-çevre konularında ABD ile iş birliği unutulmadı... Sonuç olarak, AB Liderler Zirvesinde normatif yaklaşımların yanı sıra pragmatik bir çerçeveden de konular ele alındı. Covid-19’a ilişkin Ocak ayında aşı çalışmalarındaki ilerlemenin memnuniyet verici olduğu bunun salgının bitmesi anlamına gelmediği anlamalıyız. Herkese sağlık diliyorum. Kalabalıklardan ve fiziki temaslardan kaçalım. Evde kalalım diyorum...