Köşe yazımın çıktığı bugün, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Seferihisar’da dosta güven, düşmana korku veren, EFES Deniz Tatbikatını izleyecek. Tabi biz de orada olacağız…

Köşe yazımın çıktığı bugün, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Seferihisar’da dosta güven, düşmana korku veren, EFES Deniz Tatbikatını izleyecek. Tabi biz de orada olacağız… Gelelim köşe yazımısın konusuna: “Adanalıyık, Allah’ın Adamıyık” sözünü Adanalılar çok kullanır. Bu sözcüğü bilmeyenler ise hep yadırgamışlardır. Bu ne demek oluyor, neden böyle konuşuyorlar? Önceleri ben de duyduğumda çok yadırgamıştım. Yıllar geçtikten sonra, Türk asıllı Arnavutlar zamanla zorunlu Türkiye’ye göçe zorlandıklarında Türkiye’ye gelenlere Türkiye Hükümeti Adana’yı yerleşim alanı olarak göstermiş. Topluca Adana’nın bir semtine yerleşen Türk asıllı Arnavutlar buraya yerleşmişler. Her ne kadarda Arnavut geleneklerini sergilemeye çalışsalar da, Adana geleneklerine de alışmışlar. Benim kızım Göztepe Spor Kulübünde Filelerin Sultanlığına yükselmeye çalışan başarılı bir sporcu. Torunum İnci Dabakan’ın annesi (gelinim) Adanalı. Aile içerisinde Adanalı bulununca bazen bu sözü duyar olduk. Tabi üşenmedim araştırdım: “Adanalıyık, Allah’ın Adamıyık” bu söz ne demek, nereden geliyor… Benim babam da, Türkiye için önemli adımların atıldığı, 1915 tarihinde dünyaya gelmiş. Babam doğduktan birkaç saat sonra babasını (Dedemi) silah altına alıp Çanakkale savaşına götürmüşler ve dedem orada şehit olmuş bir daha dönmemiş. Babam kendi babasını hiç görmemiş. Ailemiz için acı olay, Türkiye için Kurtuluş Savaşıydı. O nedenle yazdım babam da böyle bir tarihte dünyaya gelmiş… Türk askeri Çanakkale'de dünya ecdadına diz çöktürürken tarihler 1. Dünya savaşı 1914 tarihinde başlayan ve devam eden 1915'i gösteriyordu. Adanalılar savaş esnasında bir bayırda konuşlanarak siperlerine küçük mavi bir plaket takmışlardı. Bu onların düşman askerleri karşısında birbirlerini tanıyıp kamufle olabilmeleri adına sır ve parolaydı. Adanalılar akıl almaz bir şekilde gizlenip, düşman askerlerini öldürüyor, sonrasında da öldürdükleri askerleri onlara nazire yaparmışçasına düşman askerlerine doğru atıyorlardı… Bir süre sonra, yüzlerce askerlerini esrarengiz bir şekilde kaybeden Anzak ve İngilizler, Adanalıların, savaştıkları bayır boyunca siperlerinde mavi plaketin bulunduğu bu askerlerin, olağanüstü şekilde kendi askerlerini öldürerek; kendilerine gözdağı verdiğini fark edince şok oldular. Hal böyleyken, Adanalı askerlerin bulunduğu sipere yaklaşmaya korkan düşman, “O tarafa sakın gitmeyin, onlar Tanrı’nın adamları” diyerek geri çekilmeye başladılar. O gün 900’ü aşkın Adanalı asker kahramanca şehit olmuş, bayırın adı “Adana bayırı” olarak anılmış, bu efsane de yıllar boyunca dilden dile anlatılarak, “Allahın adamları” sözü Türkçemize “Adanalılar Allah'ın adamları” şeklinde uyarlanmıştır… “Adana bayırı” Çanakkale dolaylarında il ismiyle anılan ilk ve tek yer olarak tarihe geçer. Çanakkale savaşının kazanılmasında ‘Conk bayırı,’ ‘Arı burnu’ kadar ‘Adana bayırı’ da hayati önem taşır. Şimdilerde o efsanevi hikâyeyi yamaçlarında gizleyen bu yer, unutulmaya yüz tutan ve bazen ziyaretçilerinin kendisini hatırladığı köhne bir mekân olmuş... Siz de ecdadımızın kanlarıyla yeşermiş bu efsanevi bölgeyi hafızalarınızdan silmemek adına bu köşe yazımı hazırlayıp yazmak istedim. “Adana Bayırı’nı” daha çok insanın keşfetmesine vesile olun ki, ne şartlarda bu toprakların kurtarıldığını yeni nesillere hatırlatalım. “Çanakkale ve Adana bayırı ruhu” sonsuza dek soylu bir dille yaşatılsın. “Adanalıyık Allah’ın Adamıyık” sözünün günümüzde de kullanıldığını ve ne anlama geldiğini, 900 Adanalı şehidin kanı ile yazılmış bir kahramanlık destanı olduğunu unutmayalım. Sahip çıkalım... Araştırma kaynağı: Adana 5 Ocak Gazetesi...