2019 yılının son köşe yazımı yazıyorum. “Google”dan, ABD siyaseti ve Türkiye’ye karşı ABD ve siyasetini araştırıyorum… ABD 100 yıldır Türkiye'ye inanılmaz zararlar vermiş. Bunların en büyüğünün 1. Dü...

2019 yılının son köşe yazımı yazıyorum. “Google”dan, ABD siyaseti ve Türkiye’ye karşı ABD ve siyasetini araştırıyorum… ABD 100 yıldır Türkiye'ye inanılmaz zararlar vermiş. Bunların en büyüğünün 1. Dünya Savaşı'nda olduğunu biliyor musunuz? O dönemde ABD başkanı Wilson'du. “Savaş karşıtı” biriydi. 1. Dünya Savaşı başladığında ABD tarafsızlığını ilan ediyor, “Ben yokum” diyor. Aslında Avrupa'da yeni patlayan savaş ABD'nin işine geliyor, avuç ovuşturuyordu. Zira Amerikan silah sanayinin satışları patlamıştı. Avrupa'ya ürün yetiştiremiyorlardı. Savaş öncesi de Avrupa'ya silah satıyordu. Ülke zenginleşiyor, silah sanayi lokomotif sektör olmuştu. Avrupa milyarlarca dolar aktarıyordu... Savaşa asla girmeyeceğini açıklayan Başkan Wilson'un kapısını bir gün Rotschild ve Rockefeller çaldı. Amerikan Başkanı'na “Bu savaşa girmek zorundasın” dediler. Wilson; “Asla girmem. Bırakın onlar savaşsın, biz de silah satıp zenginleşelim cevabını verdi. Ancak dünyanın en zengin iki ismi “ABD'yi kalkındıran biziz. Bu savaşa girip taraf olmazsan batacaksın. Biz de büyük kayıplara uğrayacağız” dedi… Sonunda yumruğu Wilson'a indirdiler; “Yani işin özü bu savaşa girmezseniz en büyük kaybı Amerika yaşayacak” diye. Başkan Wilson ertesi gün ABD'nin, İngiltere ve Fransa'nın yanında savaşa girdiğini ilan etti. 2 milyon asker Avrupa'ya sevk edildi. Amerika, savaş gemileri ile kazanmak üzere olan Almanya'nın karşısına dikildi. Savaşın seyri değişti. Almanya ve Osmanlı kaybetti… Eğer Rockfeller ve Rotschild o gün Wilson'un kapısını çalmasaydı, bugün Avrupa'nın ve Almanya'nın yarısı Osmanlı'nındı. İngiltere, Fransa yoktu. Dünyanın iki süper gücü vardı. Biri Alman İmparatorluğu, diğeri Osmanlı İmparatorluğu… Petrol bölgeleri de bizde kalacağı için kasamızda trilyonlarca dolar vardı. Dahası 2. Dünya savaşını da yaşamayacaktık. 50 milyon kişi ölmeyecekti. Yeryüzünde İsrail diye bir devlet de olmayacaktı. Suudi Prensi Salman belki de Kapalıçarşı'da dükkân işletecekti… Ankara'dan Dubai'ye, Bağdat'a Vali atanacaktı. PKK diye bir örgüt olmayacak. Suriye'de iç savaş yaşanmayacak, 40 milyar dolarımız mültecilere gitmeyecekti. Süper Güç, olarak NATO'yu biz kurup, istediğimizi alacaktık. AB diye bir şey olmayacaktı. Herkes bizim kapımızda bekleyecekti… ABD de savaşa girerek en büyük zararı Osmanlı’ya yani bizlere verdi. Bugün bile terörü destekleyip Türkiye’nin etrafını yangın yerine, kan gölüne çevirdiler… Şimdi “Amerika silah sanayisini çalıştırıp ekonomisini düzeltmek için yeni bir savaşlar çıkartmaya çalışıyor.” Görüştüğüm üst düzey insanlara soruyorum, Türkiye sınırında bir savaş olur mu? Anlatılanlar; “Bush döneminde ABD'nin savunma bütçesi 250 milyar dolardı. İkiz kuleler vurulunca 700 milyar dolara çıktı. Biz hemen analizini yaptık. Savaş geliyor dedik. Afganistan ve Irak'ı işgal ettiler hemen… Başkan Trump ‘Askerlerimi çekeceğim, artık savaşmayacağım’ diyor. ABD'nin. Savunma bütçesi 700 milyar doları. Trump bunu azaltmadı tam aksine 50 milyar dolar daha artırdı. Artış varsa savaş da var. Türk Savunma Sanayisine karşı, ABD, İsrail ve Arap komşularımızla Türkiye’ye savaş açmaya devam ediyor…