Sahi gidiyor musun? Bitiyor mu bunca zaman yaşadıklarımız… Onca heyecan, onca kahır, acı ve gözyaşı… Sahi bitiyor mu? Sarstın, hırpaladın, parçaladın… Beni dünyadan ayırdın… Hala diyorum: ben bu...

Sahi gidiyor musun? Bitiyor mu bunca zaman yaşadıklarımız… Onca heyecan, onca kahır, acı ve gözyaşı… Sahi bitiyor mu? Sarstın, hırpaladın, parçaladın… Beni dünyadan ayırdın… Hala diyorum: ben bunları da mı yaşayacaktım? Cidden söyle, gidiyor musun? *** 2020’nin son haftasına hazır mısınız? Aç kemerleri: Uçuyoruz! *** Ah be canım benim, biz nasıl bir yıl geçirdik? Gençler diyor ya ‘Unutanın kalbi kurusun!’ Hah! İşte, aynen öyle… Kolay kolay hafızalarımızdan silinmeyecek… Acılar, gözyaşları ve hüzün… İç bunalımları, korku ve dehşet! Bitmedi… ah anacığım bitmedi! Daha ilk anlarından başladı sarsmaya… Gümbür gümbür esti, gürledi… Yaktı, yıktı… Yetmedi kalpleri birbirinden ayırdı… Eşlerine hasret kaldı gözler… Demet ablamızın dediği gibi “Ahlarımız kaldı yerde Zaman hiç durmaz Yollarımız varmaz şu kapıya Yorgunuz kıştan Tan yeri işte durur o güneş Hikayemiz kahır yazdan” Enseyi karartmayalım daha fazla… İlginç olaylar da yaşamadık değil… Güzellikleri alkışladık… ‘Karantina’ dediler, günleri karıştırdık… Sokağa çıkma yasaklarından sonra çevre kirliliğinin azaldığı yönünde olumlu gelişmeler de oldu. Can dostlarımız özgürlüğünü yeniden ilan etti ve şehrin göbeğinde uzun süreden sonra kuş seslerinin huzuruna erdik… Karantina sürecinde mesafeleri ortadan kaldıran Zoom programı kullanımı en yüksek seviyeye ulaştı… Tarihte ilk defa uzaktan eğitim sistemine geçildi. Türkiye'deki caretta carettaların en önemli alanlarından biri olan Antalya'daki Patara Plajı'nda rekor yuva sayısına ulaşıldığı bilgisini öğrendik. Zil sesini duyan çılgın bir atlet gibi koştuk marketlere… Un, şeker, yağ bırakmadık raflarda… ‘Canımızın belki çeker’ diye çikolataları, brokoliler stok yaptık… Sonra… Balkonda oturmayı hatırladık… Camdan göz göze geldiğimiz karşı komşumuza gülümsedik ve hatta hatrını sorduk… Uzun zamandır aramadığımız o akrabamızı aradık… Özlemeyi iliklerimize kadar hissetmeyi aradık… Ve bunu kalpten söylüyorum: Çok özledik… Tabi daha başımıza gelmeyen şeyler de oldu: Mesela… Daha hatalardan ders almayı çok öğrenemedik… Unutkanlığın kötü sonuçlarıyla yüzleşmekten kaçındık… Çıkarcılıktan vazgeçemedik… Umutsuzluktan nemalanmayı kendimizi hak bildik… Doğayı yeterince koruyamadık… Sağlığımız için gerekli adımlar atmaktan kaçındık… Evlerde oturmayı adet edinemedik… Ve… Uzaylıları hala göremedik! *** Şimdi gelsin bakalım 2021… Umutlarla, yeni başlangıçlarla ve sağlıkla… Doğan her bir bebeğin beslediği yarınlarla… Ve özgürce nefes almanın hevesiyle… Güzelliklerle, sevgiyle gelsin… Affetsin bizi bundan önceki yıllarda yaptığımız hatalarımız için… Bize yepyeni bir hayat versin… 2020’nin bir üst sürümü olmasın… Hayatları ayırmasın, birleştirsin… Bu yıl bizim yılımız olsun… Bu yıl insanlığın yılı olsun… Bu yıl dünyanın yılı olsun… Bu yıl huzurun başlangıcı olsun… Kucaklayın, öğrenin ve bağışlayıcı olun… Bir Hoqwarts profesörünün söylediği gibi: “Mutluluk en karanlık zamanlarda bile vardır. Yeter ki ışığı açmayı unutmayın.” Hepinizi çok seviyorum… Mutlu yıllar!