Başlık “Mona Roza” gibi geliyor kulağa ama değil. Bu mesele şiir ahenginden çoktan çıktı, gerginlik ve kavga alanı haline geldi. Yapılan her atılımdan ve atılan her adımdan kavga çıkarmakta üzerimiz...

Başlık “Mona Roza” gibi geliyor kulağa ama değil. Bu mesele şiir ahenginden çoktan çıktı, gerginlik ve kavga alanı haline geldi. Yapılan her atılımdan ve atılan her adımdan kavga çıkarmakta üzerimize yok. Bir kere de “Yaptık. Hep beraber kıymetini bilelim, geçmişimizle ve geleceğimizle tüm değerlerimize sahip çıkalım” diyemiyoruz. Eteğimizde tonlarca taş, ha bire birbirimize atıyoruz. Sonra hepimizin kafa göz kan içinde… Yani kendi kendimize zarar veriyoruz. Pek üzerinde duramadık ama bundan yüz yıl önce topraklarımızı, yani vatanımızı işgal eden, namusumuza, bayrağımıza, devletimize ve milletimize saldıran düşmanlarla doluydu bu topraklar. Dini değerlerimize ve bütün kutsallarımıza saldırıyorlardı. Camilerimize, Osman Gazi’nin Türbesi’ne kurşun atılıyor, Şanlı Bayrağımız İzmir’de hem de bu şehirde Karşıyaka’da Yunan Kralı tarafından ayaklar altına alınıyordu. Atatürk ve muhteşem kadrosu, Türk Milleti tarihte görülmemiş bir İstiklal Savaşıyla zafer kazanarak vatanını kurtardı. Camilerimiz de bütün mukaddesatımız da kurtuldu. Osmanlı Devleti’nin kurucuları da yattıkları türbelerinde manevi huzurla doldu. Şanlı Bayrağımızda sonsuza dek göklerde. Namus ve şerefimiz de zirvede. E şimdi bu geçmişe karşı saldırı niye? Kimden ve ne sebeple intikam? *** Ah Ayasofya ah! Sen böyle gerginlik tohumları ekmemeliydin aramıza… Sen böyle olmamalıydın. Yani biz seni böyle konumlandırmamalıydık. Biz seni bizim ortak değerimiz, Fatih’ten yadigâr, egemenlik hakkımız ve dünyaya yaydığımız istiklal sesimiz olarak anlamalıydık. Her türlü dine gösterdiğimiz saygı timsali olarak göstermeliydik. İçinde namaz kılınırken bile bunu bütün dünyaya göstermeliydik. Olmadı. Bu gerginlikler tekrar camiye dönüşe yakışmadı. Lanetler, kavgalar, gerginlikler ve Cumhuriyetimizin tartışılması, Bunlar bize hiç uymadı... Fakat bilinmesi gereken bir gerçek de şu: Ayasofya’da tekrar ibadet edilmesi, büyük bir irade, güçlü dirayetin eseridir. Bütün dünyada da çok büyük etki oluşturmuştur. Emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere herkese teşekkür ederiz. *** Ayasofya Gündemi gölgesinde CHP Kurultayı da yapıldı. Kemal Kılıçdaroğlu tek aday olarak girdiği kurultayda yine Genel Başkan. Tebrikler… Türkiye ve İzmir için hayırlı olsun. CHP Kurultayında Parti Meclisine girebilmek için ekipler, hizipler ve kadrolar da çarpıştı. Tuncay Özkan’ın oyun dışı kalması ve listenin on kişi ile delinmesi bence dikkat edilmesi gereken bir konu. Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu’nun çıkışları ve söylemleri ise çok hassas bilgiler içeriyor. Bakalım bu nasıl okunacak… Güzel günler, güzel bir bayram diliyorum…